Türkiye
Davutoğlu'ndan Kongre değerlendirmesi
Partisinin 5. Olağan Kongresi'ni değerlendiren Başbakan Davutoğlu, "AK Parti kadroları güç nedeniyle milletten uzaklaştı" gibi bir algı varsa bunu düzeltmenin kendilerinin görevi olduğunu söyledi.

ntv’ye konuşan başbakan ahmet davutoğlu, 12 eylül cumartesi günü yapılan 5. olağan kongre ile ilgili soruları yanıtladı. davutoğlu, hem binali yıldırım’ın aday olacağı iddialarını hem de esi cumhurbaşkanı abdullah gül’e yakın isimlerin yönetimde yer almadığı ifadelerini değerlendirdi. davutoğlu’nun açıklamaları şöyle:
“kongreler partilerin ortak aklının, vicdanının harekete geçtiği zeminlerdir. ak parti’nin farkını ortaya koymak bakımından, ak parti’nin geleceği ve geçmişine dikkat çekmek isterim. ak parti kadrolarında geniş bir insan havuzu var. ak parti birçok myk çıkarabilecek isim barındıran bir parti. bugüne kadar herhangi bir parti ak parti kadar ülkesiyle bütünleşmedi. ak parti dışında toplumun bütün katmanlarını barındıran başka bir parti yok. türkiye’nin kaderi ile ak parti’ni kaderi örtüşüyor. ak parti’de ortaya çıkabilecek herhangi bir sorun parti sorunu olmaktan çıkıp ülke sorunu haline gelebiliyor. bu bir farktır. tek başına iktidar şansı olan tek parti de ak parti. seçim öncesi kongre kararı bile önemliydi. son derece başarılı bir kongre süreci yaşandı. görüş farklılıkları olabilir. sonuçta da ortaya birlik ve beraberliğin tahkim edildiği bir durum ortaya çıktı. genel başkan olmam ak parti kadrolarının bana gösterdiği teveccüh. mkyk da yenileşmeyi, tazelenmeyi, tecrübeleri yansıtan bir liste olarak ortaya çıktı ve birlikte sunuldu. tek bir bütün içinde sunuldu. ak parti bu kongreden güçlenmiş olarak ortaya çıktı. şehitlerimiz olduğu için müzik vs yoktu ama coşkulu bir kongreydi. bir kongrede olması gereken her şey vardı ve ulaşılması gereken sonuca da ulaşılan, başarılı bir kongre oldu.”
"düzeltmek bizim görevimiz"
“fabrika ayarlarına dönme tabirini hiç kullanmadım çünkü bu bana çok mekanik geliyor. ama ‘kurucu değerler’ dedim. ak parti’nin kurucu değerleri çok önemli. 14 ağustos 2001’de sayın cumhurbaşkanımızın kuruluş için yaptığı konuşmadaki ifadeler çok önemli. ‘ak parti kadroları güç nedeniyle milletten uzaklaştı’ algısı oluştuysa, bunu düzeltmek bizim görevimiz, milletin değil. 2001’de yola çıktığımızda makamlarımız yoktu, değerlerimiz vardı. bunlardan hareket edince bu makamlar değer kazandı. güç sağlam bir ahlakla tahkim edilmezse doğru olmaz. bir şey azalmış görünüyorsa muhasebe yapma ihtiyacı vardır. meclis 3 partili olsaydı yüzde 41 ile biz yine 330’u bulurduk. ama ben matematik olarak bakmıyorum. kurucu değerler, bu anlamda tahkim etmek…”
"gül yakın bir dostum"
“sayın abdullah gül benim akademik hayattan siyasi hayata geçmeme vesile olmuş, çok yakın mesai harcadığım, yakın bir dostumdur. ak parti’ye katkısı hiçbir zaman gözardı edilemez. telefon ettim, ziyaret de edecektim. ancak 16 şehidimiz olduğu için van’a gittim ve kendileri de bir mesaj gönderdi. gelselerdi çok iyi olurdu ancak sorun değil. isimlerin bazılarının birilerine yakın olduğunu söylemek fraksiyonel bir yaklaşım ve doğru tasnifler değil. bu bina içerisinde herkes birbirine aynı mesafededir. geçmişte en zor dönemlerden nasıl omuz omuza çıktıkları ortadadır. işte tam de ben bunu engellemek için 'ak parti'nin kaderi türkiye'nin kaderidir' diyorum. hiçbir şey türkiye’nin kaderinden daha önemli değildir. ak parti içinde ‘ikinci kaderler’ oluşturmaya başlarsak, allah korusun, o zaman ak parti’nin de türkiye’nin de kaderiyle oynamış oluruz. liste telaşından sonra mkyk ve myk üyeleriyle ayrı ayrı görüşeceğim. çünkü önümüzdeki 3 yıl omuz omuza yürüyeceğiz.”
