milliyetçi hareket partisi (mhp) lideri bahçeli meclis'teki grup toplantısında halkların demokratik partisi'ni (hdp) şu sözlerle eleştirdi:

"terörizmin siyasetteki piyonları 'her yer kobani' açıklamalarıyla türkiye’yi karıştırmak için alçakça provokasyon yapmışlardır. hdp anayasa ve yasalara alenen karşı gelmiş, şiddet ve vahşete çok net bulaşmıştır. bir siyasi partinin anayasa ve yasaları kasten çiğnemesinin hukuk devletinde bir karşılığı, demokrasi nezdinde bir diyeti vardır ve bellidir. dört günlük karanlığa sürüklenmesinde, mazbatalı bölücülere başta gazi meclis ardından adalet ve yargı camiası inanıyorum ki suskun kalmayacaktır."

bahçeli hdp'ye yönelik eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

"pkk ile arasına mesafe koymayan, milli ve üniter devletimizi yıkamaz. vatanımızda kaos çıkarmak için fitne yayanlara hukuku öğretmek kaçınılmazdır. 'kobani düşerse ankara düşer' diyenlerin yunan işgal kuvvetlerinden ne farkı vardır? bu memleketin suyunu içen, ekmeğini yiyen güruhun kan dökmesinin özgürlükle, insan haklarıyla nasıl bir bağı olacaktır? askeri taşlayan, polise tokat atan omurgasızların, gazi meclis’te bulunmaları demokrasiye ihanettir. kandil’deki terör şeflerinden emir alanlarla aynı çatıyı paylaşmak, bizim için başlı başına zuldür."

"koridor vatana ihanettir"

bahçeli hükümetin suriye sınırında uçuşa yasak ve güvenli bölge kurulması ile ilgili önerisini de 'vatana ihanet' olarak niteledi:

"kobani için koridor açılması, buna sıcak bakılması vatana ihanet olacaktır. bazı medya organlarında peşmerge yönetiminin kobani’deki militanlara silah yardımı yaptığı belirtilmiştir. bu silah ve mühimmat nasıl ulaştırılmıştır? barzani yönetimi silahları nereden temin etmiştir? 'çözüm sürecine kurban vermeyiz' diyen hükümet türkiye'yi kurban vermektedir. müslim apar topar türkiye'ye gelmiştir. davutoğlu da bundan sonra yaptığı açıklamalarda kafasının ne kadar karışık olduğunu ortaya koymuştur. davutoğlu, pyd terör örgütünü ne hakla, hangi yetkiyle meşru görmektedir? bu, pkk'yı meşru görmek demektir.

terörist müslim hükümetin kendisine sözler verdiğini söylemiş, kamışlı'dan bir koridor açılmasını ve gerekli yardımın gitmesini talep etmiş ve akp'nin de bunlara olumlu yaklaştığını söylemiştir. ne var ki hükümetin esad'la ilgili beklentileri karşılanmayınca kobani'ye yardım planları suya düşmüştür. müslim'in bir gazetede dün yayınlanan röportajındaki sözleri esasında esad üzerinden yapılan sinsi pazarlıklara somut bir delildir."

"hükümetin esad takıntısı"

hükümetin esad takıntısı türkiye'yi sorunlu bir sürece mahkum etti. hükümet tüm mesaisini esad 'a çevirmiş durumdadır. başbakan işid'i doğuranın esad olduğunu söyleyerek, gerçeklere ters bir yorumda bulunmuştur."

esad'la savaşanlara eğitim vermek suriye ile adı koyulmamış bir savaşa girmek demektir. suriye ve irak'ın toprak bütünlüğüne karşı her önermeden kaçınmak lazım. suriye bölünürse, türkiye de bu sürecin dışında kalamayacaktır."

bahçeli, ana muhalefet partisi lideri kemal kılıçdaroğlu'nun kobani için tezkere önerisi için de şu ifadeleri kullandı:

"neymiş, 'mehmetçik pkk, pyd hesabına kobani’ye girmeli, işid terörüyle mücadele etmeli'ymiş. chp birdenbire kobani için yeni bir tezkereden bahsetmeye başlamıştır. türkiye’nin işid’e karşı pkk hesabına savaşmasını isteyenlerin ya zihinleri bulanık yada milli hafızaları siliktir. kan sadece kobani’de akmadı. ölümler sadece kobani’de yaşanmadı. kerkük’te, musul’da, telafer’de; suriye’nin muhtelif kentlerinde nehir gibi akan türkmen kanına sırt dönenlerin, sırf kobani için ayağa kalkması tarifi olmayan rezilliktir."

"erdoğan başbakan mı, parti başkanı mı?"

bahçeli cumhurbaşkanı erdoğan'ı da şu sözlerle eleştirdi:

"erdoğan açılıştan açılışa koşmakta, tıpkı parti başkanı gibi açık hava toplantıları düzenlemektedir. eski halini aratacak kadar muhalefete hakaretler etmiştir.  erdoğan kendisini ne zannetmektedir? cumhurbaşkanı mı, başbakan mı, yoksa parti genel başkanı mıdır? böylesi bir hukuk tanımazlık daha önce söz konusu olmamıştır. erdoğan sınırını bilmelidir."

kaynak: al jazeera