mısır’da abdulfettah sisi'nin liderliğini yaptığı darbe sonrasında tutuklanan ve aylardır haksız suçlamalarla yargılanan al jazeera çalışanları peter greste, muhammed fehmi ve baher muhammed 7 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.

kararın ardından mahkemeye ve mısır'daki darbe yönetimine tüm dünyadan tepki yağdı. türkiye'deki basın örgütleri de gazetecilere yönelik bu haksız ve ağır cezalara sessiz kalmadı.

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanı Nuri Kolaylı, kararı "basın özgürlüğüne darbe" olarak değerlendirdi.

karar üzerine al jazeera'ye açıklamada bulunan türkiye gazeteciler konfederasyonu başkanı nuri kolaylı, "mısır’da darbenin ardından tutuklanan ve aylardır yargılanan al jazeera çalışanları peter greste, muhammed fehmi ve baher muhammed’in 7 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması, basın özgürlüğüne vurulan acı bir darbedir." dedi. 

basın ve ifade özgürlüğünün demokratik yaşamın olmazsa olmaz bir parçası olduğunu belirten kolaylı, "çağdaş demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkündür. ancak ne yazık ki dünyanın birçok ülkesinde meslektaşlarımız yazdıkları yazılar, yorumlar ve haberler nedeniyle yargılanıyor. bu durumun sona erdirilmesi ve basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması, hepimizin ortak yükümlülüğüdür. türkiye’de örgütlü 8 gazeteci federasyonu, 74 gazeteci cemiyeti ve 20 bin meslektaşımız adına bu kararı “kabul edilemez” bulduğumuzu belirtir, mısır yargısının bu yanlıştan döneceğini ümit ederim" dedi.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, kararı kınadıklarını açıkladı. Türenç, "dileğimiz gazetecilerin bir an önce özgürlüklerine kavuşması" dedi.

basın konseyi başkanı pınar türenç de karara tepki gösterdi. türenç, "biz bu filmi daha önce de gördük. ne yazık ki bölgedeki türk gazetecilerin başına da benzer olaylar geldi. mücadele ederek, başbakanlara, elçiliklere mektuplar göndererek türk gazetecilerin serbest bırakılmasını sağladık. şimdi aynı şey al jazeera muhabirlerinin başına geldi, bunlar kabul edilemez" dedi.

türenç, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle bu kadar ağır cezaların verilmesini kınadıklarını belirterek, "dileğimiz ve çabamız al jazeera çalışanlarının bir an önce özgürlüklerine kavuşup, ellerine kalemlerini tekrar almasıdır" dedi.

türkiye gazeteciler cemiyeti'nden açıklama

kararın açıklanmasının ardından türkiye gazeteciler cemiyeti yönetim kurulu'ndan da açıklama geldi. cemiyetin yönetim kurulundan yapılan yazılı açıklamada "basın özgürlüğü demokrasilerin temel taşıdır. gazeteciler savaşanların savaşmayan tarafıdır. gazeteciler halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaparlar. al jazeera muhabirlerinin mısır'da tutuklanması tüm uluslararası anlaşmaların ihlali anlamına gelmektedir. gazetecilerin terör örgütü üyesi olarak damgalanması ise basın üzerinde yeni bir haksız baskı aracıdır. mısır'da meslektaşlarımızın adil yargılanmadığını düşünüyor, meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" denildi.

sosyal medyada da tepki var

al jazeera çalışanlarının mahkûm edilmesine sosyal medyadan da yoğun tepki geldi. twitter ve diğer sosyal paylaşım sitelerinde #freeajstaff etiketini kullanan binlerce kişi al jazeera gazetecilerinin özgürlüklerine kavuşmalarını istediklerini yazdı. sosyal medyadaki kampanyaya türkiye'deki gazeteciler ve halktan da destek geldi.

karara dünyadan da tepki gelmişti

üç gazeteci hakkındaki karara çeşitli ülke ve uluslararası örgütlerden de tepki gelmişti. uluslararası af örgütü, kararın verildiği 23 haziran'ı "karanlık gün" ilan ederken, abd yönetimi de kararı kınadı. kararın bir gün öncesinde kahire'de bulunan abd dışişleri bakanı john kerry de cezaların açıklanmasının ardından yaptığı yazılı açıklamada, kararı "ürpertici ve gaddarca" şeklinde tanımladı. 

gazetecilere 7 ila 10 yıl ceza

mısır'da görevli al jazeera muhabirleri peter greste ve muhammed fehmi aylardır 'yalan haber yaymak' ve 'terör örgütü' ilan edilen müslüman kardeşler'e yardım etmek suçlamasıyla yargılanıyordu. tüm dünyanın yakından izlediği davada haksız suçlamalarla itham edilen iki gazeteci yedi yıl hapse mahkum edildi. baher muhammed ise 'silah bulundurduğu' iddiasıyla üç yıl daha ceza alınca cezası 10 yıla çıktı. üç gazeteci 29 aralık 2013'te kahire'de kaldıkları otele düzenlenen polis baskınında gözaltına alınmışlardı.