Türk dış politikası
"Barış Türkiye ve Sırbistan'ın görevi"
Belgrad’da Türkiye ile Sırbistan ilişkilerinin geleceği konuşuldu. Konferansa katılan Başbakan Başmüşaviri Çetinsaya, bölgede barış ve istikrarı sağlamanın iki ülkenin görevi olduğunu söyledi.

siyaset, ekonomi ve toplumsal araştırmalar vakfı’nın (seta) çıkardığı insight turkey dergisi, sırbistan’ın başkenti belgrad’da “21. yüzyılda türkiye ve sırbistan” isimli bir konferans düzenledi. başbakan başmüşaviri gökhan çetinsaya ve al sharq forum araştırma direktörü galip dalay’ın yanısıra önemli türk ve sırp araştırmacılar konferansta iki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirdi.
başbakan başmüşaviri gökhan çetinsaya, türkiye’nin şu anki problemlerinin tarihi temellerine bakmak gerektiğini söyledi. “türkiye’nin batı’ya bakan politikaları ve 19. yüzyıldaki batılılaşma, türkiye’nin batı devlet sistemine entegrasyonuna bağlı kalmasına neden oldu” dedi.
soğuk savaş’ın bitmesiyle birlikte türkiye’nin etrafında yeni bir uluslararası ve jeostratejik bir sistem oluştuğunu söyleyen çetinsaya şöyle konuştu:
“ortadoğu, kafkaslar ve balkanlar’da yeni bir komşu haritası ve güç yapısı oluştu. türkiye avrasya’da öncü bir kuvvete dönüştü. türkiye’nin tehdit ve uluslararası ilişkiler algısı değişti. bu fırsat yarattığı gibi yeni riskler de getiriyor.”
çetinsaya, türkiye’nin son 10 yılda insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokratik dönüşüm için önemli reformlar yaptığını söyledi. “önemli bir eşikteyiz. sovyet tehdidi bitti, farklı etnik ve dini grupların entegrasyonunda çözüme kavuşmak üzereyiz. kürt sorununu çözmek üzereyiz. ekonomik bağımlılık türkiye’nin son 10 yıldaki performansıyla azaldı. yeni bir dünya, türkiye ve bölgesel yapı bizi bekliyor” diye konuştu.
başbakan ahmet davutoğlu’nun “tarihi normalleştirebiliriz” dediğini aktaran çetinsaya, “tarihin 5 bin yıllık akışına baktığımızda son 200 yılın normal olmadığını, istisna olduğunu görebiliriz. barış, istikrar ve refahı bölgemizde ve ülkelerimizde sağlayabiliriz. bölgemiz ve dünyanın kaderi bu. kanımca bu türkiye ve sırbistan’ın görevidir” dedi.
‘arnavutlar kosova’daki durumdan rahatsız’
siyasi analist dusan janjic, kosova’daki çalkantılı ortam hakkında konuştu. dusan janjic, “kosova, sırbistan için çok önemli bir mesele. beş yıl önce diyalog ve normalleşme başladı. nüfus mübadelesi ve çatışmalar oldu. arnavutların yüzde 70’i kosova’daki durumdan rahatsız. pek çok arnavut genç, ülkeden kaçıyor” dedi
‘hepimiz aynı teknedeyiz’
belgrad üniversitesi’nde siyaset bilimi bölümü’nde ders veren akademisyen dragan simic, sırbistan’ın dış siyaset perspektifi ve önceliklerini anlattı:
“abd, rusya, çin gibi büyük güçlere karşı dengeli yaklaşıyoruz. kosova 2008’de bağımsızlığını ilan etti. buna sırbistan’ın politikaları neden oldu. neden böyle bir politika izlediler, bilmiyorum. dış politikamız, iç siyaset ve ekonomimizin sonucu. siyasiler kosova’yı tanımayacağız diyor ama hepimiz aynı teknedeyiz.”
‘çözüm süreci kosova için fikir verebilir’
tbmm araştırma hizmetleri başkanı ahmet yıldız, kürt sorununa çözüm sürecini anlattı. yıldız, al jazeera muhabirinin “türkiye’deki süreç için ispanya, irlanda, kolombiya gibi diğer ülkelerdeki örneklere bakılıyor mu? türkiye’de ki süreç, kosova’daki soruna çözüm için örnek olabilir mi?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“biliyoruz ki türkiye’deki sorun, hem diğer örneklerden farklı, hem de benzerlikler var. benzerliklerden faydalanılabilir. türkiye’deki süreç, kosova’daki konu hakkında da fikir verebilir. dini özgürlükler, ana dil kullanımı, barışı sağlamak için otonom bölgeler yaratmak gibi fikirler tartışılabilir.”
