Türkiye

Hurşit Tolon tutuklandı

GATA raporunu dikkate alan mahkeme, ikinci Ergenekon davasında emekli orgenerali bir kez daha cezaevine gönderdi.

Haberin Öne Çıkanları

Mahkeme kabul etti

Çapraz sorgusu bitmişti

Konuşmaları dinlemeye takılmıştı

Tolon, emekli olduktan üç yıl sonra 1 Temmuz 2008 tarihinde Ankara'da gözaltına alınmıştı. [AA]

ikinci ergenekon davasında tutuksuz yargılanan emekli orgeneral hurşit tolon için yeniden tutuklama kararı verildi. özel yetkili istanbul cumhuriyet savcısı mehmet ali pekgüzel'in, silivri'deki istanbul 13. ağır ceza mahkemesi'nde görülen davada talep ettiği tutuklama isteğini mahkeme kabul etti.

savcı pekgüzel, tolon ile ilgili gata raporlarının göz önünde bulundurularak tutuklanmasına karar verilmesini istedi. dava dosyasına ulaşan yeni delilleri dikkate alan mahkeme, kararını tolon'un 'delilleri karartma ihtimali bulunması, hakkındaki suçlamaların cmk'nın 100. maddesinde sayılan katalog suçlardan olması'na dayandırdı.

daha önce 6 şubat 2009 tarihinde tahliye edilen hurşit tolon, "bütün duruşmalara geldim, kaçmadım, adli kontrol talebine aykırı hareket etmedim. bu talebi hak etmediğimi düşünüyorum'' dedi.

kararın açıklanması ile birlikte izleyici bölümünde duruşmayı izleyen hurşit tolon'un eşi ayla tolon, ağlayarak ''allah belanı versin'' diye bağırdı. tolon, mahkeme salonunda ailesi ve izleyici bölümündekilerle vedalaştı.

148'inci duruşması görülen davanın bir önceki duruşmasında emekli orgeneral tolon'un çapraz sorgusu tamamlanmıştı. çapraz sorgusu sürerken tansiyonu yükselen tolon'a sağlık ekipleri salona gelerek müdahale etmişti.

ikinci ergenekon davasında eski özel harekat dairesi başkan vekili ibrahim şahin, chp milletvekili gazeteci mustafa balbay, gazeteci tuncay özkan, chp zonguldak milletvekili eski başkent üniversitesi rektörü prof. dr. mehmet haberal, emekli tuğgeneral levent ersöz, hasan atilla uğur, prof. dr. fatih hilmioğlu gibi isimler yargılanıyor.
 
hurşit tolon kimdir?

türk silahlı kuvvetleri'nde (tsk) 2001 yılında orgeneralliğe yükseldi ve ege ordusu komutanlığı'na atandı. 2004'te getirildiği 1. ordu komutanlığı'ndan 2005 ağustos'ta emekli oldu. özellikle ege ordusu görevindeyken sık sık medyaya demeç vermesiyle tanınan hurşit tolon, asıl popülerliğini cumhuriyet mitinglerinde şener eruygur'la birlikte oynadığı rolüyle kazandı.
 
1 temmuz 2008'de şener eruygur'la birlikte gözaltına alınması ses getirdi, polislerin askeri lojmanlardaki evine kapıyı kırarak girdiği gazetelere yansıdı. 5 temmuz'da tutuklandı, 7 aylık cezaevi günlerinin çoğunu hastanede geçirdi. 6 şubat 2009'da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
 
iddianameye göre, evinde bulunan belgelerde ergenekon'un örgütsel dokümanları, milletvekillerinden memurlara kadar binlerce kişinin fişlemeleri vardı. bunlar arasında, eski genelkurmay başkanı orgeneral yaşar büyükanıt ve eşinin doktor raporları ile kullandıkları ilaçlara kadar özel bilgilerle birlikte büyükanıt'ın yakınları ve akrabalarına ait banka hesapları, kooperatif kayıtları da vardı. sorgusunda belgeleri kimin gönderdiğini hatırlamadı ve rutin arşivleme işlemine tabi tutulduğunu söyledi.
 
