IŞİD
Davutoğlu'ndan Suriye'de yabancı savaşçılar uyarısı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile görüşmesinden sonra basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu Türkiye'nin Suriye'de IŞİD'e karşı olduğu kadar Lübnan ve İran'dan gelen diğer yabancı savaşçılara da karşı olduğunu söyledi.

başbakan ahmet davutoğlu, bm ziyareti kapsamında genel sekreter ban ki-moon ile görüştü. görüşme sonrası basın toplantısı düzenleyen davutoğlu; suriye'deki iç savaş, irak'ta işid ile mücadele ve türkiye-mısır ilişkileri konularında mesajlar verdi.
başbakan türkiye'nin suriye’den gelen 2 milyon kişiye kucağını açtığını vurgularken, "sadece kamplarda yaşayanlara 5 milyardan fazla para harcadık. bu tip şeyleri yapmak bm ve bmgk’nın sorumluluğundadır. biz türkiye’ye erişenlere ulaşıyoruz ama suriye’de yaşayanlara biz ulaşamıyoruz" dedi.
"rejimi destekleyen yabancı savaşçılara da karşıyız"
davutoğlu, genel sekreter ban ile halep’teki son gelişmeleri değerlendirdiklerini belirterek, "deaş ile terör örgütü olarak mücadele etmek bizim de ortak çabalarımız arasındadır. ama rejimi destekleyen yabancı savaşçılara da karşıyız. lübnan ve diğer ülkelerden gelen savaşçılara da karşıyız. suriye halkı iki gücün arasında ezilmemeli. baskıcı bir rejim ve terör örgütü arasında kalmamalı. barış içinde mezhep farklılıkları içinde yaşamaya odaklı bir çözüm olmalı" dedi.
irak ile suriye arasında fark olduğunu ifade eden davutoğlu, "irak’taki durum suriye’dekinden farklı. bağdat’ta meşru bir hükümet var" dedi. kuzey irak'taki kürt bölgesi için de "kürt bölgesi'nin istikrarı için peşmergeyi de destekliyoruz. musul halkını da destekliyoruz" diye konuştu.
davutoğlu, "türkiye'nin deaş ile yeterince mücade etmediği" yönündeki eleştirilerle ilgili soruya da şu yanıtı verdi:
"bir deaş konvoyu 2013’te türkiye sınırına yaklaştı ve biz hiçbir şekilde buna müsaade etmedik. new york’ta oturarak, türkiye’nin irak ve suriye sınırıyla ilgili yorum yapmak kolaydır. ama durumu anlatmamaktadır. biz uluslararası camianın suriye ile ilgili daha fazla işbirliği yapmasını istiyoruz. türkiye’ye 35 milyon turist geliyor. bu insanlarla ilgili istihbarat bilgisinin paylaşılması gerekiyor. yaklaşık 2 bin kişiyi sınır dışı ettik. 10 bin kişiyi de ülkeye sokmadık. istihbarat gelince birlikte çalışmamızı kolaylaştırmaktadır. bizim istediğimiz daha fazla empati. türkiye’nin suriye’ye komşu olduğuna dair farkındalık ışığında bir empati."
"a planı bile yok"
"rejim, deaş ile mücadele ettikleri varsayımıyla her şeyi mübah görüyorlar. halep’e karşı saldırılarını sürdürüyorlar. deaş ile mücadele etmek demek, baskıcı bir rejimin halep’te işlediği suçları affettirmez. bu saldırılar sürerse belki 100 binlerce mülteci türkiye’ye yaklaşacak."
davutoğlu, birleşmiş milletler (bm) suriye özel temsilcisi staffan de mistura'nın halep'te çatışmaların dondurulması önerisine dair soruyu da yanıtladı.
"ne yazık ki uluslararası toplumun şu zamana kadar bırakın b planını, a planı bile yoktu" diyen davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"bizim bazı önerilerimiz oldu ama suriye krizi konusunda bmgk ve uluslararası toplumun açık bir stratejisi olmadı. rejim halkına karşı kimyasal silah kullanıp savaş suçu işlediği zaman, halep gibi yerlere scud füzeleri kullandığında, hava saldırısı yaptığında ve 300 bin kişi öldüğünde de açık bir yanıtları veya tepkileri olmadı. a planı nedir, bırakın b planını?"
