Türkiye
Bozdağ: 16 IŞİD üyesi cezaevinde
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'de 16 IŞİD üyesinin örgüt adına faaliyette bulundukları gerekçesiyle tutuklu olduğunu açıkladı.

bozdağ, adalet bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesinin görüşüldüğü tbmm plan ve bütçe komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
niğde ulukışla'daki saldırıyla ilgili 3 işid üyesinin ankara 2 no'lu f tipi cezaevi'nde bulunduğunu söyleyen bozdağ, bu kişilerin yargılamalarının devam ettiğini kaydetti. bozdağ türkiye'de bugün itibarıyla 16 işid üyesinin örgüt adına faaliyette bulundukları gerekçesiyle tutuklu bulunduğunu bildirerek, kendisine bu notun yeni verildiğini ve hangi ülkelerin vatandaşları olduğuna dair bilgisinin olmadığını ifade etti.
cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı
bozdağ, 17 kasım 2014 tarihi itibariyle türkiye genelindeki toplam ceza infaz kurumu sayısının 362 olduğunu, son 12 yılda standartlara uymayan 247 kurumun kapatıldığını belirtti.
cezaevlerinde toplam 155 bin 858 kişi bulunduğunu belirten bozdağ, bunun 133 bin 223'ünün hükümlü, 22 bin 635'inin tutuklu olduğunu aktardı.
bozdağ türkiye'de tutukluluk oranlarının 2001 yılında yüzde 54'ken bugün itibariyle yüzde 16,99'a gerilediğini, avrupa birliği'nde ise bu oranın yüzde 22,9 olduğunu bildirdi.
ceza infaz kurumlarındaki personelin zor şartlarda görev yaptığını, durumlarının iyileştirilmesi gerektiğini kaydeden bozdağ, personele yıpranma payı getireceklerini, özlük haklarında da mevcut durumu biraz daha ileri götüren iyileştirme yapacaklarını söyledi. bozdağ ceza infaz kurumlarının dış güvenliği adalet bakanlığı'na geçtikten sonra, kademeli olarak 15 bin civarında infaz koruma memuru alınacağını ifade etti.
hsyk'nın yapısı
adalet bakanı, hsyk'nın yapısı ve seçim usulü konusunun çok tartışıldığını belirterek, kendisinin de hsyk'nın seçim usulünün yargıyı ayrıştırdığına, kutuplaştırdığına, böldüğüne inandığını daha önce de dile getirdiğini hatırlattı.
hsyk'nın yapısı ve yargıyla ilgili konularda ciddi bir anayasa değişikliği gerektiğini vurgulayan bozdağ, "eleştirileri bir tarafa koyarak bakmamız lazım. realite budur; ne kadar geciktirirsek o kadar aleyhimize olur. yeni anayasa konusunda gruplarımız uzlaşma bulamazsa hiç olmazsa yargıyla ilgili konularda birlikte adım atma imkânı bulalım. 2018'deki hsyk seçiminin yeni usulle yapılmasının yargıya da, hepimize de çok büyük yararı olacaktır" diye konuştu.
cumhurbaşkanlığı sarayı tartışmaları
bakan bozdağ, cumhurbaşkanlığı sarayı ile ilgili konuda da yargı tartışmaları yapıldığını, ancak bu konuda eksik bilgi olduğunu söyledi. ankara 11. idare mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, danıştay 14. dairesi'nin ise "işleme konu alanın tarihi sit özellikleri taşımadığı" gerekçesiyle idare mahkemesi kararının yürütmesini durdurduğunu hatırlattı. bozdağ, "sanki mahkeme kararı burayı iptal etmiş, burada kaçak bir durum varmış gibi bir şey var. ilk derece mahkemesinin verdiği karara danıştay onay vermemiştir. dolayısıyla burada bir mahkeme kararını uygulamama, mahkeme kararına aykırı davranma gibi bir durum söz konusu değildir" diye konuştu.
cumhurbaşkanlığı hizmet binasıyla ilgili antalya'da değerlendirme yaptığını hatırlatan bozdağ, "neden değerlendirdim çünkü sanki özel bir mülk, şahsa bir saray yapılmış gibi bir değerlendirme yapılıyor. oysa cumhurbaşkanlığı makamı hizmet binasıdır, o amaçla kullanılacaktır, özel mülk değildir. sanki cumhurbaşkanımız lükse çok düşkün, şatafatla ilgili bir derdi var, böyle bir isteği var, onun için yapılmış gibi bir algı da meydana getirildi" dedi.
milletvekili olduğu 2002 yılında cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın, milletvekillerinin halkın arasında olması için lojmanlarının boşaltılması talimatı verdiğini anımsatan bozdağ, erdoğan'ın 12 yıla yakın başbakanlığı döneminde keçiören'de herkesin oturduğu türden bir evde oturduğunu belirtti.
bozdağ şöyle devam etti:
"bugün 'saray, saray' diyenler, oradan itibarsızlaştırma operasyonu yapanlar, 12 yıldır başbakanlık resmi konutu'nu kullanmayan, daha iyi bir yer kullanma imkânı varken yapmayan, haklın arasında, hepimizin evi gibi bir evde oturan sayın cumhurbaşkanımızın bu oturmasını hiç dile getiren olmadı. 12 yıldır ramazanda iftarlar olur, bir iftarı lüks bir yerde yapmamıştır, katılmamıştır. 'halkın arasına, çadırlara gidin' dedi bize de. bir tane örneği yoktur. çocuklarının düğünleri olmuştur, herkesin yaptığı yerde düğün yapmıştır. şu son olaylar nedeniyle bir iftira kampanyası içinde gündeme gelmesi... çocuklarının isimlerini bile bir tanesi hariç kimse bilmezdi. 17 aralık sürecinden sonra itibarsızlaştırma katliamı çerçevesinde insafsızca, haksızca eleştiriler oldu. bu ülkemizin itibarı için de önemlidir.