‘aynı çatı altında farklı görüşler olabilir’
al jazeera studies center (ajcs) türkiye ve kürt çalışmaları kıdemli araştırmacısı ve al sharq forum araştırma direktörü galip dalay’ın konuşmasında ana tema 'ak parti’nin türkiye’yi dönüştürmesi' idi. ak parti’nin 2002‘den bu yana ‘yeni türkiye’ modelini uygulamaya çalıştığını ve bu modelin aleviler gibi kesimlerin kendi kimlikleriyle seçimlerde aday olmasını sağladığını belirtti.
dalay, türkiye’deki siyasi bölünmelerin kürt sorununu nasıl etkilediğine dair soruya “mesela arınç ve erdoğan arasındaki söylemsel fark, bütün herkese seslenen bir parti olmakla ilgili. diğer ülkelerde gördüğümüz gibi, bu tarz partilerde aynı çatı altında farklı görüşlerin dillendirilmesi yaygın bir durumdur” cevabını verdi.
‘ekonomi duygusal yükü azaltabilir’
politika gazetesi köşe yazarı bosko jaksic, türkiye’nin dış politikasının ortadoğu’da başarısız olduğunu söyledi:
“başbakan ahmet davutoğlu’nun sıfır sorun politikasının pek de istendiği gibi çalışmadığı görüldü. ortadoğu konusundan dolayı abd ile değişken bir ilişki var. suriye devlet başkanı, türkiye’nin politikalarına rağmen koltuğunda oturuyor. mısır ile ilişkiler, türkiye’nin müslüman kardeşler ile ilişkileri yüzünden bozuldu. iran ile de büyük farklılıklar var. israil’de mavi marmara olayından sonra ilişkiler bozuldu. sayıya baktığımızda ortadoğu politikasında başarısızlık var.”
türkiye, bosna hersek ve sırbistan’ın arasındaki ilişkilerde ‘duygusal yük’ olduğunu söyleyen jaksic, bu durumun ekonomik ilişkilerle hafifletilebileceğini belirtti:
“yugoslavya savaşı ve kosova’daki sorunların ardından, türkiye’yle sırbistan ayrı noktalara düştü. sırpların türkiye’ye yönelik siyasi görüşü o zaman biçimlendi. türkiye, kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden. türkiye, bosna ve sırbistan’ın üstesinden gelmesi gereken çok fazla duygu var. bu duyguları aşmak için en iyi yol ekonomi. bunun potansiyeli yüksek. türkiye dünyadaki 15. büyük, avrupa’daki 6. büyük ekonomi. sırbistan ve kosova, brüksel’de görüşüyor. bu türkiye’yle ilişkilere de yarar.”
ticaretin ilişkileri geliştirmek için iyi bir sebep olduğunu vurgulayan jaksic, “siyasi iyi niyetin yanında somut araçlar da önemli. sırbistan’ın otoyollara ihtiyacı olduğu, türkiye’nin bunu iyi yaptığı belli. daha etkili olunmalı” dedi.
erdoğan’ın sözleri tartışıldı

konferansın oturumlarından birinde bir doktora öğrencisi, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’ın 2013‘teki kosova ziyaretinde “kosova türkiye’dir, türkiye kosova’dır” ifadesine sırbistan’dan büyük tepki geldiğini hatırlattı. türkiye’nin sırbistan büyükelçisi mehmet kemal bozay, konuşmanın tamamına bakmak gerektiğini, erdoğan’ın konuşmasında balkanlar’daki kardeşliğe vurgu yaptığını söyledi.
al jazeera’ye konuşan belgrad üniversitesi’nde politology yüksek lisansı yapan jasna isailovic, büyükelçi mehmet kemal bozay’ın haklı olduğunu söyledi. bu tarz konferansların iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde faydalı olabileceğini söyleyen isailovic, “bu coğrafyalarda erdoğan gibi güçlü liderlere ihtiyaç var. buraların dinamiği batı avrupa’dan farklı. birisinin çıkıp istikrar için yumruğu masaya vurması gerekiyor” dedi.
kaynak: al jazeera
Yorumlar