Türkiye
Başbuğ artık Ergenekon sanığı
Dava, eski Genelkurmay Başkanı'nın sanıkları arasında olduğu İnternet Andıcı Davası'yla fiili ve hukuki irtibat gerekçesiyle birleştirildi.
Haberin Öne Çıkanları
Sanık sayısı 147'ye çıktı
Tutuklu sayısı 33'e yükseldi
Müdahillik talepleri reddedildi

eski genelkurmay başkanı ilker başbuğ'un yargılandığı internet andıcı davası, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle ikinci ergenekon davası ile birleştirildi.
internet andıcı davası'nda aralarında başbuğ’un yanı sıra emekli orgeneral hasan iğsız, koramiral mehmet otuzbiroğlu, korgeneraller mehmet eröz ve ismail hakkı pekin, tümgeneral hıfzı çubuklu ve emekli albay dursun çiçek'in de aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu 29 sanık yargılanıyor
13 nisan 2012 tarihine kadar üst üste görülecek olan ikinci ergenekon davası'nın erteleneceği tarihte, birleştirilen davaların birlikte görülmesine devam edeceği açıklandı. böylece 118 sanıklı ikinci ergenekon davası'nda sanık sayısı 147'ye tutuklu sayısı ise 33'e yükselmiş oldu. davada gazeteciler mustafa balbay, tuncay özkan, emekli orgeneraller hurşit tolon, şener eruygur, eski rektörler fatih hilmioğlu, mehmet haberal ile yalçın küçük ve ibrahim şahin yargılanıyor.
müdahillik taleplerine ret
kapatılan demokratik toplum partisi (dtp) milletvekili ahmet türk, aysel tuğluk ve hasip kaplan'ın davaya müdahil olma taleplerinin ise reddine karar verildi. ismi geçen kişilerin ve dilekçede belirttikleri dtp'nin, birlikte görülen dava dosyalarında herhangi bir taraf sıfatlarının bulunmadığı, mağdur ve müşteki konumunda olmadıkları, atılı suçlardan doğrudan zarar görmedikleri de gerekçe olarak gösterildi.
istanbul 13. ağır ceza mahkemesi’nde 27 mart’ta görülen irtica ile mücadele eylem planı davası'nda ikinci kez hakim karşısına çıkan başbuğ, çapraz sorgusu sırasında öfkelenerek duruşma salonunu terk etmişti.
basın mensuplarına açıklama yapan başbuğ, ''burada, dört korgeneral, genelkurmay ikinci başkanı ve genelkurmay başkanı tutukluysa, genelkurmay karargahı'na terörist diyorsunuz demektir. genelkurmay karargahı'na hiç kimse terörist diyemez. bu kara bir leke. bunun izahı yok. silahlı kuvvetler'e kimse terörist diyemez'' ifadelerini kullanmıştı.
iddianamenin içeriği
iddianamede, "genel itibariyle ulusal düzeyde yayın yapan basın yayın organlarında çıkmış köşe yazıları ile haberlerden oluştuğu ve sitelerin güncel olarak işletildiklerinin belirlendiği, bu sitelerle başta türkiye cumhuriyeti başbakanı olmak üzere adalet, içişleri ve milli eğitim bakanları üzerinden türkiye cumhuriyeti yürütme organını baskı altına alıcı, tezyif ve tahkir edici yayınların bulunduğu" ifadesi yer almıştı.
sitelerde sürekli 'şeriat' vurgusunun yapıldığının altını çizen savcılık, iddianamede başbuğ'un savcılık ifadesinde söylediği "arşiv kayıtlarının silinmesiyle hiçbir ilgim yoktur. bu konudan bilgim de yoktur. bu konuda mehmet eröz veya mustafa bakıcı'ya herhangi bir emir vermedim. site içeriklerinin silindiği yönünde bana da herhangi bir bilgi verilmedi. site içeriklerinin ne olduğunu iddianameyi gördükten sonra öğrendik" cümlesine yer verilmişti.
'yüce divan' talebi reddedilmişti
türkiye'de 2008-2010 yılları arasında genelkurmay başkanlığı görevini yürüten ilker başbuğ, irticayla mücadele eylem planı davası'yla birleştirilen internet andıcı davası kapsamında 'hükümeti yıkmaya teşebbüs' ve 'terör örgütü yöneticisi olma' iddiasıyla yedi saat ifade verdikten sonra tutuklanmıştı.
başbuğ’un tutuklanmasının ardından yargılamanın yüce divan’da yapılması gerektiğine dair tartışmalar gündeme gelmiş, cumhurbaşkanı abdullah gül ile başbakan recep tayyip erdoğan da bu yönde görüş belirtmişlerdi. avukatı aracılığıyla 'yüce divan'da yargılanmak için yargıtay'a başvuran başbuğ'un talebi, reddedilmişti.
internet andıcı davası, daha önce de sanıkları arasında albay dursun çiçek'in de bulunduğu irtica ile mücadele eylem planı davası'yla birleştirilmişti.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar