Irak
CHP'den hükümete Türkmen çağrısı
CHP’li milletvekilleri Kerkük’e yaptıkları ziyareti raporlaştırdı. Raporda Türkmenlerin kaderlerine terk edildiği ve peşmerge güçlerinin şehre girmek isteyen sivil Araplara izin vermediği belirtildi. Hükümete Türkmenlere yardım çağrısı yapıldı.

chp genel başkan yardımcısı veli ağbaba, bursa milletvekili sena kaleli, amasya milletvekili ramis topal, kocaeli milletvekili mehmet hilal kaplan, afyon milletvekili ahmet toptaş, hatay milletvekili mevlüt dudu ve chp kadın kolları genel başkanı hilal dokuzcan’dan oluşan chp heyeti 10 kasım’da kerkük’e gitti ve dönüşte gözlemlerini raporlaştırdı. raporda, türkmenlerin kaldığı yerlerin, heyetin bugüne kadar gördüğü gayri insani koşullara sahip en dramatik kamp olduğu belirtildi.
“erbil’e arapların girmesi yasak”
chp heyeti şehrin etnik olarak ayrıştığını ve peşmerge güçlerinin arapların girişine izin vermediğini savundu ve şu ifadelere yer verdi;
“gözle görülmese bile kürtler, araplar ve türkmenler arası gerilim sürüyor. farklı mahallelerde yaşıyorlar. kerkük’te irak ordusunun herhangi bir unsuru bulunmuyor. halk ordudan hazzetmiyor, 'güvenlikte müşküle var' diyorlar. işid saldırıları olduğunda 16.000 kişilik irak ordusu şehri terk etmiş. şu an güvenlik polis gücü ile sağlanıyor. polis gücü 12.000 kişilik ve hepsi kerkük halkından. eşit oranlarda kürt, türkmen ve arap’tan oluşuyor. ayrıca polis gücü içinde yüzde 8 oranında hıristiyanlar bulunuyor. erbil’e arap girişi yasaklanmış durumda. akraba ziyaretleri dışında bir arap’ın erbil’e girmesi yasak.”
“irak türkmenleri sahipsiz bırakılmış durumda”
chp heyetinin hazırladığı raporda, kerkük’ün genel durumu, irak türkmenlerinin ve türkmen göçmenlerin sıkıntılarına yer verildi. raporda ayrıca heyetin yapmış olduğu görüşmelerde edindiği ve milletvekillerine aktarılan bilgiler paylaşıldı. raporda ortak izlenim olarak da şu ifadeye yer verildi:
“irak türkmenleri sahipsiz bırakılmış ve kaderlerine terk edilmiş durumda. ne türkiye’den ne de irak hükümetinden gerekli yardım ve ilgiyi görmüyorlar. yani irak türkmenleri “el” olmuş. bugüne kadar gördüğümüz gayri insani koşullara sahip en dramatik kampın gerçekleriyle yüzleştik.”
“petrolün üstünde yaşıyoruz ama enerji sıkıntısı çekiyoruz”
raporda kerküklülerin yaşadığı enerji sıkıntısı şu ifadelerle yer alıyor:
“kerkük’te savaşın izleri her yerde. merkezi hükümet bütçesinden kerkük eyaletine ayrılan payın çok düşük olduğu söyleniyor. büyük kapsamlı altyapı yatırımlarına ihtiyaç var. çok ciddi elektrik sıkıntısı yaşanıyor. her sokakta jeneratör bulunuyor. erbil-kerkük arası karayolu, kerkük içindeki sokaklar karanlığa mahkûm. sokak lambaları elektrik sıkıntısı yüzünden çalışmıyor. sanayi gelişmemiş. valilik bütçesinin yüzde 80’i maaşlara ayrılmış durumda. kerkük’ün yüzde 80'i irak devletinin, yüzde 20'si işid'in elinde. petrol sıkıntısı bulunuyor. petrol fiyatları şu an düşüyor olsa da kerkük’te çok yükseldi. türkmenler ‘petrolün üstünde yaşıyoruz ama enerji sıkıntısı çekiyoruz’ diyorlar. kerkük’ün hiçbir yerinde petrol istasyonu bulunmuyor. cadde üzerlerindeki tek tek konuşlanmış pompalar ile benzin-mazot satışı yapılıyor. benzin-mazot kalitesi çok düşük. otomobil ve arabalara zarar veriyor.”
