Türkiye

Davutoğlu: IŞİD daha çok Türkiye'ye tehdit

Başbakan Davutoğlu, Türkiye sınırına dayanan IŞİD'in herkesten çok Müslümanlara ve Türkiye’ye tehdit oluşturduğunu söyledi. Yabancı savaşçılar konusunda da Avrupa'ya, "Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız" diye seslendi.

Başbakan Davutoğlu, WEF'in kapanışında konuştu. [Fotoğraf: AA]

başbakan ahmet davutoğlu istanbul'da düzenlenen dünya ekonomik forumu’nun (wef) kapanışında konuştu. davutoğlu, bir avrupalı bakanın, 'işid’e karşı savaşmak için suriye rejimi ile işbirliği" teklif ettiğini söyledi, "işid’le mücadele için suriye ile işbirliği yapılırsa işid’in militan sayısı artar" diye uyardı. davutoğlu "işid anlayışı her şeyden daha çok müslümanlara ve türkiye’ye tehdittir" dedi. 

davutoğlu'nun hem işid'i eleştirdiği hem de avrupa'ya seslendiği konuşmasından satır başları şunlar:

"türkiye’nin kaderi avrupa’nınkinden ayrıştırılamaz"

"bölgesel kalkınma konuşulacaksa en doğru yer istanbul’dur. ortadoğu’da kriz varken onurlu, emniyetli bir hayat sürmek isteyen suriye, irak vatandaşlarını da istanbul’da görürsünüz. çok ciddi sorularla karşı karşıyayız ve bu soruları sormak zorundayız. türkiye’nin kaderi avrupa’nınkinden ayrıştırılamaz."

"sınırlarımız doğal değil, geçişken sınırlar"

"küresel ekonomideki daralma bölgesel krizin artmasına neden oldu. türkiye, avrupa’daki finansal krize geliştirdiği bölgesel politikalarla direndi. 17 ülkeyle hükümetler arası mekanizmalar kurduk. sınırlarımız doğal sınırlar değil, geçişken sınırlar. bunu ekonomiye yansıttık. suriye rejiminin zulmüyle işid terörü arasında sıkışan bölgede bir proje başlatmıştık. biz bu sınırları ekonomik işbirliğiyle aşmaya çalıştık. ortadoğu’da ortak ticaret havzası oluşturmaya çalıştık. latin amerika’ya, afrika’ya açıldık. afrika’da 25 yeni büyükelçilik açtık. 92 olan büyükelçilik sayımızı 131’e çıkardık. türkiye hem gerçek hem ekonomik ve jeopolitik fay hatlarının üzerinde. arap baharı’nı sahiplendik, hâlâ sahipleniyoruz."

"sünni camia esad’a cephe almışken biz destekledik"

"2011’de yedi saat beşşar esad’la görüştüm. o sırada 'ya biz ne olacağız?' şeklinde bir soruya muhatap oldum. beşşar esad’a, 'eğer bir ülkede eski cumhurbaşkanları, eski başbakanlar huzur içinde yaşayabiliyorsa o ülkede demokrasi vardır. eğer eski cumhurbaşkanları, başbakanlar ya hapiste ya mezarda ya da yurtdışındaysa o ülkede demokrasi yoktur' dedim. biz aylarca, sabırla beşşar esad’ı ikna etmeye çalıştık. bütün sünni camia esad’a cephe almışken biz onu destekledik."

"islam dünyası işid’le anılamaz. işid de islam’la anılamaz. 2011 yılında arap baharı başladığında insanlar sokağa çıktı ve aynı avrupalılar, aynı bizler gibi özgürlüğü tatmak istedi. ve bunun karşısında rejimler dayanamadı. 1988’de daktiloyla doktora tezimi yazarken mübarek iktidardaydı. bilgisayar, internet icat oldu mübarek iktidardaydı. facebook, twitter icat olunca dayanamadı. nesiller değişiyor ve gençler aynı liderleri görüyor; hesap vermeyen liderleri. 2012 ümit yılıydı. seçimler yapıldı, insanlar ilk kez sandıklara gittiler. insanlarda ümit vardı, biz bu insanlar için ne yaptık?"