"hata yapmadığımı düşünüyorum”
“kongre öncesi çıkarılan dedikodular beni etkilemedi. attığım her adımdan, üzerime aldığım görevi gerçekleştirirken muhasebe yaparım. delegelerle ilgili spekülasyonlara kulak asmam. delegeler bir genel başkanda mutabık kalmışsa ben bundan gurur duyarım. görevim delegeleri yargılamak değil. farklı adaylar da çıkabilirdi. hangi delege kime oy veriyor diye sormazdım. o delegelere güvenmezsem bu yola çıkmam, onlar bana güvenmezse olmaz. son derece karizmatik ve başarılı bir liderden, sayın cumhurbaşkanımızdan sonra seçilmek bana verilmiş büyük bir şeref. birinci görevim bu partinin birliğini ve bütünlüğünü koruyup ortak ruhu muhafaza etmek. başarılı olduğumuzu ve attığım adımlar hata yapmadığımı düşünüyorum. benim görevim gerginliği ortadan kaldırmak, gerginlik çıkarmak değil."
"iç muhasebe olabilir"
davutoğlu’na, ak parti’li bazı isimlerin eleştirileri de soruldu. bunlar arasında bülent arınç’ın "ak parti'nin kuruluşunda 'biz'dik, şimdi 'ben' olduk" sözleri de, al jazeera türk’e konuşan ayşe böhürler’in partideki kırılma noktalarıyla ilgili açıklamaları da vardı. davutoğlu bunlarla ilgili olarak, “tek tek bütün açıklamaları değerlendirmem doğru değil. ancak bunlar iç muhasebe niteliği taşıyan açıklamalar olabilir. kimse zihnine sansür koymasın. bunları dikkatlice gözönüne almalıyız” dedi.
"huzur ve demokrasi operasyonları"
başbakan davutoğlu, pkk’ya karşı hem şehir içi hem de kırsalda yürütülen operasyonların “huzur ve demokrasi operasyonları” olduğunu söyledi. kuzey irak’taki tüm hedeflerin vurulduğunu belirten davutoğlu, operasyonlarda 3’te 2 oranında bir tahribata ulaşıldığını ifade etti.
davutoğlu operasyonların seçim sürecinden etkilenmeyeceğini de belirterek, “seçim güvenliğini de sağlayacağız operasyonlar da sürecek” dedi. çözüm sürecinin halkla yürütüldüğünü ve devam edeceğini de ekledi. davutoğlu, hdp eş genel başkanı selahattin demirtaş'a da tepkiliydi.
demirtaş'a tepki
"2013 nevruzu'nda 'silahlar bırakılsın' diye açıklama yapılmıştı. ülkede olumlu bir hava esmişti. imralı'ya (pkk lideri abdullah öcalan'a) ziyaretler yapıldı, silahlar bırakıldı mı? biz türkiye'de iç huzuru sağlamayı hedefliyoruz. o doğru yapılan işte netice elde edilmemişse, bir grup gitsin imralı'da görüşme yapsın... demirtaş'a söyledim, 'şehirlerin etrafındaki yapılanmalar kaldırılacak' diye. bir taraftan bizi oyalayarak bir süreç ilerletmek, sonradan ayaklanma çağrısı yapmak... kobani'de ayaklanma çağrısı yapan demirtaş'tı. türkiye'de meşru silahlı güçler dışında varolan silahlı gruplar tasfiye edilene kadar operasyonlar devam edecek."
"hdp'ye oy veren..."
"hdp'ye oy veren vatandaşlarımızı tahkir eden ifadeyi doğru bulmam. hdp'ye, chp'ye, mhp'ye oy veren vatandaşlarımızın herhangi bir şekilde rencide edilmesine sebebiyet verilmesini mazur görmemiz mümkün değil. bizim hasmımız terör örgütüdür. hdp'nin hasım mı rakip mi olacağı terör örgütüne vereceği veya vermeyeceği tepkiyle bağlıdır. hdp siyasi parti olarak davranırsa bizim rakibimizdir, terör örgütünü meşru kılar, destek verir, onun arkasında durursa o zaman bizim değil, milletin hasımı haline gelir. hdp'ye oy veren seçmenler ise ne niyette ve hangi sebeple oy vermiş olursa olsun bizim için kutsaldır."
