Sağlık
Ölümlerin yüzde 50'si damardan
Dünyadaki ölümlerin yarısı damar tınanıklığı yüzünden. Girişimsel radyoloji yöntemleri damar tıkanıklıklarına iyileştirmede etkin bir yöntem ancak halk tarafından iyi bilinmemesi önemli bir sorun oluşturuyor.

türk girişimsel radyoloji derneği tarafından antalya belek’te yapılan 9. girişimsel radyoloji yıllık toplantısı’nda damar tıkanıklığı konuşuldu. dünyadaki ölümlerin yüzde 50’den fazlasının damar hastalıkları nedeniyle olduğuna dikkat çekildi. girişimsel radyoloji uzmanlarının görüntüleme yöntemleri eşliğinde damardan beyindeki, böbrekteki, karaciğerdeki, kol ve bacaktaki tıkanıkları açtığını, ancak bu yöntemlerin halk tarafından fazla bilinmemesinin sorun yarattığı vurgulandı. girişimsel radyolojinin bilim dalı olarak kabul edilmesini ve halkın direkt bu uzmanlık alanından hizmet alabilmesi gerektiği belirtildi.
toplantıda konuşan girişimsel radyoloji derneği yönetim kurulu üyesi prof. dr. levent oğuzkurt, "dünyada ölen her 100 kişinden 50-70’i damar hastalığına bağlı ölüyor. damar hastalığı boyun damarlarında, beyin damarlarında felç yapıyor, kalp damarlarında kalp krizi yapıyor, böbrek damarlarında bir kısım insanda yüksek tansiyon yapıyor, ayak damarlarında yaralar yapıyor" dedi.
beyin damar hastalıkları kapalı yöntemlerle tedavi ediliyor
450 katılımcının takip ettiği "girişimsel radyoloji yıllık toplantısı”nda konuşan türk girişimsel radyoloji derneği başkanı prof. dr. mehmet halil öztürk ise beyin damar hastalıklarının artık kapalı ameliyat yöntemleriyle yapıldığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“damar hastalıklarında en riskli grup beyindeki müdahalelerdir. eskiden beyin ameliyatlarıyla tedavi edilen beyin damar hastalıkları, artık kapalı yöntemle damar içerisinden özel üretilen malzemelerle tedavi edilmektedir. şöyle bir örnek vermek gerekirse bir beyin damar balonlaşmasına bağlı eğer kanama oluşursa maalesef hastalarımızın yüzde 50’si kaybediliyor. yaşayan yüzde 50’nin geriye yaklaşık yarısında ciddi nörolojik hasarlar oluşabiliyor. bu kadar ciddi önemli bir hastalıktan bahsediyoruz. tedavi yöntemlerinden birisi açık cerrahi ama bunun dışında damar içinden giderek yani endovasküler yolla hasarlı damarların tamirini yapmamız artık mümkün."
45 ilde girişimsel radyoloji merkezi var
türkiye’de 45’ten fazla girişimsel radyolojinin uygulandığı merkez olduğunu ifade eden prof. dr. mehmet halil öztürk, şöyle konuştu:
"bunların 30 civarı girişimsel radyoloji hemen hemen her alanda bütün disiplinleri yetkin bir biçimde gerçekleştirilebilir. örneğin malatya’da diyarbakır’ da, elâzığ’da, erzurum’da bunu doğu için söylüyorum. trabzon’da samsun’da, ankara, istanbul, izmir tabii ki saymıyorum. batı illerinde yine bursa’ da, eskişehir’de, adana’da, antalya’da yani türkiye’de nispeten homojen bir dağılım olduğunu söyleyebilirim."
felce girişimsel radyolojiyle müdahale ediliyor
gaziantep üniversitesi tıp fakültesi radyoloji anabilim dalı’ndan prof. dr. akif şirikçi de felç ile ilgili halkı uyardı. felcin istatistiklere göre üçüncü ölüm sebebi olduğunu ifade eden prof. dr. şirikçi, şöyle konuştu:
"yaşayan insanlar içinde sakatlık, nörolojik hasarlar ilk sıralarda. şüphesiz bir kısmı önlenemez ama üçte birlik bölümü erken tanıyla önlenebilir bir hastalık. yeme içme, hareketsiz yaşam, beraberinde hayat süresinin uzaması, özellikle açık sarma şeklindeki tütün damar kireçlenmesi hastalıklarına ciddi zemin oluşturuyor. rakamlarla yine 2000'li yılların başlarından bu yana binin üzerinde hastaya müdahale edip tedavi etmeye çalıştık. burada ilk adım tanı. radyologlar olarak burada iyi değerlendirip zamanında yönlendirirsek, stent dediğimiz tedavi şekilleriyle felç 1 gün hastanede kalarak tedavi edilebilecek bir hastalık. felcin bir kısmı ailesel genetik sebeplerden dolayı önlenemeyen, bir kısım ancak diğer risk faktörleri; tansiyon, şeker, sigara kullanımı gibi hastalıklar kontrol altına alınabilir. kişi damar kireçlenmesi dediğimiz hastalıkla ömür boyu devam etmek zorunda. risk faktörlerini kontrol edilmesi ve halkın uyarılması hem ülke ekonomisi, hem ailesel dramlar düşünüldüğünde çok önemli hale geliyor."
kaynak: al jazeera
Yorumlar