kocaeli'nin izmit ilçesinde kolon kanseri oğluna tabancayla ‘ötanazi’ uyguladığını söyleyen 52 yaşındaki salim biricik, ilk duruşmada 15 yıl hapisle cezalandırıldı.

kocaeli 2. ağır ceza mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu yargılanan sanık salim biricik, avukatı ve eşi lalehan biricik ile ailenin yakınları katıldı. sanık biricik ağlayarak yaptığı savunmasında, 23 yaşındaki oğlu fatih biricik'in kanser hastası olduğunu, tedavisi için izmir'e götürdüğü oğluyla 7 ay orada kaldıklarını söyledi.

biricik, izmir'de geçirdiği ameliyatın ardından oğlunun sağlığı biraz düzelince izmit'e geldiklerini anlatarak, "hastalığı tekrarlayınca kocaeli üniversitesi hastanesine götürdük. tedavisine başlandı ve kemoterapi görmeye başladı. doktorlar hastanede kalması gerektiğini söylemesine rağmen oğlum hastaneden çıkmak istiyordu. doktorlar ise 'hastaneden çıkarsa 2-3 gün ancak yaşar' demişlerdi." diye konuştu.

‘sürekli, 'ya iyileştirin ya da öldürün' diyordu’

israr etmesi üzerine oğlunu hastaneden çıkarıp eve getirdiklerini dile getiren biricik, şöyle devam etti:

"doktorlar bütün ilaçların denendiğini söylemişlerdi. içtiği ilaçları kusuyordu. sürekli, 'beni ya iyileştirin ya da öldürün' diyordu. bana hitaben, 'sen ne biçim babasın, beni ya iyileştir ya da öldür.' diyordu. doktorlara sakinleştirici vermelerini ya da uyutmalarını söylemiştik. psikolojisi iyice bozulmuştu. olayın gerçekleştiği gece oğlum fenalaştı. izmit devlet hastanesine götürdüm. doktorlar serum verip kan takviyesi yapılması gerektiğini söylediler. birkaç ünite kan verdiler, tekrar eve geldik. oğlum sürekli bana 'ya beni öldür ya da beni iyileştir' diye serzenişte bulunuyordu. oğlumun acılarına dayanamadım. psikolojim iyice bozulmuştu. çaresiz kaldım, evde bulunan tabancayla oğluma fark ettirmeden ateş ettim. yaptığımdan pişmanım."

‘eşimden şikâyetçi değilim’

duruşmaya müşteki olarak katılan sanık biricik'in eşi lalehan biricik, eşinden şikâyetçi olmadığını söyledi. kanser olan oğlunun hastalığının çok ilerlediğini ifade eden biricik, "acılarına dayanamıyordu. olayın olduğu gece çamaşır astığım sırada silah sesi duydum. salona geldiğimde oğlum kanlar içerisindeydi. olayı görünce şoka girmiştim. ambulans çağırmıştık. fakat her şey için çok geçti. eşimin de psikolojisi bozuktu. sürekli ilaç kullanıyordu" şeklinde konuştu.

esas hakkındaki mütalaasını veren cumhuriyet savcısı hasan gündüz, sanığın suçu haksız tahrik altında kasten işlediğinin anlaşıldığını belirterek, türk ceza kanunu'nun "haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası" verilmesini de kapsayan 29. maddesine göre cezalandırılmasını talep etti.

‘oğlunun 2 ay ömrü kalmış’

sanığın avukatı hakan akkaya da müvekkilinin suç işleyecek biri olmadığını vurguladı:

"oğlunu tedavi ettirebilmek için tüm mal varlığını satmıştır. sunduğumuz raporlarından da anlaşılacağı üzere oğlunun 2 ay ömrü kalmıştır. olay günü acil servise götürmüşler. elinden gelen tüm çabayı harcamış olmasına rağmen acılarını dindirememiştir. oğlunun da söylemiş olduğu sözler üzerine tahrik altında böyle bir olay meydana gelmiştir. sanık hakkında tahrik indirimlerinin uygulanmasını istiyoruz. ailesi ve kendisi perişan olmuştur."

ceza ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hâl’ indirimiyle 15 yıla düştü

mahkeme heyeti, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm ettiği sanığın cezasını, suçu haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle ve duruşmadaki iyi hâlinden dolayı 15 yıla indirdi.

biricik, 29 mart gecesi izmit erenler mahallesi'ndeki evinde kolon kanseri oğlu fatih biricik'i tabancasıyla öldürdükten sonra polise teslim olmuştu.

kaynak: aa ve dha