MHP

Bahçeli: CHP'nin Kuva-yı İnzibatiye'den doğduğunu görememişiz

MHP lideri Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu anayasa referandumu kampanyası kapsamında eleştirdi, "Biz CHP’nin Kuva-yı Milliye’den çıktığını zannederken, meğer Kuva-yı İnzibatiye’den doğduğunu görmemiş, görememişiz. Bu da bizim hatamız olsun" diye konuştu.

[Fotoğraf: AA]

mhp genel başkanı devlet bahçeli, chp lideri kemal kılıçdaroğlu'nun referanduma ilişkin kararını eleştirerek, "biz chp’nin kuva-yı milliye’den çıktığını zannederken, meğer kuva-yı inzibatiye’den doğduğunu görmemiş, görememişiz" dedi.

mhp lideri, meclis’te partisinin grup toplantısında konuştu.

‘kuva-yı inzibatiye’

bahçeli, “16 nisan’da evet çıkarsa; ülke bölünür, terör azar, ekonomi batar, rejim elden gidermiş. kim diyor, elbette kadim ve kıdemli kaos ustabaşısı chp” dedi. mhp lideri, “biz chp’nin kuva-yı milliye’den çıktığını zannederken, meğer kuva-yı inzibatiye’den doğduğunu görmemiş, görememişiz” dedi, şöyle devam etti:

“bu da bizim hatamız olsun. ne yapalım, hatadan dönmek de bizim erdem ve şanımız kabul edilsin. biz mütareke basının kalem bıraktığını düşünürken, hala kalemini nefret silahı gibi kullananları da fark etmemiş, edememişiz.”

karargâh haberi

bahçeli, hürriyet gazetesi’nde 25 şubat’ya yayımlanan “7 eleştiriye 7 yanıt” manşetli habere de değindi. bu haberin tartışmaların seyrini değiştirdiğini söyleyen bahçeli şöyle konuştu:

“15 temmuz darbe teşebbüsünün püskürtülmesinde başarılı rolü olan bir bayan gazetecinin, şimdilerde yaptığı haberden dolayı suçlanması da bize göre tuhaf bir çelişki ve çarpıklıktır.”

bahçeli, “elbette olması gerekeni, doğru olanı; genelkurmay başkanlığı’nın rahatsız olduğu konuları silsile yoluyla siyasi iktidara iletmesidir” dedi. bahçeli, “merakımız odur ki, genelkurmay karargâhının düşünce ve itirazlarını hükümetle paylaşmadan mezkur gazeteye sızdırıp sızdırmadığıdır. eğer paylaşmış ve bir sonuç alamamışsa ortada bir sorun var demektir” ifadelerini kullandı.

28 şubat’a dair

“türk milleti darbelerden çok çekmiştir” diyen bahçeli, şöyle konuştu:

“1912 halaskar zabitan’dan 27 mayıs’a; 12 mart’tan 12 eylül’e; 28 şubat’tan 15 temmuz fetö ihanetine kadar bu vatanda fazlasıyla silahlı ve kanun dışı hareketler görülmüştür.”

“darbe varsa demokrasi yoktur” diyen bahçeli, “28 şubat 1997 post modern müdahalesinin üzerinden geçen 20 yıllık sürenin nelere mal olduğu, hangi siyasi gelişme ve dinamikleri tetiklediği gizlenemeyecek kadar ortadadır” diye konuştu.

hocalı katliamı ve yukarı karabağ ihtilafı

bahçeli, 1992’de yaşanan hocalı katliamı’na, yukarı karabağ ihtilafına ve ermenistan askerlerinin azerbaycan sınırındaki ihlâllerine de değindi:

“26 şubat 1992’de rus destekli ermeni çetelerinin saldırısında 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’i de yaşlı olmak üzere 613 soydaşımız şehit edilmişti. azerbaycan topraklarının beşte biri işgalin pençesindedir. yerinden yurdundan mahrum edilmiş bir milyon soydaşımızın mağduriyetleri hala devam etmektedir.”

selvi’ye eleştiri

bahçeli, gazeteci abdülkadir selvi’nin köşe yazılarını şu sözlerle eleştirdi

"doğan medyasının bu selvi’si 21 şubat’ta diyor ki; “ak parti açısından mhp iki ucu keskin bıçak. çünkü ak parti’nin çok önemli bir kürt seçmeni var. kürtlerden iki oy alan parti var. biri hdp, diğeri ak parti.” 22 şubat’ta ise çıtayı yükseltip şunları zırvalıyor: “ak parti önemli oranda kürt seçmene sahip olduğu için mhp ile mesafesinde dikkatli olması lazım.

biz selvi’nin soy isim olduğunu düşünürken, araştırıp at arabalarının yanlarındaki küçük direkler olduğunu da öğrenmiş olduk. bu zatın şuursuz ve ucube sözleri bizim nezdimizde küçücük kalmaya, ufalanmaya, çiğnenmeye mecbur ve mahkûmdur.”

barzani görüşmesi ve bayrak tartışması

bahçeli, “26-27 şubat’ta peşmerge başı barzani önce istanbul’a gelerek mabeyn köşkü’nde cumhurbaşkanıyla, sonra da ankara’da başbakanla görüşmüştür” diye söze başladı. bahçeli, ziyaret esnasında istanbul atatürk havalimanı devlet konukevi’nin önündeki bayrak direklerinden birisine asılan ikby bayrağını eleştirdi.

“cumhurbaşkanı veya başbakan’ın erbil’e ziyaretleri esnasında, irak kürt bölgesel yönetimi adı altında bir bayrağın irak bayrağıyla birlikte asıldığı görülmüş ve yaşanmıştır. bu irak’ın kendi iç meselesidir, bizi doğrudan ilgilendirmeyecektir. ama aynı bayrağın türkiye’de, türk bayrağına eş tutularak asılması skandaldır, aymazlıktır, rezalettir.”

kaynak: mhp basın birimi

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;