Türkiye
Erdoğan'dan İslam dünyasına birlik çağrısı
İslam İşbirliği Teşkilatı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamifobiye, 'terörizme' ve Charlie Hebdo dergisine değindi. "Farklılıkları bir kenara bırakarak birlik olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz" dedi.

istanbul'da düzenlenen islam işbirliği teşkilatı toplantısının açılışında konuşan cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan islam coğrafyasında yaşanan sorunların ve şiddetin çözümünün islam ülkelerinin birlikteliğinden geçtiğini söyledi.
islam ülkelerini aralarındaki farklılıkları bırakmaya davet eden erdoğan, "sorunlarımızı bu meclis içinde çözmeliyiz" dedi.
erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle:
"öyle can alıcı hadiseler vardır ki orada ülkelerin çıkarları, mezheplerin çıkarları bir kenara bırakılarak kardeşliğin ruhu yaşatılmalıdır. bizler islam dünyası olarak böyle bir dönemden geçiyoruz. islam dünyası üzerinden operasyonlar yapılmaktadır. müslümanlar birbirine kırdırılmaktardır. ölenler, kanı akanlar müslümanlardır.
aramızdaki tüm farklılıkların bir kenara bırakarak, ortak çözümün masaya yatırılması gereken bir dönemi yaşıyoruz.
filistin’de yaklaşık bir asırdır büyük bir dram yaşanıyor. burada meseleye çıkarcı bakmak insani değildir. irak’ta yaşananlara karşı strateji gözlüğüyle bakmak vicdani değildir.
suriye’de 350 bin insan öldürülmüşken, 7 milyon insan evlerinden edilmişken, meseleye çıkar gözlüğüyle bakmak insani, vicdani ve islami değildir. ölen müslüman, öldüren “ben de müslümanım” diyen bir devlet terörü.
kardeşlerim şimdi soruyorum, kendi müslüman kardeşlerini öldürenlere sahip çıkmanın bir islami hakkı var mı? bütün bu terör, ırkçılık karşısında aramızdaki ayrılıkları bir kenara bırakıp elimizi başımızın arasına koyup düşünme zamanıdır. yapabilecekken yapmadıklarımız konusunda er ya da geç sorguya çekileceğiz.
her birinizin vicdanına şunu sormak istiyorum: filistin’de masum çocuklar ölürken bunun için sadece acı çekmek bizi kurtarır mı? irak’ta kardeş kardeşi, hem de camilerde, türbelerde katlederken ölenlerin mezhebine bakmak bizi kurtarır mı?
'işid müslümanları katleden bir örgüt'
deaş (işid) diye bir örgüt çıkmış insanları öldürüyor. islam’ın içeriğinde olmayan müslümanları katleden bir örgüt. biz neden sorunlarımızı kendimiz halledemiyoruz da onlara bırakıyoruz. sorunlarımızı bu meclis içinde çözmeliyiz.
bakın libya bölük pörçük. libya’nın parası da var, ama nerede batı'da. varlık içinde yokluk çekiyorlar. sorunlarımızı birlikte çözmek için yeterli akla ve birikime sahibiz. tarihte kurduğumuz o nice medeniyetleri birlikte olursak yine kurarız. bizim konuşmak için aracılara, tercümanlara ihtiyacımız yok. biz aynı kıbleye dönen aynı dili konuşan insanlarız. islam dünyası sustuğunda işte o zaman devreye fitneciler giriyor, teröristler giriyor ‘modern lawranceler’ giriyor.
