dışişleri bakanı ahmet davutoğlu büyükelçiler konferansı için gittiği adana'da, suriye muhalif ve devrimci güçler ulusal koalisyonu'nun (smdk) cenevre-2 konferansı'na katılma kararını değerlendirdi. "bu karar muhalefet açısından önemli bir başarıdır" diyen davutoğlu, cenevre’den beklentilerin ne olduğu sorusuna ise “psikolojik ortamın değişmesine neden olacak. üç yıldır krizin sona erdirilmesi hiçbir siyasi platform oluşmadı. bu anlamda cenevre toplantısının psikolojik etkisi olacak” yanıtını verdi.

davutoğlu'na göre, cenevre-2'nin başarılı olabilmesi için alınan kararların uygulanmaması durumunda bunun bir yaptırımı olmalı. davutoğlu, "eğer samimi olunursa ve gerektiğinde müeyyide uygulanan bir durum varsa başarılı olunur" dedi.

çatışmadaki tarafların da cenevre'de netleşeceğini, sorunun muhattaplarının belli olacağını belirten davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:  

"biz ısrar ettik iki taraf ortaya çıksın, üç-beş değil. bu tablo rejimi konsolide ederken muhalefeti parçalı bir görünüme sokar. şimdi belli, bir tarafta smdk ve alanda destek veren hür suriye ordusu (hso), diğer tarafta suriye rejimi ve bu rejimin savaş makinesi gibi çalışan ordusu. kim rejimin yanında kim değil belli olacak. muhataplar belli olacak. herkes suriye adına oturmuş olacak, etnik, mezhebi, bir bölgenin temsilcisi değil suriye muhalefeti ve suriye rejiminin temsilcileri olacak."

'müeyyide olmalı, bm alana girmeli'

davutoğlu, cenevre'de başarılı olunması için, karşılıklı rızaya dayalı ve tüm yetkileri elinde toplayan bir geçiş yönetimi kurulması gerektiğini söyledi. dışişleri bakanı, bunun sağlanabilmesi için de gerektiğinde müeyyide uygulanması gerektiğini belirtti. davutoğlu, bu müeyyidenin ne olduğunun sorulması üzerine de şunları söyledi:

"eğer bir anlaşma sağlanırsa denetimi ve gözetimi için bm mevcudiyetinin alana girmesi lazım. bu anlaşmayı birisi ihlal ettiğinde onun karşılığı olacak ki ihlal etmesin. bm'nin artık daha kararlı şekilde harekete geçmesi ve bu savaş suçlarını durdurması gerekir."

'alan el kaide'ye kalır'

davutoğlu ayrıca cenevre-2'nin  el kaide'yle ilgili mitleri yok edeceğini ve hso'nun desteklenmesi gerektiğini söyledi ve ekledi:

"biz rejim kuzeyde kontrolü kaybettikten sonra burada hso ve ona bağlı grupların bir şekilde kontrolü sağlamalarında fayda görüyoruz. teröre türkiye'nin destek verdiği argümanları türkiye'ye dönük psikolojik manipülasyonlardır. o alan el kaide'ye ya da rejime kalacak hso'ya destek verilmezse. rejim el kaide'ye terketti oraları."

'pyd bizim sorunumuz değil'

dışişleri bakanı, suriye'de pkk çizgisinde faaliyet gösteren pyd’nin cenevre-2'ye katılmasına ilişkin olarak da türkiye’nin hiçbir zaman bir kesimin dışlanmasını istemediğini belirterek, “pyd’nin olmaması bizim sorunumuz değil”  dedi.

davutoğlu, smdk’ya da bu yönde bir müdahalelerinin olmadığını vurguladı ama muhaliflerin pyd unsurlarının rejimle işbirliği halinde olduğunu bildiklerini, bu yüzden de "pyd gelebilir ama rejim yanında gelsin" dediklerini iletti:

"iki senedir pyd'ye şunu söylüyoruz; yerinizi belli edin, muhalefetseniz suk'la konuşun ve içine girin, rejimi destekliyorsanız açık bir şekilde söyleyin. bizimle temas kuracaksanız rejimle iletişimi kesmeniz, suk'un içine girmeniz ve de facto bölge emrivakisi yapmamanız gerekir. ama ne yaptılar, kimyasal silah kullanımından sonra düşündüler ki rejim güçleniyor, rejimle işbirliğini yoğunlaştırdılar, rejimin saldırıları içinde yer aldılar. (pyd lideri) müslim buradayken (smdk başkanı) jarba'yla burada görüşün dedik fakat pyd rejimle işbirliğinin kendileri için faydalı olacağını düşündü ki muhalefet yerine rejimle görüşmeyi tercih etti."

kaynak: al jazeera