2015 Genel Seçimi

Davutoğlu'ndan muhalefete: Koalisyon için her olasılığı değerlendiririz

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, parti tabanına "Millete sitem edilmez" mesajı verdi. Muhalefete "Gelin güzel bir başlangıç yapalım" çağrısı yapan Başbakan "Koalisyon için her olasılığı değerlendiririz. Her muhalefet partisiyle samimi bir şekilde görüşeceğim" dedi.

Konular: Ahmet Davutoğlu, AKP
davutoğlu main
Başbakan Davutoğlu koalisyon görüşmelerine birkaç gün içinde başlayacaklarını söyledi. [Fotoğraf: AA / Arşiv]

başbakan ve ak parti genel başkanı ahmet davutoğlu, trt'de soruları yanıtlarken seçimlerde 'katılımı ve meşruiyeti' övdü. "seçim güvenliği hiç tartışılma edilmedi. güzel bir neticedir" dedi. başbakan seçim sonucu çıkan haritayı değerlendirirken, "türkiye'nin bütününde var olan tek parti hâlâ ak parti. tüm kesimlerden oy alan parti hâlâ ak parti. türkiye'deki siyasi hayatın omurgası ak parti'dir. bu gerçekliği görmeden koalisyon tartışması yapılmamalıdır" diye konuştu.

"biz iddialı bir partiyiz" diyen başbakan, "hedefimiz tek parti hükümetidir. milletimiz ne derse... hafif sitem edenler duyuyorum, millete sitem edilmez. millet ne derse odur" ifadelerini kullandı. 

başbakan yüzde 41'in başarısızlık olduğu eleştirilerine de, "bütün sol hareketin 1960'dan beri ulaştığı tek başarı var. o da ecevit, yüzde 41. dolayısıyla onların tarihi olarak gördüğü bu oran ak parti için yenilgi gibi gösterilemez" sözleriyle tepki gösterdi. 

'bizim milletin kararını doğru okumamız gerekir'

"millet bize bir mesaj da verdi ama hükümet kurma sorumluluğunu da ak parti'ye verdi" diye devam eden başbakan, partinin tek başına iktidarı kaybetmesine ise şu yorumu yaptı:

 "ak parti'nin yüzde 49'lardan, il genel meclisi itibariyle yüzde 43,5'tan yüzde 41'e gerilemesi, göreceli olarak bizim üzerinde düşünmemiz gereken bir olgudur. kesinlikle hiçbir zaman hiçbir seçim neticesi dolayısıyla millete bir sitem duygusu içerisinde olmadık. şimdi de milletimizin verdiği karar doğrultusunda, ilk gün evden çıkarken konya'da 'milletimizin kararı en doğru karar' dedim, balkon konuşmasında da söyledim, şimdi de aynısını söylüyorum, myk, mkyk toplantısında da aynısını söyledim, hiçbir arkadaşımızın millete dönük bir sitem cümlesi kullanmasını istemiyorum, zaten kullanan da çıkmadı; bir, iki ilk anda olan şeyler. milletimiz doğru karar vermiştir, bizim bunu doğru okumamız gerekir."

koalisyon denklemlerindeki öncelikleriyle ilgili soruya ise davutoğlu "bütün partileri hiçbir alternatifi dışlamadan altını çizerek söylüyorum, biz başkaları gibi kapı kapatan değil ufuk açan bir partiyiz. hepsi açıklama yaptılar 'ak parti ile olmaz' gibi. onların açıklamalarına rağmen söylüyorum ve onların tabanına seslenerek söylüyorum. o gün chp'ye oy vermiş vatandaşlarım 'takdirleriniz başımızın üstündedir, hiç tartışmıyorum" cevabını verdi.