'bm'nin reforme edilmesi şart'
suriye’nin geleceği adına, bu salonda bulunan sizlerin parlamentoları değil, başkaları konuşuyor. bm’nin karar mekanizmalarını etkileyemiyoruz. böyle bir adalet olabilir mi? artık dünya birinci dünya savaşının şartlarını yaşamıyor.
artık bu bm güvenlik konseyi’nin reforme edilmesi şarttır. bm üyesi olan 196 ülke bu durumdan memnun değildir herhalde. kimle konuştuysam haklısınız diyor. ama karar gücü egemen güçlerin elinde.
islam işbirliği teşkilatı’nın sözü geçiyor mu? bunu sorgulamayacak mıyız ? o zaman bu toplantıların ne anlamı var? iranlıların güzel bir sözü var: oturdular, konuştular dağıldılar. biz de öyle mi yapacağız.
küresel düzeyde herkesi temsil eden bir mekanizmanın kurulması şarttır. bu hakkı bize kimse vermeyecek. bunu biz kendimiz teslim alacağız. bu davayı tüm dünyaya ilan etmek zorundayız.
islam dünyası münevverleriyle, alimleriyle kendi öz eleştirisini yapmak zorundadır. terör örgütleri islam coğrafyasının asla temsilcisi değildir ve olmayacaktır. kim oldukları kime hizmet ettikleri belli olmayan örgütler kesinlikle islam dünyasını bağlamaz.
'bu tahrik değil de nedir?'
son zamanlarda islamifobi nasıl gelişiyor. 11 eylül olaylarından başlayın buraya kadar gelin. camilerde gamalı haç ve çeşitli hayvan resimleri çizmek suretiyle bize hakaret ediliyor. bu tahrik değil de nedir?
biz müslümanız diyenler de gidip benzerini kiliseler de yapıyorlar. şimdi fransa’daki olay; bu malum dergi, bu karikatürleri yapmak suretiyle bir tahrik unsuru oluşturmuştur.
bunu kimse fikir özgürlüğü olarak savunamaz. bir dinin önderine yapılan hakaret özgürlük olarak değerlendirilemez
'neden takip etmediniz?'
öldürenler kim? fransız vatandaşı ama müslüman diyorlar. bunlar 16-17 ay hapishanenizde yattı. çıktıktan sonra bunları niye takip etmediniz. sizin istihbarat teşkilatınız yatıyor o zaman.
bunun bütün nedenlerini ortaya çıkarmak fransız devletinin görevidir. biz avrupa’ya yıllarca teröre kol kanat germemeleri konusunda uyardık, 40 bin insan kaybettik.
bizdeki terör örgütünün avrupa'dan beslendiğini, avrupa parlamentosunda kollandığını belgeleriyle ortaya koyduk ama dikkate alınmadı. teröristlere karşı bu kadar sempatinin beslendiği bir dönemde hiçbir ülke güvende değildir.
gazze’de olanlara bm ses çıkardı mı? ab görmezden geldi. 2500 kişiyi katleden israil başbakanı, hiç utanmadan, sıkılmadan, ar, haya gütmeden fransa’daki teröre karşı yürüyüşe katılıyor. bir de en ön safa geçip etrafa el sallıyor.
sadece karikatür çizen filistinli naci el ali londra’da katledildi. hiçkimse buna basın özgürlüğüne saldırı demedi. naci el ali’nin katillerinin sırtını sıvazlayanlar şimdi paris’te teröre karşı yürüyor. tamam yürüsünler ama çifte standart içinde olmasınlar.
'pegida'ya tavır konulmalı'
avrupa’da pegida diye bir örgüt çıkmış. yürüyüşler, şiddete dönük eylemler yapıyor. peki yönetimler ne yapıyor. buna karşı açık tavır konulmalı. bunu yapacak olan sadece islam dünyası değildir. batı da artık öz eleştirisini yapabilmelidir.
anti semitizm damgası yememek için dikkatli davrananlar, aynı dikkati müslümanlara karşı da göstermelidir.
karikatüristleri katletmek ne kadar terörse, insanların kutsalına hakaret etmek de o kadar terördür. sorunlarımız çözümsüz değildir. ihtiyacımız olan istişaredir. kardeşlik hukukumuzun mesuliyetidir.
kaynak: al jazeera
Yorumlar