"gerçek demokrat seçim sandığı üzerinden soru sormaz"

"o günden bugüne biz türkiye olarak aynı yerde durduk. demokrasinin, ortadoğu halkının yanında durduk. içeride ve dışarıda herkes pozisyon değiştirirken, bizi reel politika yapmaya çağırırken biz demokrasinin ve ortadoğu halklarının yanında durduk. çünkü demokrasinin kıymetini en iyi biz biliriz. darbelerle büyümüş bir nesiliz. hangi avrupa ülkesi ekonomik mucizelerini bir yıl içinde gerçekleştirdi? demokrasinin arası olmaz; ya vardır ya yoktur. 'demokrasi olsun ama şu eğilimler iktidar olmasın' denildi. türkiye’de biz bunu yaşadık. gerçek demokratlar seçim sandığı üzerinden soru sormazlar."

"yabancı savaşçıları nasıl belirleyelim?"

"mısır’da türkiye bir tavır aldı, bedelini ödediğimiz bir tavır. mısır’da kalıcı istikrar ancak demokrasiyle sağlanır. yeni nesiller gelecekte suriye’yi yazdıklarında utanç sayfası olarak yazacaklar. suriye’de demokrasi isteyenlere gerekli desteği verdik mi? bütün o kitleler hayal kırıklığı içinde devrimin karşısında bir psikolojiye yöneldiler ve radikalleşme uç noktalara vardı. ortadoğu bölgesindeki sınırlar yaşanması zor sınırlar. bu sınırlar avrupa’nın da sınırları. mülteciler için sınırları aştığınızda üç günde 138 bin mülteci geldi. türkiye’ye yılda 35 milyon turist geliyor, yabancı savaşçıları nasıl belirleyelim? meydan okuma küreselse, hepimiz elimizi taşın altına koyacağız, artık yeter. suriye krizinin, irak krizinin bedelini türkiye’ye ödetmek doğru değil. oturduğumuz yerden ders vermeye kalkarsak, bunu kimse kabul etmez."

"sığınmacı yükünü paylaşabilir olmamız lazım"

"türkiye kendi alın teriyle suriyeli sığınmacılara 3.5 milyar dolar harcadı. analarının ak sütü gibi helal olsun. bir gün, avrupa’daki uzun savaşlardan sonra olduğu gibi, ortadoğu halkları da bu sınırları saygı duymakla beraber geçişken kılacaklar. avrupa’da ekonomik krizin sıkıntıları yaşanırken, türkiye kendi istikrar adasını korumaya çalışıyor. türkiye’deki en hızlı hükümeti üç günde kurdum, çevremizdeki yedi, hatta sekiz ülke fiilen yönetilemez durumda. sığınmacı yükünü paylaşabilir olmamız lazım. dönüp de buradan bize terörist gelir, diye yakınmak istemiyorlarsa ülkeler elinden geleni yapmalılar."

"suriye ile işbirliği işid’in militan sayısını artırır"

"suriye rejimine meşruiyet kazandırmak doğru bir yol değildir. bir avrupalı bakan, 'işid’e karşı savaşmak için suriye rejimi ile işbirliği yapalım' teklifi yaptı. şeytanla savaşmak için başka biriyle işbirliği yapmanın nasıl bir geçerliliği olabilir? bu yolla işid'e ne kadar büyük bir insan kaynağı sağlarsınız. suriye rejimiyle ilişkiye geçin, ertesi gün işid'in militan sayısı birkaç misli artar. bütün dışlandıklarını hisseden sünniler oraya kayar."

"işid daha çok türkiye’ye tehdit"

"halkımız bizden memnunsa meşruiyetimizin tartışılmasına izin vermeyiz. buna halkımız karar verir. avrupa bizim kaderimizdir. ancak avrupa’nın da bunu görmesi lazım. biz gümrük birliği'nin parçasıysak avrupa’nın serbest ticaret anlaşmalarını tek taraflı olarak yapmasına bir son vermesi lazım. tamam belki siyasi olarak bir parçası değiliz ama ekonomik olarak parçasıyız. avrupa ekonomik geleceğini bizimle planlamalı. ortaçağ avrupası'nın dogmatizmiyle bize yaklaşmasınlar. modern, eşit bir avrupalı olarak konuşalım. avrupa’nın ortadoğu’da terk ettiği demokrasiyi biz savunduk. işid benzeri terör örgütlerine karşı tutumumuz açık ve nettir. bu dünyaya tehdittir. herkesten daha çok müslümanlara ve türkiye’ye tehdittir."

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;