emekliliğinde müdafai hukuk derneği, anadolu ulusal uyanış ve dayanışma platformu, milli uyanış ve güç birliği platformu gibi oluşumlarda ismi geçti. iddianameye göre, şener eruygur'la ortak hareket etti ve görevliyken yapamadıkları işleri emekliyken bitirmek istedi.
 
iddianameye göre, ergenekon, genelkurmay başkanlığı'nı ele geçirip yürütme organını devirmek için çaba harcadı, tolon da görevi zamanında darbeye teşebbüs suçunun hazırlık eylemlerinde fiili olarak görev aldı. cumhuriyetçi çalışma grubu'nun (cçg)  kendisine verdiği görevleri yerine getirdi, stk'ları perde arkasından ve gizlice yönetip toplumsal olaylarda kullandı. iddianamede, hurşit tolon'un üniversite rektörlerine direkt emir vererek bir tepkide bulunmalarını istediği yazıldı.

darbe günlükleri'nde adı geçti
 
özden örnek'in darbe günlükleri'nde sık sık adı geçti. 8 ekim 2003'te örnek şunları yazmıştı günlüğüne:
 
"sabah ufuk beni erkenden kaldırdı. kara kuvvetleri komutanı bizlerle 07.35'de görüşmek istiyormuş. toplandık. konu ihl yasa tasarısı. dün akşam komutan ile yaptığı görüşmeden çok rahatsız olmuş. komutan ona aldırmaz bir tavır ile cevap vermiş. bende kendisine bana söylediklerini anlattım. şaşırdı kaldı. karargahlarımıza bu konuda ayrı ayrı çalışma yaptırmağa karar verdik. sonunda cuma günü bu çalışmaları birleştirip seçenekli bir öneri ile genelkurmay'a göndermeye karar verdik.
 
mühim olan bundan sonrası ne olacak? genelkurmay başkanı yazdıklarımızı kabul ederse sorun yok. etmezse ne yapacağız. kahvaltıya oturduk. komutan yorgun gözüküyordu. sebebini sorduk. dün gece uyuyamadığını ve ihl yasasından tedirgin olduğunu söyledi. bu sözler dün gece onun huzurunu kaçırdığımızı gösteriyordu.
 
bilhassa kahvaltı sırasında hurşit paşa, 'gazetelerde ihl ile ilgili haberleri gördünüz mü?' diyerek bilerek ve planlı bir şekilde konuyu açtı ve genelkurmay başkanı'nı konuşturmaya başladı. her taraftan sıkıştırmaya başladık..."
 
'darbe günlükleri'nde kendisiyle ilgili yazılanların doğru olduğunu kabul etti, yazılarda herhangi bir şekilde kişilik haklarına saldırılmadığı için tekzipte bulunma ihtiyacı hissetmediğini söyledi.

internetteki ses kaydı
 
internete düşen ses kaydı manşetlere taşındı. tolon genelkurmay'ı 'mıy mıy' olmakla suçluyordu:
 
"...şimdi bakınız o çevik bir’i niye kıvırttırıyor sayın kıvrıkoğlu istemedi. istemez. ben çetin’i çok severim ama ankara’da olmasını istemem. niye? dizginleyemem. haaa o zaman molla gelir. bak şimdi o’nu getirmezsen mollayı getirirsin.
 
...ordu komutanına diyorum ki o paşayı orda tutmak demek, ihanet demektir. müsaade edin bana beş dakika, makamınıza geleyim, yedinci dakikada alırım diyorum onu ben. alırım, almazsam namerdim, bilir bütün dünya.
 
