Erdoğan'dan Gülen'e 'komplo' suçlaması | Al Jazeera Turk - Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Türkiye ve çevresindeki bölgeden son dakika haberleri ve analizler

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu

Erdoğan'dan Gülen'e 'komplo' suçlaması

Başbakan, üç bakanın istifası sonrası Ankara'da AK Parti İl Başkanları toplantısında konuştu. Erdoğan, Gülen için "Bir taraftan Kur'an, Hadis, Peygamber diyeceksin ama adın kasetlerle, komplolarla anılacak" dedi.

Başbakan Erdoğan, Ankara'da partisinin il başkanları toplantısında konuştu. [AA]

başbakan recep tayyip erdoğan üç bakanın istifasından sonra ilk kez ak parti'nin il başkanları toplantısında konuştu. erdoğan, isim vermeden, gülen hareketi lideri fethullah gülen’i hedef aldı. yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sürecine karşı hükümet'in attığı adımlar için, 'yeni türkiye'nin istiklal mücadelesi’ benzetmesi yaptı.

işte erdoğan'ın sözleri:

“kötüleri ayıkladık”

11 yıl içinde ithamlar iftiralar çamur atma girişimleri oldu. biz kötüleri aramızda ayıkladık. hakkında iddia olanların aklanıp gelmesini sabırla bekledik. bizim hassasiyetimiz sırf çamur atıldı diye de kimse kusura bakmasın o tür operasyonlara da aramızda girmeyiz. çünkü biz bir şeyi, müdellel hale gelmediği sürece kabul etmemiz de mümkün değildir.

bir gerçeğin üzerinde durmam lazım. hukuk hakkın, adaletin, tecelli etmesi iyinin kötüden ayrılması için vardır. siyasi partiler başkanlar hakimlerin yerine geçemez. medya gazeteler televizyonlar yazarlar hakimin savcının yerine geçemez.

9 gündür bir operasyon yürütülüyor. aman allah’ım. daha ilk gün adı konuldu büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. tarihin en büyük yolsuzluğu. daha ikinci günden itibaren gözaltı sorgu savunma, mahkeme aşamaları geçildi, medya tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. içerden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. güya gizlilik kaydı olan bir süreç.

“kirletmeye kimsenin hakkı yok”

o zaman kusura bakmasınlar. yürütmenin uzantısı, yargının belli bir yapı içerisindeki safhası demek ki bunlar servis yapıyorlar. bize düşen nedir? burayı da temizlemektir. bir taraftan beraati zimmet asıldır diyeceksin, öbür taraftan da servis yapmaya devam edeceksin. bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok.

bugüne kadar bir çok olay yaşadık. bu olayları yaşayanlar, belli bir müddet sonra beraat ettiler. bu beraat eden insanların o süreç içindeki kirletilmelerinin bedelini kim ödeyecek? fotoğraflar, belgeler, iddialar her gün manşetlerde, ekranlarda. ve garip garp montajlar. yani bunlar bunu bundan sonra da yapabilecek karakterdedir. bunun üzerine yetiştiler. bu mudur hukuk? yürütmenin içinde olanlara da söylüyorum. bu mudur yürütme?

eğer kararı muhalefet verecekse, mahkemeye ne ihtiyaç var? kararı medya verecekse uzun hukuk süreçlerine ne?

“chp neden milletvekili yaptı?”

günlerdir halkbank genel müdürü'nün evinden çıkan kutular konuşuluyor. kim bunların servisini sizlere yaptı? eğer evinde para çıktı diye, bir insan anında suçlu oluyorsa, buradan ben chp’nin genel müdürüne soruyorum. evinden 2,5 milyon euro çıkan şahsı siz neden milletvekili yaptınız? bu operasyon başlayıncaya kadar chp hukuk sistemine savcılara polislere demediği hakaret bırakmadı. şimdi yargıyı savunuyor, inşallah böyle kalırsın. şimdi çıkmış bu savunmayı yapıyor, daha bir hafta öncesine kadar polise demediğini bırakmayan chp, şimdi sahip çıkıyor.

chp’li milletvekili kameraların önünde polislere ana avrat sövdü, buna karşı ne yaptı?