'siyaset kırmızı çizgilerle değil, istikamet üzerinde yürür'

başbakan "koalisyon için kırmızı çizgileriniz nelerdir" sorusuna da "ben diplomaside de hiç kırmızı çizgi kullanmadım. siyaset kırmızı çizgilerle değil, istikamet üzerinde yürür. bize oy veren seçmenlerin tek bir oyunun bile zâyi olmaması için ayaktayız. uzlaşı gerekiyorsa, uzlaşı ararız. kırmızı çizgilerimizden çok ahlâki, siyasi ilkelerimiz var. burada biz şekillendiririz. bizim adımıza kimse kırmızı çizgi deklare edemez, bizim adımıza kimse parti mensubu da olsa, parti kimliği adına 'biz şunu yapmayız' veya 'bunu yaparız', bir köşe yazarı veya şu, bu üzerinden, partinin yetkili organları ve benim dışımda. çok açık söylüyorum, kimse 'şu ihtimale kapalıyız, şu ihtimale açığız' diyemez. demesi halinde de itibar edilmemesi icap eder. ama ahâaki ilkelerimiz, siyasi ilkelerimiz var, bunlar da herkesçe malum" yanıtını verdi. 

hdp'lilere çağrı

"koalisyonsa en iyisini yapmaya çalışırız milletimiz için, hiç kimseye de kapıyı kapatmayız" ifadesini kullanan davutoğlu, bunun gerçekleşmemesi durumunda yine meşruiyet sınırları içinde ne yapılması gerekirse onu yapacaklarını belirtti. seçim sonuçlarında herkese verilen mesajın bulunduğunu belirten davutoğlu, şöyle konuştu:

"hdp için mesela, evet, tamam, büyük bir şenlik içindeler. hayırlı olsun yüzde 13. onlar için iyi bir oy, güzel. şimdi ispat vakti. şunu ispat vakti, seçim kampanyası döneminde yapmadıklarını şimdi yapmaları lazım. nişantaşı'nda eğer hdp en yüksek oyu almışsa, istanbul'un en entelektüel ve orta sınıf burjuvaziden oy almışsa demek ki marksist, leninist çizgiden yönünü değiştirip, öyle tek tipçi, pkk anlayışından yönünü değiştirip, tek tipçi kürt ulusalcılığı gibi söylem yerine, türkiyelileşmek gibi bir noktaya gidecekse, yapacağı ilk şey şu: 'ben şiddeti, terörü kabul etmiyorum'. ben şimdi sayıyorum, koalisyondan hoşlanmıyorum ben ama diyorum ki halk bana bir şey söyledi, koalisyon istemesek de yapacağımız bir şeydir. şimdi o da pkk'yı seçim döneminde bile kullandılar. baskı için vesaire. cemil bayık açıklamalar yaptı, kandil'den baskı yaptılar vesaire. şimdi yeni tabloda dönüp demesi lazım ki 'ey pkk artık ben meşru bir partiyim, silahları bırak' demesi lazım. şimdi ben hdp'ye türkiye'nin özgürleşmesi için bir fırsat gibi bakan bütün aydınlarına, bütün hdp'ye oy vermiş seçmenlerime sesleniyorum, dönün ve hdp'ye şunu söyleyin: 'ben sana oy verirken barış için verdim, uzlaşma için verdim, şimdi senden silahları bırak demeni bekliyorum'. eğer bunu demezse hdp, verdikleri ödünç oylar da, bir hdp yetkilisi demişti, 'ihanet etmeyiz', ihanet etmiş olur."

çözüm süreci nasıl olacak sorusuna ise "kimle koalisyon yapacağımıza bağlı" yanıtını veren davutoğlu, "hdp'nin yapacağı bir şey var, o çok güzel söylemlerle kendilerine barış elçisi gibi gösteren hdp'li eşbaşkanlar çıkıp 'pkk silah bırakmalı' çağrısı yapmalı" yanıtını verdi. 

"hdp'ye verilen 'aydın oyları' bu partiyi dönüştürür mü sorusuna" da, "çözüm süreci olmasaydı şu an liberal takılan hdp'liler dağda taşta başka işler yapıyor oluyordu. hâlâ pkk üzerinden baskı politikası izlerlerse o zaman güvenlik politikalarıyla karşılaşırlar. ayrılıkçı bir dilin karşılığı olmaması lazım. hâlâ nişantaşı'nda kullandığı dili diyarbakır'da kullanamıyor " karşılığını verdi. 