“kerkük polisinin ağır silahları yok”
chp heyeti aldıkları bilgilere dayanarak şehrin üzerindeki işid tehdidinin devam ettiği söylüyor;
“30.000 bin nüfuslu tuzhurmatu’ya 1 km mesafede işid ile savaş hâlâ devam ediyor. kerkük’teki tüm devlet kurumları yüksek beton bariyerler ile çevrili ve silahlı birlikler tarafından korunuyor. herhangi bir işid saldırısına karşı kenti savunacak tek güç polis. bu polis gücünün hepsinin kerkük halkından oluşması, işid'e karşı ellerindeki tek avantaj olarak görülüyor. polis gücünün bu nedenle yurt savunması yapacağına ve kaçmayacağına inanılıyor. kerkük-erbil arası peşmerge kontrolünde. giriş çıkışlarda kontrol noktası bulunuyor. erbil’e kerkük’ten girişlerde peşmerge aşırı bir güvenlik kontrolü uyguluyor. metrelerce araç konvoyları oluşuyor.”
“eğitim ve sağlık imkânları yetersiz”
şehirdeki eğitim ve sağlık sıkıntıları ise şu sözlerle ifade edildi:
“kerkük genelinde eğitim ve sağlık imkânları yetersiz. eğitim kadroları gerekenden az. kerkük genelinde 100 öğretmenin maaşı irak devleti tarafından karşılanırken, sadece türkmeneli vakfı tarafından sözleşmeli olarak 300 öğretmene maaş sağlanıyor. örneğin kerkük ilkokulu'nda eğitim araç ve gereçlerinden yoksun bir şekilde çocuklar okuma yazma öğrenmeye çalışıyor. türkmeneli vakfı’na bağlı şifa sağlık merkezi “hastane” olarak gerekli sağlık hizmetini verecek donanıma sahip değil. imkânsızlıklar içinde halka sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık çalışanlarının elinde gerekli tıbbi müdahale yapacak imkânlar bulunmuyor.”
“içeride polis, dışarıda peşmerge koruyor”
chp heyeti yaptıkları görüşmede kerkük valisi necmettin kerim'in şunları söylediğini aktardı:
“kerkük küçük bir irak. kürt, türk, arap var. siyasi ihtilaflar var ancak halkımız arasında iyi ilişkiler var. ilişkilerimiz iyi, işlerimiz ortak, evlilikler var aramızda. kobani'ye ve ezidilere yaptığınız yardımlar için teşekkür ediyoruz. 2005'te seçim oldu. 41 üyeli meclisimizin 26'sı birleşik kürt listesinden oluşuyor, ayrıca 9 türkmen ve 6 arap var meclisimizde. 41 üyemizin 13'ü kadın. işid, musul'a geldiğinden beri buradaki durum kötü. kerkük'ün genelinde yüzde 80'in kontrolü bizde, yüzde 20'sinin kontrolü işid'e ait. valiliğimizin de bütçesinin yüzde 80’i maaşa gidiyor. 25.000 kişiye 800-900 $ maaş veriyoruz. kerkük’te güvenlik sorunun yanında ekonomik sorun var. işid’den sonra petrol fiyatları çok yükseldi. şimdi düşüyor ama hâlâ yüksek fiyatı. son yaşananlardan sonra 62 bin aile kerkük’e geldi. gelenlerin çoğu arap ve türkmen. 2003'te saddam'ın devrilmesinin ardından bir eve geri dönüş yaşandı. ancak bu sefer de haziran ayında işid geldi. irak ordusu kendiliğinden çekildi. ordu unsurlarını kerkük içine sokmadı. bizleri içeride polis, dışarıda peşmerge koruyor. işid, kerkük'e de girmek istedi ancak peşmerge engelledi.”
“telafer’den kaçanların türkiye’ye gitmesini barzani engelledi”
irak türkmen cephesi başkanı erşad salihi ise görüşmede türkmenlerin bölge bölge yaşadığı sorunları şöyle özetledi:
“bizler işid'in yaptıklarının sona ermesini istiyoruz. çünkü bu katliamlardan en çok zarar gören türkmenler olmuştur. 2005 yılında şii bedir tugayları, peşmergeler ve abd'nin uranyumlu mermilerine de maruz kalan, katliam ve idamları yaşayan hep türkmenlerdi. türkmen köyü emirli’de çoluk çocuk, kadın, genç, yaşlı 450 kişi işid’e karşı 82 gün tek başına direndi. ne irak hükümeti ne de başka bir güç türkmenlere yardım etti. türkmen cephesi olarak 60 gencimizi işid’e karşı mücadele ederken emirli’de şehit verdik. telafer’deki işid zulmünden kaçan türkmenlerin türkiye’ye yönlendirilmesini istedik. telafer’den erbil’e geldiler. ancak türkiye’ye gitmelerine barzani engel oldu. tuzhurmatu’da dört yıldan beri patlamalar oluyor, evlerimiz yerle bir oldu. türkmen coğrafyası darmadağın oldu. binlerce insan öldü. irak’ta silah ve para, güç demek. silahınız varsa, paranız da varsa güçlüsünüz.”