"paralel örgütlenmenin üzerine gideriz"

devlet kurumları içinde görevini yapmayan, yetkisini kötüye kullanan varsa, paralel bir örgütlenme söz konusuysa biz onun da üzerine gideriz, gideceğiz. hukukla hareket edeceğiz, etmeye devam edeceğiz. anayasayla yasalarla hareket edeceğiz. çürükleri temizleriz ya da temizlenmesi için gerekeni yaparız.

2013 yılında biz çok farklı bir mayıs ayı yaşadık. krizin etkileri ağır şekilde devam ederken, biz türkiye olarak başarılara rekorlara imzamızı attık. nedir bunlar? çünkü şu olay ulusal bir operasyon değildir. bu olayın uluslararası boyutu vardır. bunun en tepe noktası vardır, onun altında da bunun çeşitli yerlerdeki taşeronları vardır. olay basit olarak ele alınmasın. bu ak parti iktidarının türkiye’nin büyümesine olan öncülüğü sebebiyle yapılan bir operasyondur.

"3. havaalanına yönelik her türlü olumsuzluğu yapabilirler"

istanbul’da 46 milyar dolarlık havalimanı ihalesini gerçekleştirdik. bu çeşitli mahfilleri rahatsız etmiştir. bu havalimanına yönelik her türlü olumsuzluğu her an yapabilirler. çünkü bu dünyada ilk üç içine girecek bir proje. ankara’da japonya başbakanını ağırladık. 22 milyar dolarlık yatırımla nükleer santral yatırımını yaptık. istanbul boğazı’na üçüncü köprünün temelini attık. bunu da engellemeye gayret ediyorlar. yok imar, yok orman, yok şu yok bu.

"diyarbakır'ın, mavi marmara'nın, oslo’nun, 7 şubat’ın, halkbank’ın intikamı"

gezi olayları denilen sokak eylemleri başladı. uluslararası medya istanbul’a, ankara’ya kamp kurdu. bir yandan sosyal medya, ulusal medya türkiye’yi dünyaya karalamaya başladı. bu bir ihanettir. bu vatana ihanettir. bunu acımasızca yaptılar.

bakın açık söylüyorum, apaçık bir ihanete, ekonomik suikasta bu dönemde şahit olduk. sadece faizin yükselmesinden kaybı 2 milyar doları aştı. allah’a hamdolsun, gezi’de istediklerini elde demediler. ekim ayından beri türkiye çok parlak bir dönem yaşıyor.

daha da önemlisi şu diyarbakır’da son derece muhteşem, umut verici bir açılış töreni yaptık. mesud barzani’nin, şivan perver’in ibrahim tatlıses’in katılımıyla unutulmaz bir diyarbakır tablosu ortaya çıktı. insanlar o meydanda ağladılar. 81 vilayette insanlar sevinç gözyaşları döktüler. çözüm sürecinin nasıl yol aldığını gördüler.

geçen haftadan itibaren, kardeşliğimizi yönelik bir suikast girişiminde bulunuldu ayrıca. gezi’de mayıs’ın başarıları sabote edilmek istendi, 17 aralık’ta diyarbakır tablosuna da suikast düzenlendi. barışımıza bir suikasttır. burada hedef sadece çözüm süreci de değil. bir paket hazırladılar. birbiriyle alakasız dosyaları koydular ve yolsuzluk ambalajıyla sundular. chp’yi mhp’yi tüsiad'ı, yolsuzluk üzerinden sahaya iteklediler. kamuoyunu yolsuzluk iddialarıyla meşgul ederken, arka planda, diyarbakır'ın, mavi marmara'nın, oslo’nun 7 şubat’ın, halkbank’ın intikamını almak için tezgah kurdular.