'her an muhasebe yaparız'

ak parti'nin yenilenme ve muhasebeye ihtiyacı varsa bu muhasebeden kaçmayacaklarını dile getiren başbakan davutoğlu, şöyle devam etti:

"her an muhasebe yaparız, günde en az beş kere muhasebe yaparız. kolektif olarak bulunduğumuz ak parti hepimizin kimliğinin benliğinin bir parçası olarak da bir muhasebeyle, ola ki seçmen dilimizde bir yanlışlık gördüyse, bir tekebbür gördüyse, ola ki davranışımızda bizi 2002'de iktidara getiren tutumdan bir farklılaşma gördüyse; ola ki bizim önem verdiğimiz ilkelerde bir yıpranma gördüyse; bunları tek tek tanımlarız. bu arada onun için dedim; bütün seçmenlere gönlüm açık, tek şey var bunun istisnası, demokrasiye aykırı davranan yani açık vesayetçi veya tutumlar içerisinde demokrasiye karşı tutum sergileyenler hariç, hiç kimseye bizim gönül kırıklığımız yok. hiçbir aydın kesimine, sivil toplum kesimine, hiçbir işadamları toplumuna yok."

başbakan davutoğlu, "ak parti'nin yenilenmesi bağlamında ilk adımı yaptık. büyük bir araştırma yapıyoruz. bizim seçmenimiz. iki şeyi soracağız. bir, kendi seçmenimize; bizde neyi acaba yanlış gördü? iki, oy veren seçmene; hangi formül sizce makbuldür? nihayette bu, müzakerelerle şekillenecek. tek taraflı bir oyun değil koalisyon, onların da tercihi önemli ama benim de kendi seçmenimin tercihini bilmem, onlara bu modeli anlatabilmem için gerekli. onu da sorma talimatı verdim, şimdi başladı çalışma. yani (siz bizim ne yapmamızı istersiniz)" şeklinde konuştu.

ikinci soracakları şeyin kendilerine oy vermeyen seçmenin neden vermediği yönünde olacağını belirten başbakan davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"yani bize veriyordun geçmişte, bunu da çıkarın, neden vermedin, onu görmek. orada bir iç muhasebe. üçüncü alan, daha önce gri alanda olup da kemikleşmiş bir şekilde karşımıza geçmiş kesimler varsa; hiçbir önyargı olmadan bu kemikleşmenin kutuplaşmanın sebebini, bu sebebi ortaya çıkarıp, bu sebep üzerinden bütün kesimlere açık bir istişare zemini kurmayı düşünüyorum. kendi seçmenim, oy veren seçmenimle bir istişare, bize oy vermekten vazgeçmiş yüzde 8-9'luk seçmenle bir başka istişare düzeyi; bu yalnız 2011'e göre, 2014 yerel seçimlerine göre 1,5 veya 2'lik bir oy kayması var, hepsini sormak. sonra da ola ki bir şekilde daha önce bizimle iletişimi olup da şu anda kopmuş bir şekilde bir ak parti karşıtlığına yönelmiş kesimler varsa; onlarla da her düzeyde konuşmak."

'seçim sistemini elden geçirmemiz lazım'

"seçim sonuçlarının ardından partide bir değişiklik olacak mı?" sorusunu davutoğlu, "herkesi dinliyorum. 2011 yılından bu yana bir oy kaybı varsa bizim bir cerrah soğukkanlılığıyla bunu masaya yatırmamız lazım, varsa neşteri atmamız lazım ama biz yüzde 38'i de gördük. yüzde 34,5 ile de iktidara geldiğimizde 367 milletvekili çıkardık. şimdi yüzde 41 ile 258'i sağladık. dört parti girdiği için. burada da seçim sistemini tekrar elden geçirmemizde fayda olduğu kanaatindeyim" şeklinde yanıtladı.

davutoğlu şeffaflık yasasının geçen dönemde meclis'ten geçmemesiyle ilgili olarak "ola ki bunların içinde yanlış uygulamalar varsa, ola ki belediyelerde yanlış şeyler varsa... zaten türkiye'nin geneliyle ilgili bir şeffaflık yasasını hazırlamıştık ama tbmm'de yetiştirmek mümkün olmadı. muhalefet iç güvenlik yasası'na büyük bir direnç gösterince o gecikti" dedi. 

