Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu

Gülerce: Ben 25 Aralık'ta koptum

17-25 Aralık operasyonları sonrası Gülen Cemaati ile ters düşen yazar Hüseyin Gülerce, İstanbul Terörle Mücadele Savcısı'na tanık olarak ifade verdi. Gülerce operasyonları bilmediğini, 25 Aralık'ta 'Cemaat'ten koptuğunu söyledi.

Hüseyin Gülerce Zaman Gazetesi'nde yazıyordu. [Fotoğraf: AA - Arşiv]

fethullah gülen cemaati'nin en önemli isimlerindenken 17-25 aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları'nın ardından 'cemaat'le ters düşen hüseyin gülerce, istanbul terör ve örgütlü suçlar bürosu savcısına tanık olarak ifade verdi.

savcı fuzuli aydoğdu'ya yaklaşık 2 saat ifade veren hüseyin gülerce adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, "bilgime başvurulmak üzere tanık olarak davet edildim" dedi.

gülerce verdiği ifadeyle ilgili şunları anlattı: 

 "herkesin bildiği 'paralel yapı'yla ilgili soruşturma kapsamında özellikle de beyaz tv'de son 4-5 programda yaptığım konuşmalarla ilgili sorular soruldu. bence en önemli soru, son attığım bir tweet var; orada diyorum ki: 7 şubat savaş ilanıydı. 25 aralık topyekün saldırıydı. bunu önlemeye çalıştım ama 'turfa müneccim' yaftası yapıştırıldı, çokbilmiş çekirge tarafından. onu bazı internet siteleri de oraya çektiler maalesef. sanki ben 25 aralık'ın yapılacağını biliyormuşum da bunu önlemeye çalışmışım gibi. halbuki cümlenin başında '7 şubat savaş ilanıydı' diyorum yani 7 şubat'tan beri ben cemaat ile hükümet arasındaki savaşı önlemeye çalıştım. 25 aralık'ı nereden bilebilirim ben. mesele bir gazetecinin 25 aralık'ı önleme gücü olacak da nasıl önlemeye çalışacak."

basın mensuplarının "ifadede neler sorudu?" sorusuna ise gülerce, 7 şubat 2012'de mit müsteşarı hakan fidan'ın ifadeye çağrılmasıyla ilgili de soru sorulduğunu söyledi. 

"mit üzerinden başbakan'a hakaret"

gülerce, "baştan itibaren 7 şubat'la başladı. 'sizin zaman gazetesindeki bu çizgi farklılığınız ne zaman başladı?' diye soruldu. ben de 7 şubat'a kadar hiçbir ciddi problemim yoktu. ertesi gün 8 şubat'ta zaman gazetesi mit ifadesiyle ilgili şu başlığı attı; 'savcılar bugüne kadar haklı çıktı'. ben de savcı beye dedim 'söz meclisten dışarı savcılar her zaman haklı çıkmaz'. o da 'evet' dedi', yüzde 60 reddediliyor' dedi. nasıl oluyor da bir iddia makamı için bir gazete savcılar hep haklı çıktı diyor. bunu ben niye eleştirdiğimi de anlattım. gazeteciler ve yazarlar vakfında anlattım, bir sıkıntı doğuyor ne diyorsunuz diye. dedim ki savcıların her zaman haklı çıktığını neden yazdık. ikincisi böyle yapınca yargıda arkadaşımız yoktu savcıya sahip çıkmış oluyorsunuz. ama en önemlisi bu hükümete karşı bir savaş ilanıdır, çünkü mit müsteşarı sayın erdoğan'ın başbakanken yaptığı bir tayindir ve kendisi için çok önemli bir makam. kaldı ki sayın erdoğan bir televizyon kanalında mit müsteşarı hakan fidan'ı çağırmak kendisinin çağrıldığı anlamına geldiğini söyledikten sonra 'gelin beni alın' dedi. şimdi bunu idrak edemeyecek bir gazeteci editör var mı? bu doğrudan mit üzerinden müsteşarı ve personeli üzerinden başbakana yönelik bir hareket" dedi.

"mit krizi, gezi, 17-25 aralık..."

gülerce sözlerine şöyle devam etti:

"bir sivil toplum kuruluşu bunu neden sahiplenir benim sarsıntı geçirdiğim yer. bendeki kırılmayı sordu, ben sırayla 7 şubat'taki mit krizindeki tavır. iki gezi olaylarındaki hiç görülmeyen uslüp yanlışlığı erdoğan'ı eleştirmenin ötesinde hakaret etme noktası benim için kırılma noktasıydı. zaman'da hakaret olmaz hem de seçilmiş başbakan'a hakaret yapılıyor. üçüncüsü 17-25 aralık dördüncüsü de yerel seçimler ama benim koptuğum an 25 aralık."

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;