bir haftadır sokağa çıkma yasağının devam ettiği cizre'ye gitmek için yola çıkan hdp heyetindeki ağrı milletvekili leyla zana, heyetin durdurulduğu idil'de toplanan kalabalığa seslendi. "bursa'daki halkımızın ne hakkı varsa buradaki insanların da o hakkı olsun istiyoruz" diye konuşan zana, "cizre'de 35 günlük bebeğin kurşunlanarak öldüğünü duyduğum andan itibaren ruhumun öldüğünü hissediyorum" dedi. 

"elinde silah olan tüm taraflara..."

zana bu sözlerin ardından bir aydır kendi kendine bir değerlendirme yaptığını, ölüm orucuna başlayacağını söyledi. 

"elinde silah olan bütün taraflara sesleniyorum, kimseye sözümü dinletemezsem de kendime sözüm geçer. ölümleri seyretmektense ölmeyi tercih ederim. eğer ölümler durmazsa ben ölüm orucuna yatacağım. kimseye gücüm yetmeyebilir ama nefsime gücüm yeter. beni tanıyanlar bilir. ağzımdan söz bir kere çıkar. kellem gitse geri dönmem. artık yeter. gençler öleceğine biz ölelim."

daha sonra açıklama yapacak

müzakere masasına dönülmesi gerektiğini söyleyen zana, başbakan'a ve cumhurbaşkanı'na seslendi: 

"yönetenler düne kadar suriye ve irak ile ilgili dalga geçer gibi konuşurlardı. 'halklarınızı zulme tabi tutmayın' diyorlardı. ben de şimdi bu sözü söyleyene 'lütfen kendi evlatlarınıza verdiğiniz değerin çeyreğini bu halkın çocuklarına da biçin' diyorum."

zana bu açıklamanın ardından heyetin idil'de kalan üyeleri ile birlikte cizre'ye doğru yapılan yürüyüşe katıldı. zana ölüm orucuna ne zaman başlayacağına ilişkin bir açıklama yapmadı. al jazeera'nin edindiği bilgilere göre leyla zana, bir süre bekledikten sonra bir değerlendirme yapıp, ölüm orucuna ne zaman başlayacağına ilişkin bir açıklama yapacak. zana'nın "ölümlerin durdurulması" ifadesinden kastı, sadece cizre'de sivillerin ölümünün durdurulması değil türkiye genelinde asker, polis ve pkk'lıların ölümlerinin durdurulması. 

kaynak: al jazeera