mısır-türkiye ilişkileri
"mısır esasında bölgedeki istikrarın omurgasıdır. mısır halkı tarihsel olarak türk halkının dostudur. mısır kültürünün ne kadar derin olduğunu biliyorum. mısır olmadan kapsamlı bir istikrar olmaz bölgede. ama ilkesel olarak bir politikamız var; biz hiçbir zaman askeri darbeyi kabul etmiyoruz. seçilmiş cumhurbaşkanının kim olduğu önemli değildir. seçilmiş bir cumhurbaşkanı şu an mısır’da hapistedir. bizim temel noktada eleştirdiğimiz budur. siyasi sorunların mısır içinde çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. biz mısır içinde ve dışında barışçıl bir bölge görmek istiyoruz. seçilmiş bir devlet başkanı hapse atılıyorsa ve yüzlerce insan da müebbet hapisle cezalandırıyorsa bu tabii ki bölgesel istikrarı da etkiliyordur. mısır'ın gazze’deki rolü de önemlidir. umuyoruz ki yeni bir yaklaşım olur. siyasi mahkûmlar serbest bırakılır. bizim güçlü bir mısır’a ihtiyacımız var. eğer biz türkiye içinde görüşlerimizi belirtiyorsak mısır’ın tarihi olgunluğunu baltalamıyoruz. tahrir ruhuna saygı gösterilmelidir. tahrir ruhu tüm arap halkı ve türkler içindir."
"merkez bankası oldukça bağımsız çalışıyor"
davutoğlu abd'nin new york kentindeki temasları kapsamında ritz otel'de yatırımcı işadamlarını kabul etmesinin ardından, dış ilişkiler konseyi yıllık kurumsal konferansı'na şeref konuğu olarak katıldı.
burada soruları yanıtlayan davutoğlu, "merkez bankası'nın bağımsızlığı ve politikaları sorgulanıyor. faiz oranlarının büyüme ve enflasyon arasında doğru tutulması sağlanabilecek mi? sizce merkez bankası bu oranları tl'yi güçlü tutma konusunda şekillenebilecek mi?" sorusu üzerine, merkez bankası'na hiçbir müdahale olmadığını söyledi.
davutoğlu, "kamuoyunda bazı endişe ve eleştiriler söz konusu fakat merkez bankası oldukça bağımsız çalışıyor. tabii ki faiz ve büyümeyle ilgili oranları doğru tutabilmek hiç kolay değil. yunanistan'a ya da avro kullanan ülkelere baktığımız zaman şunu görüyoruz, krizlere nasıl müdahale edilmesi gerektiği konusunda her zaman demokratik ülkelerde tartışmalar olacaktır. merkez bankası'nın nasıl işlev gördüğü önemlidir. günün sonunda önemli olan husus budur. merkez bankası bağımsız. kendi kararlarını kendisi alıyor" diye konuştu.
merkez bankası'nın eski başkan yardımcısı ve komiteden bir üyenin de kendileriyle birlikte olduğunu aktaran davutoğlu şunları ifade etti:
"ancak en sonunda mali politikalar ve merkez bankası'nın işlevi, performansı ekonomiyi etkiliyor. merkez bankası izole bir alanda değil. bazı enstrümanları kullanıyorlar ve bunlar da ekonomi için oldukça önemli. mesela geçen yıl merkez bankası'nın tahminlerine baktığımızda enflasyon oranı yüzde 6 idi. ancak yılın sonunda bu tutmadı. biz 'bu istikrarsızlık neden oldu' diye sorduk. cevap şöyle oldu: türkiye'de ve çevre bölgelerde kuraklık söz konusu olmuştu, bu yüzden de tedarik azaldı. bu ne demek? hükümetin tarım politikaları istikrarı etkiliyor. aynı zamanda merkez bankası'nın adımları da hükümetin politikalarının etkinliğini etkiliyor. aslında bütün demokratik ülkelerde bu ilişkiler hukuki çerçevelerle şekillendirilir ve bu hukuki çerçeve içerisinde merkez bankası çalışmaktadır. bu yüzden de de türkiye'nin kurumsal yapısı konusunda kaygı duymaya gerek yok. her kurum belli parametreler içinde kendi görevlerini yerine getirmektedir."
geçmişte merkez bankası'nı koordine etmek konusunda gerekli tedbirleri aldıklarını belirten davutoğlu, "mesela avrupa'ya baktığımızda burada gerileme varsa, bizdeki faiz oranları da bununla ilgili olacaktır. türkiye'de büyüme artmışsa, enflasyon eğilimi varsa, daha fazla büyüme istiyor, daha az enflasyon istiyorsak ve daha az faiz oranı istiyorsak bu bir zorunluluktur ve bu konuda yapmamız gerekenler vardır" diye konuştu.
kaynak: al jazeera
Yorumlar