PKK'nın kuruluşu ve güçlenmesi
pkk'nın şemdinli ve eruh'ta 1984 yılında gerçekleşen ilk silahlı eylemlerinin yıldönümünde, örgüt tuzaklı patlayıcıyla saldırı düzenledi. bölgede alarm seviyesi en yüksek seviyede, güvenlik güçleri yoğun önlem aldı.
türkiye'deki pkk örgütünün ilk silahlı eyleminin üzerinden 28 yıl geçti. 15 ağustos tarihinde siirt’in eruh ve hakkari’nin şemdinli ilçelerinde askeri lojmanlara ve karakollara eş zamanlı düzenlenen baskınlarla örgüt silahlı eylem sürecine girdiğini ilan etmişti. o günkü saldıra ölen, nöbetçi er süleyman aydın, türkiye’nin pkk’ya karşı mücadelesinde bugüne kadar kaybettiği 6 binden fazla askerin ilki olarak kayıtlara geçti.
15 ağustos gününü ‘ilk kurşun günü’ ve ‘diriliş bayramı’ kabul eden örgüt, her yıl aynı tarihte özellikle güneydoğudaki illerde düzenlediği çeşitli gösteriler ve güvenlik güçlerine karşı yeni saldırılarla silahlı mücadelenin başlangıcını anıyor.
günün ilk ciddi eylem haberi diyarbakır’dan geldi. hani ile lice ilçeleri arasındaki karayoluna yerleştirilen bir mayın, zırhlı polis aracı geçerken uzaktan kumanda ile patlatıldı. patlamada araçtakiler yara almadan kurtulurken, bölgede yapılan aramada ikinci bir patlayıcı bulunarak etkisiz hale getirildi.
salı gecesi de hakkari’de yapılan gösteriler polisle çatışmaya dönüştü. pkk’nın ilk eylemini kutlamak isteyen örgüt yanlıları, çevreyolunda karşı karşıya geldikleri güvenlik güçlerine molotofkokteyli, havai fişek ve ses bombası attı. zırhlı araçlara da saldıran grup daha sonra ara sokaklarda izini kaybettirdi.
güvenlik en üst seviyede
her 15 ağustos’ta olduğu gibi, bölgede güvenlik yine üst seviyeye çıkartıldı. geçen hafta hakkari’deki üç karakola düzenlenen baskın sebebiyle, saldırı ihtimali yüksek olan karakollar alarma geçirildi, söz konusu birliklere havadan asker sevkiyatı yapılıyor. bazı karakolların etrafındaki dağlara ve saldırı gelebilecek stratejik noktalara top atışı yapılıyor.
şemdinli ilçesinde bulunan goman dağı ile şırnak cizre ve silopi ilçeleri arasında, pkk’lıların mevzilendiği cudi dağında geçtiğimiz günlerde başlatılan operasyonlar da sürüyor.
binlerce örgüt üyesi 23 temmuz’da şemdinli’ye sızarak, ilçede hakimiyeti ele geçirme girişiminde bulunmuştu. türk silahlı kuvvetleri’nin 20 gün süren operasyonunda ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kalan pkk’nın, şemdinli’nin kontrolünün sağlandığını 15 ağustos’ta duyurmak amacında olduğu öne sürülmüştü.
şemdinli'de çatışmalar sona erdi ancak pkk bu sürecin sonunda hiç başvurmadığı bir yolu da denedi: ilk kez bir milletvekili kaçırdı. chp tunceli milletvekili hüseyin aygün, örgüt tarafından iki gün dağda alıkonuldu ve serbest bırakıldı.
türkiye, kürt sorununun silahlı boyutunu oluşturan pkk ile mücadelede 28 yılda 40 binden fazla insanını kaybetti. defalarca ilan edilen sıkıyönetim dönemlerinde binlerce köy boşaltıldı, milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı. binlerce sivil faili meçhul cinayetlerin kurbanı oldu. ülkenin milli gelirinin büyük bir kısmı askeri harcamalara gitti, onlarca kez sınır ötesine operasyonlar düzenlendi. demokratikleşme ve kalkınma politikaları ‘terörle mücadele’ gerekçesiyle rafa kaldırıldı.
sona erdirilemeyen şiddet
türkiye’deki ‘terör’ sorununun başlıca kaynağı olarak gösterilen pkk’nın kuruluşu ise ilk silahlı eyleminden altı yıl öncesinde, 1978 yılında.
kürtlerin bağımsızlığını savunan ankara üniversitesi öğrencilerinden ve halen imralı cezaevinde abdullah öcalan pkk’nın kurulduğunu 27 kasım günü diyarbakır’ın lice ilçesi fis köyünde ilan etti. 12 eylül darbesinden hemen önce suriye’ye geçen öcalan örgütü yakalandığı 1999 yılına kadar başkent şam’dan yönetti.
ilk kurulduğu yıllarda öncelikli amacının kürt halkında kimlik bilinci oluşturmak ve siyasallaşmak olduğunu açıklayan örgüt, nihai aşama olarak gösterdiği bağımsız kürdistan devleti hayalini, son yıllarda demokratik özerklik olarak yeniden şekillendirdi.
28 yıllık şiddet sürecinde beş cumhurbaşkanı, 19 hükümet ve bir darbe eskiten kürt sorunun çözümünün askeri yöntemler dışında, siyasi diyalog ve uzlaşmayla sağlanabileceği özellikle son üç yılda her zamankinden daha fazla gündeme geliyor.
kürtlerin taleplerini parlamentoya taşıyan bdp ile sivil toplumdan yükselen siyasi çözüm çağrılarına ankara hükümetinde olumlu karşılık bulsa da, arkası kesilmeyen şiddet ve bu şiddetin kaynağı olarak tarafların birbirini suçlaması bugüne kadar bir uzlaşma zemini yaratmadı.
2012 yasama dönemine kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini de kapsayacak yeni bir sivil anayasa hazırlanması vaadiyle başlayan tbmm’nin bu konuda yeterli ilerleme kaydedememesi de bir başka hayal kırıklığı oldu.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar