Türkiye Süper Ligi

'Galatasaray gün gün kötüye gidiyor'

Galatasaray kötü bir oyun sonucu Beşiktaş'a 2-1 yenildi. Spor yazarlarının ortak görüşü ise teknik direktör değişikliğine karşın sarı kırmızılıların gün gün kötüye gittiği.

Konular: Spor, Futbol, Galatasaray
Muslera birçok gol pozisyonunu önledi. [AA]

fanatik gazetesi yazarlarından mehmet demirkol "denizli’nin galatasaray’ı için dağılmakla hayata tutunmak arasında ‘araf’ta bir 2 hafta var. selçuk’suz bir maçta akhisar’ı yenemezlerse, denizli’nin hasretle beklediği devre arası bir cehenneme dönebilir. çünkü dip batak olursa ayağını vurup zıplamak da imkansızlaşabilir. sneijder’in yüzündeki yılmışlığı tamir etmek iyice zorlaşabilir" diye yazdı.

dilmen: şampiyonluk yarışı iki takıma kalacak gibi görünüyor

rıdvan dilmen ise sabah gazetesi'ndeki yazısında 'geçen sezonun üç kupalı takımına ne oldu?' diye sordu: "sonuçta galatasaray ilk kez beşiktaş'a kaybetmedi. ama galatasaraylılar rahatsız...niye? teknik direktör değişti ama iyiye gideceğine geri gidiyor takım. oyuncuların reaksiyonu sıfır, coşku hiç yok. astana maçında taraftar her şeyi gördü. dün de g.saray 1-0 kazansa sadece skora sevinecek, 1-1 bitse sevinmeyecek. neden biliyor musunuz? çünkü takımın galatasaray'ı temsil ettiğini düşünmüyor. galatasaray'da taraftar skordan, şampiyonluk yarışından uzaklaşılmasından değil sahadaki reaksiyonsuzluktan rahatsız. taraftarını mutlu etmek için en az 4 tane heyecan verecek, oynayacak transfer yapması lazım dursun özbek'in risk alıp... yoksa gün gün geriye gidiyor galatasaray... şampiyonluk yarışı iki takıma kalacak gibi görünüyor"

üründül: galatasaray lige havlu attı

sabah gazetesi'nin bir başka yazarı ömer üründül ise daha 15 hafta geride kalmasına karşın galatasaray'ın lige havlu attığı görüşünde:

"belki erken olacak ama bana göre lige havlu attılar. 90 dakika boyunca sahada kalıp da defansifofansif hiçbir şey yapmayan bir futbolcu olur mu diye sorarsanız; cevabı 'olur' der ve dün geceki podolski'yi gösteririm!"

meleke: oynamadan kazanılmaz

milliyet'ten uğur meleke ise mustafa denizli'nin 2009-2010 sezonuna gitti ve o dönemden bir örnek verdi:

"olimpiyat’ta dün gece oynanan derbiyi doğru okuyabilmek için denizli’nin son kez bir büyük takım çalıştırdığı 2009-2010 sezonunu anımsamak gerek. o yıl da denizli, beşiktaş kadrosunun rakipleriyle yarışacak kalitede olmadığını biliyor; büyük maçlara ölesiye kontrol ve şok hücum felsefesiyle çıkıyordu. özellikle 7 kasım 2009’da trabzon’da oynadıkları maçın 11’ini unutmak mümkün değil: beşli savunma (ekrem-toraman-sivok-ferrari-ismail), önünde üçlü bir defansif blok (uğur, ernst, fink) ve uçta iki umut: tabata’yla bobo! hatta trabzon’un tek kale oynadığı ilk yarının ardından uğur’un yerine ibrahim kaş’ı sokup daha da sertleştirmişti beşiktaş duvarını"

meleke'ye göre sonuçta da oynayan kazandı zaten. denizli’yse 6 yıl geç kalmış bir mesajla ayrıldı olimpiyat’tan: futbolun bazen adaleti var işte. oynamadan kazanılmıyor.

erten: muslera'yı izleyenler

cumhuriyet'ten bağış erten ise "maç gereğinden fazla hızlı gereğinden fazla eforlu ve gereğinden fazla tek taraflı başladı. ilginçtir, sonrasında oyunun dengesi bazen değişse de vitesi değişmeden sürdü. neredeyse tamamında tempo ve mücadele premier lig’in kulaklarını çınlatır, bundesliga’ya göz kırpar gibiydi. ama muslera’yı izleyen italyanlar da beşiktaş’ı çağlarken seyreden ispanyollar da mest oldu. açık konuşalım, bu kadarını hiçbirimiz beklemiyorduk. hele de beşiktaş’ın bu kadar istekli, galatasaray’ın bu kadar çekingen olmasını... " ifadelerini kullandı.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;