cumhurbaşkanlığı hizmet binasının bu ülkenin ve milletin onuruyla, büyüklüğüyle mütenasip olmasını arzu etmek kötü bir şey değil ki. geçmişte çankaya, pembe köşk yapıldığı zaman türkiye'nin ekonomisi daha kötüydü. oraları biliyorum, içinde neler olduğunu da biliyorum. pembe köşk'te bilardo var. o günün şartlarıyla bugünün şartları bir değil. niye bu millet eleştirmiyor? çünkü herkes çankaya gibi milletin itibarıyla ilgili olduğunu bilir ve harcamalara kimse bir şey demez. eleştirmeyi fevkalade yanlış buluyorum. 'daha iyi şöyle yapılabilirdi' denebilir ama burada haksızlık var."
ses kayıtları
adli tıp kurumu'nun 17 aralık soruşturmasındaki ses kayıtları raporuyla ilgili soruları da yanıtlayan bozdağ şunları söyledi:
"rapor, sesin konuşanlara ait olup olmadığıyla ilgili. bir de tapelerle ses arasında uyum olup olmadığına dair inceleme yapıyor. burada montaj ya da kurgu olup olmadığına dair inceleme yapmıyor. sadece 'ses konuşana aittir, tape ile ses arasında uyum vardır' şeklinde rapor veriyor. ilave, çıkarma, montaj, kurgu konusunda bir inceleme yapılmadığını ifade etmek isterim."
aihm'nin öcalan kararı
bozdağ cezaevlerinde 2 bin 760 yabancı uyruklu tutuklu ve hükümlü bulunduğunu, bunlardan 700'ünün suriyeli sığınmacı olduğunu ifade etti.
avrupa insan hakları mahkemesi'nin (aihm) pkk lideri abdullah öcalan ile ilgili hak ihlali kararı konusunda, türk ceza kanunu'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olduğunu, bu konuda değişiklik düşünceleri bulunmadığını belirtti.
dağıtım şirketleri dışındaki süreli yayınların cezaevlerine alınmamasına ilişkin genelge çıkarıldığı iddiaları üzerine bozdağ, böyle bir yasaklama olmadığını, sipariş verilen yayınların ceza infaz kurumlarına alındığını kaydetti.
insan hakları
bakan bozdağ, anayasa mahkemesi7ne tanınan bireysel başvuru hakkı ile avrupa insan hakları mahkemesi’ne (aihm) giden dava sayısında önemli azalma sağlandığını kaydetti.
anayasa mahkemesi'ne 17 kasım 2014 tarihi itibariyle 29 bin 126 bireysel başvuru yapıldığını bildiren bozdağ, bu başvuruların 7 bin 357'si hakkında kabul edilemezlik kararı, 6 bin 92'si hakkında birleştirme, düşme, ret gibi kararlar verilirken, 298 başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verildiğini aktardı. bozdağ kabul edilebilirlik kararı verilen başvuruların 261'i hakkında ihlal kararı verildiğini bildirdi.
bakan bozdağ, aihm önündeki davaları azaltmak için atılan bir diğer adımın ise aihm'e yapılmış bazı başvuruların tazminat ödenmek suretiyle çözümüne dair kanun ile kurulan ve 2013 şubat ayından bu yana faaliyet gösteren insan hakları tazminat komisyonu olduğunu belirtti.
komisyona 12 kasım 2014 itibariyle 6 bin 390 başvuru yapıldığını, bunlardan 5 bin 275 dosya hakkında karar verildiğini kaydeden bozdağ, bunlardan 1310'unun yargıya taşındığını, bunların 1247'sinin reddedildiğini, 26'sının ise kabul edildiğini bildirdi.
bozdağ, kamu denetçiliği kurumu'nun kurulmasının da insan haklarının korunmasına ilişkin standartları güçlendiren bir diğer adım olduğuna işaret etti.
ayrıca aihm'in hak ihlali tespit ettiği konuların, aihm içtihatlarına uygun hale getirilmesi amacıyla 'insan hakları ihlallerinin önlenmesine ilişkin eylem planı' hazırladıklarını anlatan bozdağ, yapılan yapısal değişiklikler, idari düzenlemeler ve uygulamalar sonucunda türkiye'nin aihm'de en fazla dosyası bulunan ikinci ülkeyken dördüncü sıraya gerilediğini ifade etti.
hakim, savcı sayısı
yargı hizmetlerinin zamanında, doğru ve verimli yapılabilmesi için yeterli ve nitelikli insan kaynağına sahip olması gerektiğinin altını çizen bozdağ, 2002 yılından bu yana hakim ve savcı sayısında yüzde 55 oranında artış sağlandığını bildirdi.
hakim ve savcı sayısı son on yılda yüzde 55 artırılmış olmasına rağmen avrupa konseyi standardının yakalanmadığını ifade eden bozdağ, 2018 yılına kadar yapacakları alımlarla standardın yakalanacağını kaydetti.
bu kapsamda bu yıl sonuna kadar 3 bin 500, 2015 yılı içerisinde de 5 bin kişi civarında hakim ve savcı adayı alımına ilişkin sınav yapılacağını belirten bozdağ, yardımcı personel sayısının da 2002 yılına oranla yüzde 100'e yakın arttırıldığını bildirdi.
bozdağ yakın tarihte faaliyete geçirmeyi planladıkları bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri ile kuracakları yeni ilk derece mahkemelerinden dolayı ihtiyaç duyulan ilave personel ihtiyacını karşılamak amacıyla bu yıl sonuna kadar 5 bin personel alımı için sınav yapılacağını kaydetti.
kaynak: aa
Yorumlar