mısır'da ‘gösteri yasası karşıtı gazeteciler’ ve ‘bağımsız gazeteciler’ isimli iki grup yayınladıkları bildiride, genel yayın yönetmenlerinin 'terörle mücadelede devlete destek' yaklaşımının basın özgürlüğünden geri adım atmak anlamı taşıdığını ve bunun da 'terör' için bir zafer olduğunu söyledi.

kahire’de gazeteciler sendikası'nda bir araya gelen gazeteciler açıklamada, ‘genel yayın yönetmenlerinin  baskı, gözaltılar ve tek düşünce dönemlerine dönüşü teşvik anlamı taşıyan açıklaması, bu açıklamayı yapanların terör karşısında hezimeti kabul etmesi anlamına gelir. aynı zamanda özgürlükleri engelleyen, güvenlik yöntemleri ve kendi yandaşı bazı meslektaşlar yoluyla gazetecileri takip eden otoriteye boyun eğmek anlamına gelir’ ifadelerini kullandı.

gazeteciler, 'sınırlandırılmış bir basın ve susturulmuş ağızlarla yapılan terörle mücadelenin ülkeyi terörün önüne atmak ve kamuoyunu köreltmek sonucunu doğuracağını' ifade etti.

bildiriye imza atan gazeteciler, bilgiyi düşman ve gazetecileri meşru bir hedef olarak gören 'terörün' genel yayın yönetmenlerinin açıklaması dolayısıyla kazanım elde ettiğini dile getirdi.

genel yayın yönetmenlerinin basın camiasının bütününü temsil etmediğini ifade eden bildiri, ‘teröre karşı savaş’ ile ‘yeni bir faşizm inşası’ arasındaki farkın gözetilmediğini belirtti.

bildirinin sonunda mısırlı gazeteciler, okuyucularına şartlar ne olursa olsun 'terör' karşısında halka doğru bilgi aktarmaya devam edecekleri sözü verdi.

bildiriyi yayınlayan gazeteci grubu, hazırladıkları metni internette yayınlayarak diğer meslektaşlarının da imzalaması için çağrıda bulundu. metne 487 gazeteci imza attı.

genel yayın yönetmenlerinin açıklaması

mısır’da gazeteciler sendikası başkanı ve gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri, sina’da 31 askerin ölümüyle sonuçlanan saldırının ardından vefd partisi’nin merkezinde bir araya gelerek bir bildiri yayınlamıştı.

genel yayın yönetmenleri bildiride şöyle demişti:

‘terörü destekleyen ve direkt ya da dolaylı olarak devlet kurumlarının zayıflamasını hedefleyen bilgilerin yayınlanması durdurulacak. müslüman kardeşler’in üniversitelerin içinde ve dışındaki yıkıcı gösterileri abartılmadan gerçekçi bir şekilde verilecek. terör örgütleriyle mücadele için tüm gazeteler arasında koordinasyon kurulacak. terör unsurlarının basına sızmasını önlemek için tedbirler alınacak. devletin değerlerine düşmanlık kültürüne karşı mücadele edilecek.’

al jazeera gazetecileri hapiste

mısır'da 3 temmuz darbesi nedeniyle mağdur olan kesimler arasında gazeteciler de yer alıyor.

al jazeera çalışanları peter greste, muhammed fehmi ve baher muhammed, ülkede 3 temmuz 2013’te gerçekleştirilen darbe sonrası somut delillere dayanmayan bir yargılama ile 7 ila 10 yıl hapse mahkûm edilmişti.

mısır mahkemesi gazetecilerin temyiz talebinin 1 ocak 2015’de değerlendirileceğini söylemişti.

darbe rejiminin lideri abdulfettah sisi, al jazeera gazetecilerinin tutuklanması ve hapis cezası verilmesinin ülkesinin imajını zedelediğini kabul etmiş ve onların temyiz duruşması sonrasında serbest bırakılabileceğini açıklamıştı. sisi, bu gazetecilerin tutuklanmaları yerine sınır dışı edilmeleri gerektiğini de söylemişti.

kaynak: al jazeera ve ap