şuraya oturtun tekrar selimiye'ye beni kurmay başkanı gel buraya, aç telefonu cengiz aykut'a, de ki ben şimdi, biz şimdi gata'dan bir heyet gönderiyoruz buraya de, emrimi ilet, buranın komutanına da emrimi ilet. bir ekip hazırlasınlar, doğru koşuyolu'na. hastamızı almaya geldik desinler. sen de cengiz aykut'a söyle. ekip çıktı yola, alıp gelecek de. hadi şimdi o çevik kuvvetle durdursun. hadi gücünü göreyim bakayım. bakan, başbakan, gelsin durdursun. hadi. mümkün değil yaav. zaten onun için içerdeyim ben.
 
kararı vereceksiniz karar, karar. yüreğinizle karar verilir. bizimkiler mıy mıy mıy mıy teğmeni ver, yarbaya kelepçe tak, mermiler bizim mi sizin mi belli değil...
 
siz muhatap olmayın. genelkurmay'a söyleyin, genelkurmay'dan bildirilsin. yani savcılıkta genelkurmay buraya telefon ediyor. bir dakika kardeşim, genelkurmay'a gideceksiniz ben seni muhatap alamam. mesela savcı yazı yazmış, ne savcısı, kim oluyor lan sen kim oluyorsun, sen kimsin? sen kimsin lan bana yazıyorsun. sen kimsin?
 
...celalettin’i, emniyet genel müdürünü sıkar yaa. şeyi sıkar yaaa vali’yi. bu telefonu açar bu ordu komutanı, yapmayın etmeyin, çıldıracağım, açar bana bak vali, o emniyet müdürüne söyle ayaklarını keserim haa der tak kapatır..."
 
gazete sayfalarına taşınan sözleri
 
orgeneral tolon, ege ordusu komutanlığı döneminde abd'den ab'ye, kıbrıs'tan kürt sorununa verdiği demeçleri gazete sayfalarında yer aldı. 30 ağustos'ta rumca şarkı söylenmesine karşı çıktı, orduyu eleştiren aydınları kiralık ve satılmış ilan etti. gazetelere haber olan demeçlerinden bazıları:
 
"- tesettür konusu bir türlü kapanmıyor. hem müslümanım diyorsun hem de hıristiyan bayanların örttüğü gibi 2 tane, hem bir sıkma baş takıyorsun ve onun üzerine başka bir şey takıyorsun. neye benziyorsun. rahibeye benziyorsun.
 
- türk tarihinde utanılacak, gocunulacak hiçbir sayfa yoktur.
 
- 1940, 1950, 1960 yıllarının fotoğraflarına bakın. o zaman da insanımızın inancı aynıydı. şimdi inancı mı değişti? bu kafa ile ab kapısında ne kadar daha bekleyeceğiz?
 
- kimdir bu ülkede azınlık? herkesin hakkı türk vatandaşı kadardır. hiç kimse türk vatandaşlığının üstünde hakka sahip değildir.
 
- bilmiyorum ama tutun ki sabiha gökçen ermeni, ne olacak? ona ya da bize değer mi kaybettirecek? daha güzel. atatürkün ve türk milletinin büyüklüğünü gösteren en önemli kanıt olur.
 
- laikliği yıkıp yerine şeriatı getirmek isteyenler olmadığını, böyle bir tehlike olmadığını kim söyleyebilir? domuz bağıyla ben mi bağladım? bu ülke güzel insan yetiştirirdi. artık hain de yetiştiriyor.
 
- kıbrıs yavru vatandır. ver, kurtul diyen hain değil de nedir?"
 
dinlemeye takılan görüşmeleri
 
veli küçük, şener eruygur, mehmet ufuk büyükçelebi, mustafa balbay, sinan aygün, erol mütercimler, sevgi erenerol, güler kömürcü, doğu perinçek, kemal alemdaroğlu, ilhan selçuk, semih tufan gülaltay, mehmet haberal'ı tanıyor. bu isimler dışında mehmet zekeriya öztürk, mustafa özbek, erhan göksel, tuncer kılınç, kemal kerinçsiz, erdal şenel, kemal gürüz, tanju güvendiren ve tuncay özkan'la yaptığı telefon görüşmeleri teknik takibe takıldı.

kaynak: al jazeera ve ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;