PKK
Davutoğlu'ndan muhabire: Bu suçlamayı yapmanız basın özgürlüğünün göstergesi
Merkel ile basın toplantısı düzenleyen Başbakan Davutoğlu, Die Welt muhabirinin tutuklu gazetecileri hatırlatıp, "Silopi ve Cizre'de hak ihlâli var demesi" üzerine tepki gösterdi. "Türk başbakanının yüzüne bakarak bu suçlamaların yapılabiliyor olması bile, Türkiye’deki basın özgürlüğünün göstergesidir" dedi.

başbakan ahmet davutoğlu, alman mevkidaşı angela merkel ile görüşmesinden sonra ortak basın toplantısında bir gazetecinin sorusuna tepki gösterdi. die welt'ten muhabir deniz yücel'in "gazeteciler hapishanede, silopi ve cizre’de insan hakkı ihlâlleri var. emniyet güçlerinin sivil halkı gözetmeksizin hareket ettiğinden söz ediliyor. almanya sessizliğe büründü. neler söyleyebilirsiniz?" demesi üzerine davutoğlu, "türkiye hapishanelerinde, gazetecilik işleri dolayısıyla cezalandırma söz konusu olmamıştır" dedi.
davutoğlu'nun cevabı şöyle:
"basın toplantısı iki başbakan arasında ama üçüncü bir basın açıklaması oldu. esas itibariyle siyasi bir statement (açıklama) yapıldı. buna da saygı duyuyoruz. türk başbakanının yüzüne bakarak bu suçlamaların yapılabiliyor olması bile, türkiye’deki basın özgürlüğünün göstergesidir. herkes eleştirilerini dile getirebilir. sorunun kendisinde birçok eleştiriyi aşan suçlamalar var. türkiye’de herkes, hükümete, bana eleştiri getirebilir. bugünkü gazetecilere dâhi baksanız eleştirel yazıların destek yazılarından daha çok olduğunu görebilirsiniz. eleştirinin olguya doğru hitap etmesi ve objektif şekilde ortaya konması lâzım."
"geçen sene türkiye iki seçim geçirdi. uluslararası gözlemcilerin gözleminde yapılan seçimler, hiçbir fikre sınırlama getirilmediği bir ortamda gerçekleşti. serbest propagandanın yapıldığı, türkçe ve kürtçe propagandanın yapıldığı, hükümete dönük eleştirilerin çok yoğun yapıldığı bir ortamda gerçekleşti. partilerin açıklamalarına bakın. her şey konuşuldu. bugün tbmm’nin herhangi bir oturumunu izleseniz, en aykırı fikirlerin nasıl konuşulduğunu görürsünüz. türkiye demokratik bir hukuk devletidir. ben bu ülkenin ve halkımın demokratik olgunluğundan gurur duyuyorum. dünyada çok az başbakan yüzde 85 katılımlı seçimde, halkından yüzde 49,5 destek alarak görevini sürdürüyor. avrupa’da demokrasiler çok başarılı. almanya veya ingiltere’nin bir kentinde silahlar, doçkalar olsaydı, nasıl bir tablo ortaya çıkardı? paris saldırılarından sonra fransa cumhurbaşkanı hollande, askeri başkent paris’te görevlendirdi. biz de silah deposu haline getirilen silopi, cizre, sur’da bütün önlemlerimizi alırız. herhangi bir kısıtlama olursa da ona önce biz karşı çıkarız."

"bilinsin ki türkiye cumhuriyeti devleti avrupa standartlarında bir demokrasidir. avrupa standartlarında bir demokrasi teröre karşı hangi tedbirleri alıyorsa biz o tedbirleri alırız. bu konuda gelecek eleştirileri dinleriz ama bizim için en kutsal şey, vatandaşlarımızın can, mal, namus ve genel insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. cizre ve silopi'de yürüyen operasyonlar, yanı başında hiçbir devlet otoritesi kalmamış bir bölgeden sızan teröristlere karşı yürüyen faaliyetlerdir. dünyanın hiçbir yerinde, demokratik bir ülke, halkına hesap veren bir ülke, ülkesinin bir bölgesinde, bir başka silahlı grubun bulunmasına müsamaha göstermez. demokrasilerde güç kullanma yetkisi, sadece ve sadece halka hesap vermek durumunda olan meşru güvenlik güçlerindedir."
kaynak: al jazeera
Yorumlar