“önce bizimle paylaşırsın”

şu anda halk bankası’nın ederi 25 milyar dolara çıkmıştır. daha önce yüz milyonlarla bu eder ifade edilirken, şimdi 25 milyar dolar. bu tabii belli mahfilleri rahatsız ediyor. ama ne yazık ki içerdeki taşeronlar, görevlerini maalesef bir ihanet anlayışı içinde haince yaptılar.

9 gün içinde sadece halkbank’ın uğradığı değer kaybı 1 milyar 625 milyon dolardır. şimdi buna ne diyeceğiz? çok güzel bir iş mi yaptınız diyeceğiz? eğer sizin elinizde hakikaten hukuka uygun ciddi belgeler varsa bunları önce bizimle paylaşırsınız. gereği neyse biz yaparız. ama şu anda halkbank’ı, değişik ülkelerde misyonu olan bir halkbank’ı çökerttiğiniz zaman bir genel müdürü çökertmiyorsunuz, ülkeyi çökertiyorsunuz.

14 ay izleniyor, bu izlemeden yargılamadaki birkaç tane zatın haberi olacak, emniyette de yine birkaç zatın haberi olacak, onların bağlı olduğu birimlerin haberi olmayacak.

böyle bir şey olabilir mi? bunun karşısında kalkıp da atılan adımlara yapılanlara karşı da, birileri muhalefet olmak üzere aklına geldiğini söylemeye devam edecek. halka açık şirketlerimiz 9 gün içinde 20 milyar değer kaybetti. tl değerinde bir miktar düşüş var. türkiye’ye kaybettiler, birileri de bu işten çok karlı çıktı.

‘casus’ suçlaması

hadisenin bir başka acı tarafı şudur. bir takım odaklar, örgütler merkezler bu kirli komploda maşa olarak kullanıldılar. biz bu medyayı, bu örgütleri on yıllardır çok iyi biliyoruz. ama bu süreçte bunların ne düşündükleri açık ve net şekilde ortaya çıkmıştır. burada açık açık söylüyorum, son olay göstermiştir ki, türkiye’de kendi ülkesinin değil başkalarının çıkarlarını düşünen, başka çevrelerin ranta düşünen vatana ihanet içinde ajanlık yapan casusluk yapan medya kuruluşları var, örgütler var, çeteler var.

devlet içinde maalesef böyle maşalar var. hükümet olarak biz yetkimiz dahilinde tamamen hukuk içinde kalarak bunun üzerine gidiyoruz. demek ki bugüne kadar çetelere karşı verdiğimiz mücadele yetmemiş, demek ki daha başka halkaları varmış. 

“bir taraftan allah diyeceksin...”

bir hareket, bir dava, en başta ahlak sahibi olmak zorundadır. her yolu meşru gören, her yolu mübah gören bir hareket asla başarıya ulaşamaz.

bir taraftan kur'an, allah, peygamber diyeceksin, ama adın kasetlerle, komplolarla anılacaksın.

kimsenin bu aziz dine bunu yapmaya hakkı yoktur. müslüman o kimsedir ki elinden ve dilinden tüm müslümanlar zalimdir. bunu bir tarafa koyamayız.
bu din yara almaz. yanlış içinde olanlar yara alı maskeleri düşür. yasalar çerçevesinde gereken adımı atarız.

benim ülkemde ameliyat etmelerine kesinlikle müsaade etmeyiz. devlet içinde paralele yapının oluşmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.

tezgah kurdular, deşifre ettik. çıkarları zedelenen malum çevreler var. türkiye kazandıkça kaybeden. medyaya bakın bu çevreleri göreceksiniz. maalesef devlet kurumlarında da bu anlayışın maşalarını göreceksiniz.

"birlikte ancak beddua seansı düzenlerler"

chp’nin geçmişi budur. ya atamalarla ya da kirli komplolarla gelmiştir.

suçu sabit vekilleri var. istanbul’da yolsuzlukla suçladıkları şahsı büyükşehir belediye başkan adayı olarak koydular. genel müdür yolsuzluk klasörünü bizzat kendi indiriyor teşhir ediyor. bu ilkesizliği çarkı örtmek için ak parti’ye saldırıyorlar. chp yolsuzluk arıyorsa aynaya baksın kendi içine baksın. bunlar birlikte ancak beddua seansları düzenlerler.

