Türkiye
'Mutabakat değil deklarasyon'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ne Dolmabahçe mutbakatı" şeklindeki ifadesinin ardından, Dolmabahçe'de bulunan isimlerden Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal da, "Orada bir mutabakat yok. İki partinin deklarasyonu vardı" dedi.

çözüm süreci döneminde dolmabahçe'de ak partili ve hdp'li isimlerin katılımıyla okunan metinler, cumhurbaşkanı erdoğan'ın "ne dolmabahçe mutabakatı? nereden çıkmış böyle bir şey? böyle bir mutabakat söz konusu değil" şeklindeki sözlerinin ardından yeniden gündemde.
hdp'li sırrı süreyya önder ve başbakan yardımcısı yalçın akdoğan'ın iki ayrı metin okuduğu açıklama sırasında orada bulunan isimlerden, o dönem ak parti grup başkanvekili olan kültür ve turizm bakanı mahir ünal da gazetecilerin ankara temsilcilerinin sorularını yanıtlarken, "orada bir mutabakat yok. iki siyasi partinin deklarasyonu vardı" dedi:
"orada bir mutabakat yok. iki siyasi partinin, “silahlara hayır” diyen ve “demokratik siyasete evet” diyen iki farklı deklarasyonu vardı. hdp demokratik siyaset konusunda bir deklarasyonda bulundu. hükümet adına başbakan yardımcısı yalçın akdoğan da siyaset kurumunun sorun çözücü olarak demokrasinin asli unsuru olduğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. orada bir mutabakat metni imzalanmadı, ortak bir metin söz konusu olmadı. iki siyasi partinin, siyaset kurumunun sorun çözücü olarak önemine vurgu yapan iki farklı açıklaması vardı. buradan bir mutabakat çıkarmak ve bu mutabakat üzerinden kendi sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin, ak parti’yi mahkûm etmeye çalışması son derece yanlış."
"pkk'nın eylemlerini perdelemek istiyorlar"
"dolmabahçe’deki hdp deklarasyonunun amacı silahların bırakılmasıydı. ancak deklarasyondan sonra bunun olmayacağı görüldü ve bu amacını kaybetti" diyen ünal, "diyorlar ki, ‘cumhurbaşkanı, dolmabahçe’de masayı yıktı, ondan sonra da bu çatışma süreci başladı.’ pkk terör örgütünün eylemlerini perdelemek için bu söylemi gerçekleştiriyorlar" ifadesini kullandı.
'süreç sahayı iyileştirdi'
mahir ünal, 'çözüm sürecinin faydalı' olduğunu söyledi, bu 'fayda'yı şu sözlerle açıkladı:
"eğer çözüm sürecinde bölge insanı o huzuru yaşamamış olsaydı ve siyaset kurumunun gerçek anlamda sorun çözücü gücünü 3 yıl boyunca hissetmemiş olsaydı, terör örgütüne destek verebilirdi. ama bugün artık bölge halkı ne diyor? ‘ben sizi seçtim, meclis’e gönderdim. siz orada beni temsil etmek yerine neden silaha başvuruyorsunuz?’ diyor. dolayısıyla evet çözüm süreci bugün bölge halkının terör örgütünün yanında yer almasını engellemiştir. bu yönüyle son derece faydalı olmuştur. çözüm süreci terörle mücadelede son derece iyileştirici bir etkiye sahip oldu mu? bunda hepimiz mutabıkız. evet oldu. yani sahayı iyileştirdi, rehabilite etti."
kaynak: hürriyet, habertürk
Yorumlar