başbakan davutoğlu, seçim öncesindeki söylemlerinin geride kaldığını, isteklerinin mevcut sistemin değişmesi yönünde olduğunu belirtti. bu açıdan başkanlık sistemini gündeme getirdiklerini ifade eden davutoğlu, şunları kaydetti:

"parlamenter sisteme ben karşı değilim. hiçbir zaman da olmadım ama türkiye'de uygulanan sistem parlamenter sistem değil. parlamentonun merkezde olduğu bir sistem ama parlamenter sistemde parlamentonun çıkardığı hükümettir bütün yetkiyi kullanan. ama türkiye'de kendileri gibi düşünmeyen, darbe karşıtı bir cumhurbaşkanı geleceği düşünülerek değil de general kontrollü bir sistem kurdular. aklı başında hiç kimse 'bu sistem bir parlamenter sistemdir' diyemez. biz başkanlık sistemine geçmeyi tasavvur ettik, söyledik. halk bunu uygun görmediğini verdiği oylarla gösterdi, bu yetkiyi vermedi bize. o zaman şimdi var olan sistemi işletmektir bizim sorumluluğumuz. var olan yapı içinde ne yapacaksa onu yapmak... küsemeyiz, sırtımızı dönemeyiz, başka yollar arayamayız."

cumhurbaşkanlığı makamına dönük olarak kampanya döneminde son derece yıpratıcı söylemlerin kullanıldığını ifade eden davutoğlu, artık bu söylemlerin terk edilmesi gerektiğini dile getirdi.

artık karşılarında yeni bir tablonun var olduğunun altını çizen davutoğlu, "herkes bu tabloyu meşruiyet sınırları içinde var olan sistemi işletecek şekilde kullanmalı. yani ben görevi aldım diyelim; turları tamamladım. cumhurbaşkanımıza; 'sayın cumhurbaşkanım istediğim halde olmadı' dedim ve iade ettim. cumhurbaşkanı da sayın kılıçdaroğlu'na veya kime verecekse görev verecektir. bu sistemin işlemesi için görevi alacak olanın cumhurbaşkanlığı makamını artık tartışma konusu yapmaması lazım" dedi.

"sistem değişmediğine göre artık taşların yerine oturması lazım"

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın pazartesi günü yaptığı açıklamayı bütün partilerin dikkatlice okumasını rica eden davutoğlu, şöyle devam etti:

"sayın cumhurbaşkanımızın o açıklaması bugünkü sistem içinde kendisine düşen görevi, rolü, siyaset üstü konumu ile hepimize uyarıda bulundu. sayın cumhurbaşkanımızın bu tutumunun karşılık görmesi lazım. belirsizliğin giderilmesi için rolleri dağıtacak olan, görevi verecek olan cumhurbaşkanımızdır. anayasa böyle söylüyor. kişi neredeyse makam orasıdır. bunları kim tartışmaya açarsa belirsizliği artırır, gerek yok. sayın cumhurbaşkanımız da bu yeni açıklamasıyla 'ben bütün partilere eşit mesafedeyim' demiş oluyor. sistem değişmediğine göre artık taşların yerine oturması lazım. taşların yerine oturması için bir fırsat bu, hepimiz için bir fırsat. taşları yerine oturtalım. taşları yerine oturttuktan sonra herkes kendi görevini var olan anayasal sistem içinde yetki ve sorumlulukları da almış bir şekilde üzerine düşeni yaparsa; koalisyon görüşmelerinde hem rahat bir rol almış oluruz, hem millet rahat eder, hem de bir uzlaşı kültürü doğar."

yeni dönemde siyasette 'saygı' vurgusu yapan başbakan,  "illa sevgi olması gerekmiyor. birbirimizi sevsek çok iyi ama siyasette birbiriyle çok da hoşlanmayan kişilerin devlet ahlâkı gereği saygıda kusur etmemeleri lazım. ondan sonra yeni kurulacak hükümetin işleyiş biçimi vesaire bunların hepsi konuşulur. sayın cumhurbaşkanımız da bu açıklamalarıyla bugün de sayın baykal ile görüşmesi, dün sayın cumhurbaşkanımızla görüştüğümüzde benzer konular aramızda geçti" dedi.