"el yapımı patlayıcının maddesi gübre"
davutoğlu, pkk'nın saldırılarıyla ilgili, "el yapımı patlayıcı diyorlar. eskiden uzaktan kumandayla patlatılıyordu. şimdi kablo çekiliyormuş. teknik bir konu ama kamuoyu merakla bekliyor. el yapımı patlayıcıların kabloyla patlatılması konusunda ne diyorsunuz?" sorusu üzerine ise şunları söyledi:
"bu el yapımı patlayıcının maddesi gübre. gübrenin bir kısmı çiftçiye bir kısmı da teröristler tarafından ele geçiriliyor ya da satın alınıyor. türkiye’de serbest piyasa var. bunlar çok kolay tekniklerle bombaya dönüştürülüyor. buna karşı alınacak tedbirleri de konuştuk. istismar edilen malzemenin nasıl önleneceğiyle ilgili tedbirler de alıyoruz. ama bunlar uzun bir süreç. hem çiftçi etkilenmeyecek hem terör engellenecek. bunu sağlamaya çalışıyoruz."
"vatandaşlarımız gür bir sesle..."
davutoğlu'nun bölge halkına çağrısı da vardı. başbakan, "doğu ve güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımız, gür bir sesle terör örgütüne ve bunu destekleyenlere dönüp; '90'lı yıllarda şikayetçi olduğumuz her şeyi siz yapıyorsunuz. faili meçhulleri siz yapıyorsunuz. yol kesmeleri ve orada baskıları siz yapıyorsunuz. yayla ve mezraları siz barış içinde kullanılabilecek halden çıkartıyorsunuz. siz haraç topluyorsunuz' deyip, türkiye'deki demokrasiyi desteklemeli" diye konuştu.
"bu ifadeleri doğru görmem"
davutoğlu'na, hürriyet gazetesi önündeki protestolara katılan ak parti milletvekili abdürrahim boynukalın'ın bazı sözleri de soruldu. sosyal medyada yayılan bir videoda, boynukalın'ın bazı köşe yazarlarıyla ilgili, "hatamız bunları zamanında dövmemek" gibi ifadeleri vardı. davutoğlu, "partinizin milletvekili abdürrahim boynukalın bizim bazı meslektaşlarımız için 'dövmek lazım' gibi beyanlarda bulunmuş. epey bir tepki topladı. ben de meslektaşlarım adına soru yöneltmek istiyorum. parti hukuku açısından soruşturma yapılacak mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"bu tür ifadeleri doğru görmem, kim söylerse söylesin. ama bu da böyle bir kasıtla söylenmiş ifadeler değil. biraz daha gençler arasındaki bir dost ortamında ifade edilmiş hususlar. kendisiyle de konuştum. bu veya bunun gibi ifadeler için hepimizin önem göstermesi gereken hususlar var. bunu genelleştirmek doğru değil. ayaküstü söylenen ifadelerden genel bir zihniyet çıkarmak doğru değil. bizi en çok eleştiren medya organları da olsa destekleyenler de olsa onların güvenliğini sağlamak hükümetin görevi. tahrik unsuru oluşturmamak kaydıyla her görüş beyan edilebilir."
babacan'ın adaylığı
partilerde bir taraftan da 1 kasım seçim hazırlığı var. davutoğlu, "ali babacan’ın aday olmasını ister miydiniz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"isterdim, açık ifade edeyim. son 13 yıllık iktidar döneminde ülkeye büyük katkı yaptı. ben her zaman söyledim, her arkadaşım bu sürecin içinde yer alacak diye. sayın babacan daha çok hizmetler edebilecek nitelikte. aday olmadı. listeler bitmediği için hemen bir şey söylemem doğru olmaz. ama o bazı başka çalışmalar da var. ama her alanda türkiye'ye büyük katkılar yapacak büyük devlet adamıdır."
israil'in mescid'i aksa'ya saldırıları
"israil ile bazı görüşmeler oldu ama böyle bir zihniyetle nasıl görüşme, nereye ulaşacak? yani diyelim belli bir mesafe alıyorsunuz, israil, mescid-i aksa'yı müslümanların elinden almaya çalışan, tahrip etmeye çalışan bir israil ile herhangi bir şekilde normalleşmemiz mümkün mü? mavi marmara'dan kalan tazminat görüşmeleri vardı, tamam onlar belli noktaya geldi. ama bilinsin ki bizim israil ile normalleşmemiz, kudüs de dahil olmak üzere filistin'in bütün topraklarının özgürlüğüne kavuşması, filistinlilerin herhangi diğer halklar gibi kendi ülkelerinde onurlu bir şekilde yaşamalarını sağlayacak bir barışa kadar çok zor."
kaynak: ntv
Yorumlar