türkiye'de her yıl 162 bin kişiyi etkileyen kanserin oluşumunda uykusuzluğun da önemli rolü olduğu belirtiliyor. uykusuzluğun kanserle ilişkisinin kanıtlandığını söyleyen medikal onkoloji uzmanı prof. dr. andaç argon, “gece uykusu ciddi oranda kanserden koruyan bir faktördür. en geç gece yarısı saat 01.00’de ışıksız bir ortamda uykuya geçmemiz lazım ki bizi kanserden koruyan melatonin hormonu salgılanmaya başlasın” dedi.

erişkinlerin günde 7,5 saat aralıksız uyumalarının zorunlu olduğuna dikkat çeken prof. dr. andaç argon  “gündüz telafi uykuları aynı faydayı sağlamaz. vücut kanserden koruyan melatonin salgısını sadece gece ve karanlıkta salgılıyor. bu nedenle gece çalışanlar ve uykusuz kalanlarda kanser riski düzenli uyuyanlara göre daha fazla” diye konuştu.

teknoloji ürünleri kanser riskini artırıyor

cep telefonuyla 30 dakikadan fazla konuşmak, ütü yapmak, saç kurutma makinesi, su ısıtıcı kullanmak da kanseri artıran risk faktörleri arasında. medikal onkoloji uzmanı prof. dr. andaç argon “teknoloji ürünü yaydığı iyonizan olmayan radyasyon kanser riskini artırıyor” dedi ve ekledi:

“su ısıtıcılarını bulunduğunuz ortamdan 2 metre uzaklıkta tutun. haftada bir gün ütü yapın. saç kurutma makinesini uzun dakikalar kullanmayın. cep telefonu ile 30 dakikadan fazla konuşmayın. bunun yanı sıra uykusuzluk ile kanser ilişkisi kanıtlanmıştır.”

kanserden korunma önerileri

prof. dr. andaç argon, kanserden korunmanın en ucuz ve en etkili yönteminin yakalanmamak olduğuna işeret ederek şu uyarılarda bulundu:

"bunun için herkesin yılda bir kere check-up programına katılması gereklidir. meme, kalın barsak, rahim ağzı, akciğer ve prostat kanseri gibi bazı kanserlerin rutin tarama programları vardır; hekiminizle bu konuyu konuşun. bazı aşı programları (hepatit, rahim ağzı gibi) kansere karşı koruma sağlar. menopoza girmiş kadınlarımızın sıkıntıları için uygulanan hormon replasman tedavisi dediğimiz hormon ilaçlarının yerine başka ilaçlar kullanmalarını tavsiye ediyoruz. genetik yatkınlığı olanlar, onkologları ile risk değerlendirmelerini yapıp, gerekli önlemleri almalı." 

"kimyasallara maruz kaldığımız diğer bir alan bazı giysiler ve oyuncaklarda kullanılan azo boyarlar ve tehlikeli kimyasallardır. özellikle uzakdoğu’dan ithal edilen çok ucuz giyecek ve oyuncaklar bu açıdan risklidir. giysilerimizi seçerken dikkatli olmalı, bu ürünlerden uzak durmalıyız."

"organik olmayan gıda maddelerinde yüksek oranda kimyasallar olduğunu unutmayın. bu nedenle en iyisi mevsimin sebze ve meyvelerini tüketmektir. eğer yaşamımızda ciddi stres oluşturan bir faktör varsa en iyisi ondan kurtulmaktır. bu mümkün değilse stresle baş etme yöntemlerini uygulamalıyız. sigaradan ve sigara içilen ortamlardan uzak durulmalı. sağlıklı bir yaşam için ideal kiloyu yakalamak şart. tüm yaşamımız boyunca ideal kilomuzu koruyacak bir beslenme stili yaratmalıyız. haftada yarım kilodan fazla et yememeliyiz. unlu ve şekerli gıdalardan olabildiğince uzak durmalıyız."

kaynak: al jazeera