“bizi en iyi kürtlerin anlamasını beklerdik”
salihi, türkmenleri irak’ın güneyinde ve kuzeyinde ayrı sorunların beklediğini savundu:
“işid zulmünden kaçıp necef ve kerbela’ya giden türkmenler asimile olma tehdidi ile karşı karşıya. çünkü türkmen kimlikleri ile değil, şii kimlikleri ile güney irak’a gidiyorlar. biz saddam döneminde kürtler ile aynı eziyeti yaşadık. o zaman araplaştırma politikasından her iki halk da aynı derece zarar gördük. asimilasyon ile karşı karşıya kaldık. bizi en iyi kürtlerin anlamasını beklerdik. ama olmadı. 2003 yılında 850.000 nüfusu olan kerkük’te türkmen ve kürt nüfusu yarı yarıya idi. şu an ise 1.600.000 nüfus var ve yarısı kürt. kürtler bu bölgeye planlı bir şekilde getirildi. barzani’nin girişimleri ile demografik yapı çok bozuldu. açıkça bir kürtleştirme politikası uygulanıyor. irak’ta toplam 3 milyon türkmen var ama türkmen'im diyebilenlerin sayısı 1,5 milyon.”
“lütfen sesimizi türkiye'ye duyurun”
chp heyetiyle konuşan bir diğer isim de türkmeneli işbirliği vakfı'nın irak sorumlusu talat zülâl’dı. zülâl asimile edilmek istendiklerini söyledi ve heyetten seslerini türkiye’ye duyurmasını istedi:
“bizim maneviyata ihtiyacımız var. gerçekten irak'ta durumumuz çok zor. türkmenler asimile edilmektedir. lütfen mazlum halkın sesini türkiye'ye duyurun. bu sene hakikaten ağır bir darbe yedik, özellikle türkmenler olarak. gerçekten yardım bekliyoruz. bu yardımlar son olmasın. yardımları ayrımsız paylaşan, insani duygularla hareket eden türkmenler; güney irak, kerbela ve necef'e yardım göndermekte zorlanıyor. "
türkmeneli insan hakları derneği başkan yardımcısı ömer köprülü ise chp heyetinin şimdiye kadar şehirlerine gelen en büyük heyet olduğunu söyledi.
yahyaova kampı izlenimleri
telafer’den kaçmak zorunda kalan türkmenler, necef ve kerbela’dan kerkük’e gelmiş durumdalar. kerkük’e gelenlerin bir kısmı türkmen cephesi’nin olanakları ile kurulan yahyaova köyündeki kampa yerleştirilmiş. heyetin kampın durumuna ilişkin izlenimleri şunlar:
· kamp bir türkmen’in arazisi üzerinde kendi isteğiyle kurulmuş. çadırlar afad ve tika tarafından sağlanmış. kamp alanı düzenlenmiş bir zemin üzerinde kurulu değil. kamp, toz ve toprak zemin üzerine kurulmuş çadırlardan oluşuyor. çadırların üstü naylon, hem soğuk hem de yağıştan etkileniyor. ilkel, insanlık dışı şartlarda barınıyorlar.
· kampta 602 kişi bulunuyor. bunların 40’ı bebek. kampta hiçbir güvenlik yok. kampın güvenliğini türkmen cephesi'nin görevlendirdiği silahlı 10 genç sağlıyor.
· kampta ciddi elektrik sorunu var. kent genelinde olduğu gibi kesintiler çokça yaşanıyor. temizlik çok ciddi sorun. altı kişilik derme çatma kurulmuş bir tuvalet bulunuyor.
· kampta bulunan türkmenlerin çoğu türkmence bilmiyor. ve arapça konuşuyorlar. bu durum saddam döneminde sürdürülen araplaştırma politikasının sonucu olarak görülebilir. bu durum, türkmenlerin dillerini ve kültürlerini unutmaya başladıkları, türkmenlerin asimile edildiği anlamını taşımaktadır.
· sağlık hizmeti verebilecek yeterli donanımda bir yapı bulunmuyor.
· çocukların eğitim ihtiyacı karşılanamıyor.
· yemek ve gıda ihtiyacı gönüllü türkmenler tarafından karşılanıyor.
· çocuklar yalınayak, ayakkabısız bir şekilde dolaşıyor.
chp raporunda türkmenlerin kerkük’teki durumunun iyileştirilmesi için hem irak yönetimine, hem de türk hükümetine çağrıda bulunuldu.
Yorumlar