Türkiye
Kılıçdaroğlu: İslami kesim yolsuzluğun farkında
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Eskişehir Bölge Toplantısı'nda konuştu, 17 ve 25 Aralık'taki 'Yolsuzluk ve Rüşvet' operasyonlarına atıfta bulunarak "İslami kesim yolsuzluğun farkında" dedi.

chp lideri kılıçdaroğlu, başbakan ahmet davutoğlu'nun danışmanlarından etyen mahçupyan'ın al jazeera'den irfan bozan'a verdiği röportaja atfen, "mahçupyan 'islami kesim yolsuzluğun farkında' diye açıklama yaptı. islami kesime şu soruyu soruyorum.. kul hakkı yemek günahsa, sen kul hakkı yiyenlere neden oy verdin?" diye sordu.
'iktidar sahiplerinin halktan topladıkları vergileri harcadığını' söyleyen kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"harcıyorlarsa, vergiyi ödeyen asli unsura hesap vermek zorundadır. şimdi ben 77 milyon yurttaşıma tekrar bir soru soruyorum. 12 yıllık süre içinde senin ödediğin vergilerin sana hesabını veren bir siyasal iktidar gördün mü? görmediysen demokrasi açısından ben de düşüneceğim, sen de düşüneceksin. demokrasinin çıkış kaynağı, benim ödediğim vergilerin nereye harcandığını sormakla başlar. 17 aralık, 25 aralık yolsuzluklarını asla unutmayacağız ve unutturmayacağız, herkes bunu böyle bilsin. sayın davutoğlu'nun bir danışmanı var, etyen mahçupyan, 'islami kesim, yolsuzluğun farkında' diye bir açıklama yaptı. islami kesim, yolsuzluğun farkında. onun söylemiyle şu soruyu soruyorum, onun tanımladığı islami kesime şu soruyu soruyorum. sizin inançlarınızdan asla endişe duymuyorum. sizin inançlarınıza hep saygı gösterdim, saygı göstermeye de devam edeceğim. benim anlamadığım bir soru var. bana çocukluğumdan beri öğrettiler, bütün arkadaşlarıma da öğrettiler, kul hakkı yemenin en büyük günah olduğunu söylediler. kul hakkı yiyenin toplumdan dışlanması gerektiğini de söylediler. kul hakkı yemek günahsa, sen kul hakkı yiyenlere neden oy verdin?"
17 ve 25 aralık operasyonlarının ardından eski içişleri bakanı muammer güler, eski ab bakanı egemen bağış, eski çevrecilik bakanı erdoğan erdoğan bayraktar ile eski ekonomi bakanı zafer çağlayan'ın görevinden istifa ettiğini hatırlattı. iktidarın '4 bakanı koruduğu'nu savunan kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"dönemin başbakanı şu açıklamaya yaptı, 'siz lütfen istifa edin ve beni koruyun'. bunlardan birisi çıktı dedi ki, 'talimatı sen verdin, istifa etmesi gereken birisi varsa o da sensin. ben niye istifa edeyim'. bugünkü gazetelerde haberlere herhalde okudunuz. rıza zarrab'ın kuryesi diyor ki, 'ankara'ya çok para taşıdık'. 17 aralık dosyasını kapatan savcıya soruyorum, yandaş savcıya, akp savcısına soruyorum, 'çok paraları ankara'ya taşıdık' diyen birisi o paraları kimin için ve ne için taşımıştır? sen dosyayı kapattın, biz bu dosyayı kapattırmayacağız. sen belki bir yerlere geleceksin, seni taşıyacaklar ama asla şu unutma, senin çocukların seninle asla övünmeyecekler ve senin adını hiç anmayacaklar çünkü utanacaklar, babası 'yolsuzluk dosyaları kapattı' diye utanacaklar. çocuklarına bu kadar ağır bir miras bıraktın. bu mirasın altında ezileceksin. ankara'ya çuvallarla para taşıyorsun, paraları kime veriyorsun, paraları kim alıyor, bundan kimler besleniyor? bunun hesabını soracağız. hepimiz bunları biliyoruz."
mahçupyan: yolsuzluk hâlâ üzerine gidilemeyen bir durum
mahçupyan, al jazeera'ye verdiği röportajda, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın 17-25 aralık oeprasyonuna karşı yaklaşımını "bakanların istifasını bile istemedi. çünkü erdoğan “bu başka bir şey, siyasi bir olay. belki başka dosyalar çıkaracaklar. o dosyaların içeriğini bile anlamadan türkiye’de yeni bir atmosfer üretilecek, bu darbeye gidecek” diye düşündü. böyle olunca gerçek anlamını da yitirmiş oluyor. o zaman da hâlâ bu yolsuzluk hikâyesi, üzerine gidilemeyen bir durum olarak ortaya çıkıyor" sözleriyle ifade etmişti.
mahcupyan, "şu anda baktığımız zaman anketlerde ve tesev’deki odak grup çalışmalarında şu gözüküyor: islami kesimin en az yarısı yolsuzlukların olduğunu düşünüyor ve bundan hoşlanmıyor, bundan rahatsız. bu ak parti’ye yakışmıyor, diyor. kendilerinin desteklediği partinin yapmaması gereken bir şey olarak görüyorlar, karşılar" demişti.
kaynak: aa, al jazeera
Yorumlar