Ahmet Davutoğlu
Davutoğlu: Gülen ile görüşeceğimi Cumhurbaşkanı Gül'e ifade etmiştim
Başbakan Davutoğlu, 2013'te Gülen'le görüşmesine ilişkin soruları yanıtladı. 11. Cumhurbaşkanı Gül'ün "Ben sonradan öğrendim" sözlerini değerlendiren Başbakan "Kendisine görüşme için gideceğimi ifade etmiştim" dedi.

başbakanlık basın merkezi, davutoğlu'nun almanya'daki programında televizyon kanallarının temsilcileriyle bir araya geldiği ve onların sorularını yanıtladığı görüntüleri paylaştı. anadolu ajansı'nın bu basın toplantısından aktardığı bilgilere göre, başbakan davutoğlu, fethullah gülen ile görüşeceğini o dönemdeki cumhurbaşkanı abdullah gül'e söylediğini belirtti.
bir gazetecinin "2013'te pensilvanya'ya, iki şeyi sormak istiyorum, bu konunun tarafı olan paralel yapı, sizin bahsettiğiniz gibi bu görüşmenin böyle olmadığı yönünde açıklamalar yaptılar. bir nezaket ziyareti çerçevesinde geçtiğini söylediler. ikincisi de 11. cumhurbaşkanı sayın gül'ün bir açıklaması oldu, 'benimle ilgili kısım öyle değil, sonradan haberim oldu' dedi. sizin sayın gül'ün de haberdar olarak bu ziyareti gerçekleştirdiğiniz beyanınız üzerine" sözleri üzerine, başbakan davutoğlu şu karşılığı verdi:
"o görüşme bir kere gülen ile baş başa yapılan bir görüşmeydi, dolayısıyla o da ne söylediğimizi gayet iyi biliyorlar. ama her şeyi dinlemeye meraklı oldukları için eğer onu da kaydetmişlerse açıklasınlar. ne söylediğimiz de orada açıktır. tabii nezaket kuralları içinde söylenmiştir. bir ültimatom, böyle bir şey yok o günün psikolojisi içinde ama söylediğimiz şey açıktır, 'türkiye'ye dönmeniz ve bütün bu gerilimlerin durması için gereken adımların atılması, bürokraside olan unsurların kesinlikle siyasal bir şeyin parçası haline gelmemesi' vesaire. yani uzun bir görüşmedir. suriye konusunda ve dış politika konusunda da sürdürmekte oldukları yayınların bizim yürüttüğümüz politikalarla çelişkili, o zaman dışişleri bakanı olarak bunu söylüyorum ve başka ülkelerin söylemine yakın olduğunu, bu konularda bir bilgi eksikliği varsa her türlü bilgiyi herkesle paylaşabileceğimizi ama türkiye'nin menfaatlerinin kollanması hususu da dahil olmak üzere çok geniş bir görüşmedir. eğer dediğim gibi kaydetme, dinleme merakları olduğu için isterlerse yayımlasınlar, yani bunu çıkarsınlar, dinlemişler, kaydetmişlerse. ben söylediğim her şeyin hem farkındayım, hem de ne dediğimi bilirim, ne söylediğimi de bilirim, bu konuda hiçbir şeyden de çekincem yok. ama tabii bunları, ben bir ilim adamıyım, o anda devlet yetkilisiyim, o nezaket kuralları içinde, nasıl cumhurbaşkanımız başbakanken 'ülkeye dön' davetinde bulunuldu. şunu da açık bir şekilde söyleyeyim, 'bütün bu önyargıları giderecek olan yegâne şey sizin türkiye'ye dönmeniz ve iletişime açık olmanız', söylediğim şey de budur. 'türkiye'ye dönmeniz halinde ve her an sizinle görüşülebilir olması durumunda zihinlerdeki bu şüpheler ortadan kalkar. başbakanımız ne düşünüyorsa size doğrudan söyler, siz ne düşünüyorsanız söylersiniz, biz ne düşünüyorsak söyleriz. sizin burada bulunmanız, bu iletişimi imkânsız kıldığı için şüpheler artıyor. türkiye'ye gelmeniz bunu kolaylaştırır.' yani bu minvalde tabii şimdi, nihayetinde ben kaydetmediğim için bütün motamot ama söylediğimin, işin esası bu. istiyorlarsa ben hayatımda hiçbir şekilde bir konuyu örtmedim, hiçbir görüşmemi devlet kayıtları dışında yapmadım, olması gereken şeyler içinde yaptım ve ne söylediğimi de dediğim gibi, söylediğim hiçbir sözden de bir adım geri adım atmadım. "
