Türkiye
Gül hakkında takipsizlik verildi
On birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, Refah Partisi dönemine ait "Kayıp trilyon" soruşturmasına ilişkin takipsizlik kararı verildi.
ankara cumhuriyet başsavcılığı takipsizlik kararını "kamu davası açılmasını gerektirir delil elde edilemediği" gerekçesiyle aldı. kararda, cumhurbaşkanlığının sona ermesinin ardından ankara cumhuriyet başsavcılığı'na dilekçe vererek, gül'ün 'kayıp trilyon' iddialarına ilişkin yargılanmasını isteyen işçi partisi "suç ihbarında bulunan" olarak yer aldı.
kayıp trilyon davası neydi?
anayasa mahkemesi 1998’de, refah partisi (rp) hakkında "laiklik karşıtı odak haline geldiği" gerekçesiyle verdiği kapatma kararının ardından, yöneticilerden ellerindeki hazine yardımını devlete iade etmelerini istedi. ancak rp paranın örgütlere gönderilerek harcandığını söyleyerek, hazine yardımını iade etmedi. müfettişlerin incelemelerinde paranın yaklaşık 1 trilyonluk kısmının gerçekte harcanmadığı, “sahte belgelerle harcanmış” gibi gösterildiği tespit edildi. bu nedenle yargıtay cumhuriyet başsavcısı vural savaş, aralarında dönemin rp genel başkanı necmettin erbakan’ın da olduğu parti yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. ankara cumhuriyet başsavcılığı da dava açtı.
erbakan'ı affetmişti
ankara 9. ağır ceza mahkemesi erbakan hakkında “özel belgede sahtecilik” suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası verirken, 68 rp yöneticisi 1 yıl ile 1 yıl 2 ay arası hapis cezası aldı. yargıtay bu kişiler hakkındaki kararı onadı. erbakan cezası kesinleştikten sonra sağlık sorunlarını gösteren rapor aldı ve cezasının infazı dört kez ertelendi. aynı mahkeme daha sonra, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanun'da yapılan değişikliğe dayandırarak, erbakan'ın cezasını 11 ay 2 güne indirdi ve cezasını evinde çekmesini kararlaştırdı.
erbakan balıkesir'deki evinde cezasını çekerken sağlık sorunlarını gerekçe gösterip af için cumhurbaşkanı gül'e başvurdu. gül de kendisini affetti.
cumhurbaşkanlığı görevi bitince ifade verdi
gül cumhurbaşkanı seçildikten sonra hakkında ''özel evrakta sahtecilik'' ve ''2820 sayılı siyasi partiler kanunu'na aykırılık'' iddialarından soruşturma yürüten ankara cumhuriyet başsavcılığı takipsizlik kararı vermişti. o dönemin yargıtay üyelerinden cahit nalbantoğlu'nun itirazının ardından takipsizlik kararı kaldırıldı. bunun üzerine o dönem cumhurbaşkanı olan gül davada ifade vereceğini belirterek, kendisine gün bildirilmesini istedi. savcı, gül’ün ifadeye gelmesinin uygun olmayacağını bildirdi. bunun üzerine gül, görevi devam ettiği müddetçe ifadeye gitmekten vazgeçti.
gül, savcıya "o dönem partide genel başkan yardımcısıydım. parayla ilgili işlemlerde yetki ve sorumluluğum yoktu. o döneme ilişkin kayıp trilyon konusunda da bilgim yoktu. ankara 9. ağır ceza mahkemesi’nde dava açılmasıyla süreçten bilgim oldu. açılan tazminat davaları bilirkişi raporları sonrası reddedilmiştir” dedi.
"hukuk devleti budur. kimse imtiyazlı değildir, herkes gider ifade verir. suç var mı, yok mu diye karar verme yetkisi yargıya aittir" ifadelerini kullanan gül, "olay tarihi itibariyle refah partisi'nin dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı sıfatını taşıdığını, esasen parasal hiçbir konuda hak, yetki ve sorumluluğu bulunmadığını; bununla birlikte davada adı geçen herkesin ifadesinin alınmış olması ve hukuka duyduğu saygı çerçevesinde ifade vermeye geldiğini" kaydetti.
kaynak: al jazeera ve anadolu ajansı
Yorumlar