“komployu görün”

bu bir yolsuzluk soruşturması değildir. millete karşı açık bir tezgahtır. allah’ın izniyle bu oyun sandıkta bozulacaktır. yeni türkiye yürüyüşümüzü kimse durduramayacak. devlet içinde devlet olmayacak. yeni türkiye’de maşalar eliyle suikastlar yapılmayacak.

“baykal’a da yapıldı”

iki tabloyla karşı karşıyayız. ya millet ya zillet. ben inanıyorum ki millet kazanacak.

rabbim onları da zilletten kurtarır umarım. yeni türkiye’de yeni vesayetlere yer olmayacaktır. 76 milyona sesleniyorum. bizi sevsin veya sevmesin, bize oy versin veya vermesin. bu komplo sadece ak parti’ye değil türk milletine bir komplodur.

hangi partiye oy verirseniz verin ama bu komployu görün. bu komplonun türkiye’nin hayrına değil şerrine olduğunu lütfen gören. bu komplonun benzerleri baykal’a, demirel’e, erbakan’a da yapıldı. en sert cevabı vermezsek bu komploların benzerleri yapılmaya devam edilecektir.

"dik durmaya davet ediyorum"

siyasetle tüm ilgilenen kardeşlerimi bu noktada hep birlikte duyarlılığa davet ediyorum. bu çirkin komploya karşı dik duruşa davet ediyorum.
bu medyanın ve sermaye çevrelerinin asıl niyetini görsün ve anlasın. milletim olayın yolsuzluk değil türkiye ekonomisi olduğunu bilsin. bu komployu hep birlikte bozacağız.

demokratik reformlarımızı çok daha hızlı ve güçlü yapacağız. alevilerin, sünnilerin, kürtlerin, türklerin yani tüm azınlıkların sorunlarını daha hızlı çözeceğiz. kimsenin kendini tehdit altında görmediği bir türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz.

şer olarak görünende hayır vardır. biz yeter ki buna böyle inanalım.

“teşkilatın görevi önemli”

teşkilatımın burada görevi çok çok önemli. böyle bir parti olmadığını 30 mart’ta ispat edecektir. reformlarımızı çok daha güçlü yapacağız. şer olarak görünende hayır vardır. bu çirkin operasyondan güçlenerek çıkacağız.

sadece 17 aralık değil bundan sonra da yapacaklar. sadece operasyon değil, şuydu buydu diyecekler. yıldırma faaliyetleri olacak. göreceksiniz kısa süre zarfında tüm tereddütler giderilecektir. milletimize oynanan oyunu anlatacağız.

en küçük bir ihmale umutsuzluğa yer yok. siz çalışırsanız türkiye kazanacak. bu süreç yeni türkiye’nin istiklal süreci mücadelesidir. bu kadar önemlidir. bu süreç türkiye üzerine hesaplarının olanların hesaplarının bozulacağı süreçtir.

"bedduaya lanet duaya evet"

karamsarlığa pirim vermeden kararlı bir mücadele vereceğiz. millet bizimle, hayır duaları bizimle. bırakın onlar manşetleriyle ihanet içinde olsunlar. iğrenç internet sitelerinde onlar boğulsunlar. bırakın onlar manşetleriyle ihanet süreci içinde olsunlar. bırakın o itibar suikastçıları müslümanlara beddua etsinler biz bedduaya lanet duaya evet diyeceğiz. alim olan insanlara beddua değil dua yakışır.

biz beddualarla değil dualarla yetiştik. o insanlara ıslah ifadesini kullanmak bile yakışmaz. bir müslüman kardeşi için hidayeti artırmasını isteriz. ama görünüyor ki bu iş şirazesinden çıkmış. böyle bir sürecin içerisindeyiz. bize milletimizin hayır duası yeter.

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;