'hafızalar yanılabilir'
davutoğlu bunun 'cemaat tarafından da gayet iyi bilindiği'ni belirterek şöyle devam etti:
"ilkeli tutumumu da eskiden takdir ederlerdi. kimsenin okullara gitmediği dönemlerde benim okullara ziyaret yapmış olmamı da takdirle anarlardı. şimdi bir anda bu kadar saldırgan bir tavır sergilemeleri, bizde tutum değişmedi ama onlarda tutum ve davranış tarzı değişti. bizim önyargımız olsaydı, yine söylemişler, 'aksiyon'da yazdı', evet yazdım. eğer bir önyargımız olsaydı bunlar olmazdı. özetle şunu söyleyeyim; mesajlarım da netti, gidişim de açıktı, berraktı, şu anda da bu konuda söylediklerim açıktır. hiçbir şekilde söylediğim şeylerden geri adım da atmadım, mahiyeti de bellidir. sayın cumhurbaşkanımız abdullah gül ile ilgili olarak ise hafızalar yanılabilir tabii ama yine ben kendisiyle başdanışman olarak da daha sonra da cumhurbaşkanı olduğu dönemde dışişleri bakanı olarak da büyük bir onurla çalıştım. kendileri gayet iyi bilirler, ben herhangi bir yerde, bir faaliyette, resmi görevdeyken kendisinden izin almadan bırakın bir başka şehre gitmeyi, bir başka sokağa ya da toplantıya dahi gitmemişimdir. bu görüşme biz bm genel kurul toplantıları için new york'ta bulunduğumuz sırada oldu. dolayısıyla new york'tan pensilvanya'ya gitmem söz konusu olduğunda da nihayet resmi görüşmelerin sürdüğü bir hafta sonuydu, kendisine de öyle görüşme için gideceğimi ifade etmiştim."
"benim için bu konu da berrak bir husustur"
bir gazetecinin "önceden söylediniz yani" demesi üzerine davutoğlu, "tabii. ben hem şahsi ilişkimiz bağlamında hem de o anda dışişleri bakanıyım. cumhurbaşkanı'nın olduğu bir yerde dışişleri bakanı olarak sayın cumhurbaşkanımızdan izinsiz veya onun bilgisi olmadan herhangi bir yere gitmem, şehir değiştirmeyi bırakın, bir toplantı için bir yerden diğer yere giderken de bu benim devlet ahlâkı etrafında benimsediğim bir ilkedir. sayın cumhurbaşkanımız tabii aradan süre geçti, kendisinde herhangi bir şekilde bu anlamda yanlış bir kanaat uyanmasını da istemem, kendisine olan saygımın ne kadar derin olduğunu, kendisi de bilir. daha başbakanlığı döneminde, ilk başbakanlık görevini aldığında ve daha çok eskiye dayanan dostluğumuz gereği kurulmuş çok sağlam ilişkilerimiz var ama tabii kendisinin de söylediği gibi bazen hafıza yanıltıcı olabilir ama benim için bu konu da diğer konu gibi berrak bir husustur" ifadesini kullandı.
davutoğlu, "sayın gül ile new york'taydınız bm genel kurulu'nda. o toplantılar sürerken bir hafta sonu kendisi new york'ta kaldı, siz gittiniz değil mi" denilmesi üzerine şu yanıtı verdi:
"tabii. türkiye'den ayrılmadan önce sayın başbakanımızla konuştum, 'böyle bir teşebbüste fayda vardır diye' dedim. 'taşların yerine oturması için ve olabilecek olumsuzlukları engellemek için' dedim. new york'a gittiğimizde de sayın cumhurbaşkanımızla o zaman bu ziyareti gerçekleştireceğimi ifade ettim, döndükten sonra da ne görüşülmüş olduğu konusunda da her ikisine de bilgi arz ettim."
kaynak: anadolu ajansı
Yorumlar