28 şubat süreciyle ilgili devam eden soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski genelkurmay başkanı ismail hakkı karadayı, tutuklanma istemiyle sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından ‘adli kontrol şartıyla’ salıverildi.

haftada bir gün karakola giderek imza atması gereken karadayı’ya yurtdışına çıkış yasağı da getirildi.

karadayı’nın avukatı erol aras,  müvekkili hakkında, ‘mevcut delil durumuna göre bulguların varlığı değerlendirilerek adli kontrol sisteminin yeterli olacağı’ sonucuna varıldığını belirtti.

'karar yine de ağır'

adli kontrol uygulanmasının bile ağır bir karar olduğunu savunan aras, ''bu delillerle bu kararın olmaması lazım ancak buna da şükrediyoruz'' dedi.

müvekkilinin 28 şubat soruşturmasına konu olan olaylarla herhangi bir bağının bulunmadığını savunan aras, ''delillerde de imzası yoktu bize göre. altındaki insanlar da haksız yere tutuklu'' değerlendirmesinde bulundu. 

serbest bırakılan karadayı, cuma günü sabah saatlerinde istanbul'a dönerek fenerbahçe orduevi’ndeki evine gitti.

karadayı, perşembe günü sabah erken saatlerde fenerbahçe orduevi'nden polisler eşliğinde ayrılmış ve işlemlerinin ardından ankara’ya götürülmüştü.

generaller tutuklandı

geçen yıl nisan ayında başlayan soruşturmada bugüne kadar 90 kişi gözaltına alınmış, aralarında dönemin 2'nci genelkurmay başkanı emekli orgeneral çevik bir ile emekli tümgeneral erol özkasnak gibi eski üst düzey komutanların da bulunduğu 62 kişi tutuklanmıştı.

çevik bir mahkemeye verdiği ifadesinde, süreçte herhangi bir suç fiili olmadığını savunarak "her şey emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşti" demişti. bir, daha sonra karadayı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

karadayı geçen yılın haziran ayında tbmm darbe ve muhtıraları araştırma komisyonu'nun sorularını yanıtlamıştı.

eski genelkurmay başkanı, 4 şubat 1997 ankara'nın sincan ilçesinden geçen ve 'darbe yapılacağı' söylentilerine yol açan tankların, rutin bir görev gereği tesadüfen o güzergahı kullandığını söylemişti. 

hükümet devrildi

soruşturmada, 28 şubat 1997 tarihli mgk (milli güvenlik kurulu) toplantısında 'irtica ile mücadele' amaçlı bir dizi kararın alındığı ve dönemin başbakanı necmettin erbakan'ın 18 haziran 1997'da istifasıyla refah-yol hükümetinin çöktüğü dönem mercek altına alınıyor. tutuklanan isimler, dönemin koalisyon hükümetini devirmeye çalışmakla suçlanıyor.

bazı şüpheliler mahkeme ifadelerinde 28 şubat kararlarını denetlemek ve uygulamak için kurulan 'batı çalışma grubu'nun genelkurmay yönetiminin bilgisi dahilinde faaliyet gösterdiğini belirtmişti.

karadayı'dan sonra genelkurmay başkanlığı koltuğuna oturan general hüseyin kıvrıkoğlu, dönemi "28 şubat, 1000 yıl sürecek" sözleriyle özetlemişti.

kaynak: ajanslar