cumhurbaşkanı erdoğan'ın chp milletvekili deniz baykal ile görüşmesinin olumlu olduğunu ifade eden davutoğlu, şunları kaydetti:

"nihayet sayın baykal en yaşlı üye sıfatıyla meclis'i açacak, ilk süreci o başlatacak. o meclis ne kadar iyi açılırsa, ne kadar uzlaşı ortamı içinde açılırsa, ne kadar bir şenlik gibi açılırsa... her yeni şey bir şenliktir. meclis de yeni bir şenlik. herkes buruk olabilir aldığı oy nispetinde. meclis'in kendisi bir demokrasi şenliği yeridir. sayın cumhurbaşkanımız, sayın baykal ile ilk meclis'i açacak olan başkanla görüşmesi olumludur. bunu herkesin böyle görmesi lazım. 'niye cumhurbaşkanı görüşüyor?' diye değil."

Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Haziran Genel Seçimi'nin ardından en yaşlı vekil sıfatıyla Deniz Baykal ile görüşmüştü.
[[Fotoğraf: AA - Arşiv]]

'cumhurbaşkanımızın sayın baykal ile görüşmesi koalisyon müzakeresi değildir' 

başbakan davutoğlu, koalisyonun partiler arasında olacağına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"sayın cumhurbaşkanımız krizi çözmek için gerektiği anda devreye girer. koalisyon müzakereleri ak parti ile chp arasındadır, ak parti ile mhp arasındadır, hdp ile diğerleri arasında, vesaire. koalisyon müzakerelerinin doğası, partiler arasıdır. sayın cumhurbaşkanımız koalisyon müzakerelerinin parçası değildir. parçası haline getirmek de doğru değildir. sayın cumhurbaşkanımız koalisyon müzakerelerinde olabilecek bir tıkanmayı aşabilecek bir makamdır. onu şöyle veya böyle kanallara açabilir, yardımcı olabilir ama koalisyon müzakereleri partiler arasındadır. partiler arasında olması, parlamenter demokrasinin bir gereğidir. hani o çok parlamenter demokrasi vurgusu yapıldığı için söylüyorum. bunun için herkesle biz görüşürüz, onlar da bizimle görüşür. sayın cumhurbaşkanımızın sayın baykal ile görüşmesi koalisyon müzakeresi değildir. herhangi bir şekilde mesaj iletme de değildir. bu, işin doğasına aykırı olur. yeni meclis'in en yaşlı üyesi vasfıyla yürütülen bir toplantıdadır. bu anlamda yeni meclis'in ilk işareti olarak da olumludur. hepimizin en asli görevi sistemi işletmek. sistemin tıkanmaması lazım. 'cumhurbaşkanına gitmiyorum' diyerek sistemi tıkayan taraf sorumlu olur. 'cumhurbaşkanı bana görev verecek ama ben cumhurbaşkanı'nın katına çıkmam', o anda sistemi tıkayan, bunu kim derse odur. 'sayın cumhurbaşkanı şunu yapmazsa ben onunla görüşmem.' sayın cumhurbaşkanı'na sen bir kural dikte edemezsin. 'sen önce işte şurayı terk etmezse, böyle olmazsa...' o konudaki görüşünü yine mahfuz tutabilirsin. ama şu anda bir şans var hepimiz için, sistemi rayına oturtmak. bu çok önemli bir şey. bu sistemi rayına oturtmak herkes için, hepimiz için söylüyorum; cumhurbaşkanlığı makamı için, hükümet kurma çalışmaları için, muhalefet için; 'gelin güzel bir başlangıç yapalım.' kimse semboller üzerinden birbirine siyasi gol atmaya kalkmasın. 'ben şuraya çıkmam, şu sebep', şu anda semboller vakti değil."

şu anın rasyonel davranma vakti olduğunu belirten davutoğlu, "makul davranma, akli davranma anı. kampanya sırasında mazur görülebilir semboller üzerinde konuşmak ama şimdi akılla konuşmak lazım. hisle değil. hisle konuşsak, açıkçası bizler hakkında öyle şeyler söylendi ki; 'şunlara gönlüm kırık, görüşmem' demem lazım" ifadesini kullandı.

kaynak: trt

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;