anayasa mahkemesi'ne bireysel başvuru yapan terör ve istihbarat şube'den 44 polis arasında eski üst rütbeli olanları da var. bunlardan bazıları şöyle: eski istihbarat şube müdürü ali fuat yılmazer, eski istanbul terörle mücadele şube müdürü yurt atayün, eski istanbul istihbarat şube müdürü erol demirhan ve eski istanbul terörle mücadele şube müdürü ömer köse.

tutuklanan polislerin avukatlarından ömer turanlı, operasyonların "cadı avı"na dönüştürüldüğünü öne sürerek, anayasa mahkemesi'ne yaptıkları başvuruyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"sayın başbakan recep tayyip erdoğan, aylardır yaptığı konuşmalarda 'yasal düzenlemeler yapacağız' diyerek polise yönelik operasyonlara zemin hazırlandığını, projelerin uygulamaya konulduğunu, aylardır zemini oluşturulmaya çalışılarak cadı kazanları kurulduğunu ve cadı avına başlanıldığını tüm milletimiz görmektedir. özgürlük hâkimliklerinin yerine sulh ceza hâkimliklerinin kurulması tabii hâkimlik ilkesine aykırıdır. bu hâkimliklerin kurulmasının, 'önce bir suç unsuru oluşturulduğu, sonrasında buna uygun yargıçlar ve savcılar ihsas edildiği ve ona göre de bunların nasıl hareket edeceklerini bir anlamda formüle edildiği' anlamına gelmektedir. tüm bu yapılanlar, devlet güvenlik mahkemeleri (dgm) ile istiklâl mahkemeleri'nin kuruluş felsefesine ve işleyişine uygun bir tarzdır. bu bir 'olağanüstü yargı rejimi'dir."

avukat turanlı, soruşturma aşamasında avrupa insan hakları sözleşmesi'nin (aihs) birçok maddesinin ihlâl edildiğini ifade etti. buna gerekçe olarak da şüphelilerin gözaltında geçirdikleri sürenin aşılmasını ve bu sırada nezarethanedeki koşullarının kötü gösterdi.

istanbul'da da 22 temmuz ve 5 ağustos tarihlerinde, gülen cemaati ile ilişkili oldukları iddia edilen polislere yönelik yasa dışı dinleme suçlamasıyla operasyonlar düzenlenmiş, 42 polis tutuklanmıştı.

operasyonu kapsamında serbest kaldıktan sonra savcının itirazıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan 17 polis de teslim olmuş, 5'i tutuklanmıştı.

kaynak: dha