Ergenekon davası

Prof. Hilmioğlu AYM'ye başvurdu

Ergenekon davasında 23 yıl hüküm giyen kanser hastası, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Anayasa Mahkemesi’ne tahliye için başvuru yaptı.

Konular: Türkiye
Fatih Hilmioğlu cezaevindeyken, ölen oğlunun cenazesine özel izinle katıldı. [AA-Arşiv]

eski malatya inönü üniversitesi rektörü prof. dr. fatih hilmioğlu'nun kardeşi ve avukatı hayati hilmioğlu, fatih hilmioğlu'nun tutuksuz yargılanması için perşembe sabahı saat 09.00'da anayasa mahkemesi'ne başvurdu. 

avukat hayati hilmioğlu dilekçesinde, uzun tutukluluk, yaşam hakkı ve adil yargılama ihlali olmasını gerekçe gösterdi.

yaklaşık 5 yıldır cezaevinde

hilmioğlu, 'hükümeti devirmeye teşebbüs' suçlamasıyla yürütülen ergenekon davasında 23 yıl hapis cezası aldı. dava şu an yargıtay aşamasında. eski malatya inönü üniversitesi rektörü fatih hilmioğlu, ‘ergenekon terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla 13 nisan 2009’dan beri cezaevinde.

cezaevine girdikten bir ay sonra yüz felci geçirdi. yüz felci tedavisi için verilen ilaçlar yan etki yapınca, karaciğer kanserine yakalandı. vücudunda iki kanser nodülü oluştu. cerrahpaşa tıp fakültesi, eski rektör fatih hilmioğlu’nda üçüncü bir kanser nodülü bulunduğuna dair rapor verdi.

tedavi için 21 ay cerrahpaşa tıp fakültesi’nde yattı.

hem kanser hem siroz hastası

kanser tedavisi gören eski inönü üniversitesi rektörü hilmioğlu, aynı zamanda 20 yıllık siroz hastası. cezaevinde kaldığı süre boyunca üniversite hastanelerinden aldığı raporlar var.

ailesi, fatih hilmioğlu’nun tutuksuz yargılanmasını istiyordu. hilmioğlu’nun kardeşi ve avukatı hayati hilmioğlu o dönem tepkisini, “başbakan bir şey yaptı yaptı, yapmadı adam ölüyor. kardeşim ölüyor. sadece kardeşimle ilgili bir durum değil bu. cezaevlerinde haksız yere yatan benzer durumda olan çok sayıda mahkum bulunuyor” diyerek dile getirdi.

hastane raporlarına rağmen tahliye edilmemesine gerekçe olarak ise, adli tıp kurumu’ndan gelen "cezaevi şartlarında tedavisi yapılabilir" raporları etkili oldu.

cumhurbaşkanı abdullah gül sorunun çözümü için devreye girdi. dava yargıtay'da olduğundan, henüz bu aşamada af yetkisi bulunmayan gül, tutuksuz yargılama için yetkililere, "bu soruna bir çare bulun" talimatı verdi.

cezaevindeyken oğlu öldü

fatih hilmioğlu cezaevindeyken 22 yaşındaki oğlu emir hilmioğlu’nu trafik kazasında kaybetti.

istanbul 13. ağır ceza mahkemesi, hilmioğlu’na 4 gün cenaze izni verdi. hilmioğlu ankara’daki ailesinin yanına gidebilecekti. ancak mahkeme, adalet bakanlığı ile hâkimler ve savcılar yüksek kurulu (hsyk)’nun genelgeleri gereğince, hilmioğlu’na geceyi evinde geçirme izni vermedi.

gerekçesi de, yeterli güvenlik önlemi alınamayacağıydı. hilmioğlu gündüzleri evinde, geceleri ise sincan cezaevi’nde kaldı. avukatı hayati hilmioğlu’na göre, bu süreçte sık sık fenalaşan fatih hilmioğlu psikolojisi bozulduğu gerekçesiyle de doktor raporu aldı.

'örgüt üyeliği'nden hüküm giydi

prof. dr. fatih hilmioğlu, ergenekon operasyonuyla tutuklanmadan kısa bir süre önce emekliliğe ayrılmış, başkent üniversitesi tıp fakültesi’nde öğretim üyeliği yapıyordu.

13 nisan 2009’da ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklandı. gerekçe, 'ergenekon örgütüne üye olması' idi.

5 ağustos 2013’te açıklanan mahkeme kararıyla 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

hilmioğlu’nun dava sürecindeki en dikkat çeken savunmalarından biri, hilafetin kaldırılmasının yıldönümü nedeniyle düzenlenen 3 mart 2004 tarihli panelle ilgiliydi.

'darbeye teşebbüs' suçlaması

ergenekon iddianamesine göre panelin ‘darbeye teşebbüs’le bağlantılı olması, hilmioğlu’na göre, ‘gülünç’ bir iddiaydı. savunmasında, “bir panelin darbeye zemin hazırlama girişimi olabileceği iddiası insan aklıyla alay etmektir. askeri darbe panelle değil, paletle yapılır. kaldı ki mütalaanın tek sayfasında bile palet izi yoktur” diyecekti.

hilmioğlu’nun rektör olduğu 2003 yılında, ak parti iktidarının yükseköğretim kurulu (yök) yasasında değişiklik üzerinde çalışıyordu. hilmioğlu, bu değişikliğe de karşı olduğunu belirten açıklamalar yaptı.

hilmioğlu’nun da aralarında olduğu rektörler heyeti, o dönem söz konusu yök taslağına ilişkin cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, milli güvenlik kurulu (mgk) genel sekreterliği, türkiye barolar birliği ve jandarma genel komutanı orgeneral şener eruygur’a yaptığı ziyaret ergenekon iddianamesinde ‘delil’ oldu.

iddianameye göre, rektörler heyetinin eruygur’un da aralarında bulunduğu 8 generalle yaptığı toplantı “askeri müdahaleye zemin hazırlama” toplantısıydı ve bu toplantıda anıtkabir yürüyüşünün kararı alındı. adı geçen ‘cumhuriyete saygı yürüyüşü’, 25 ekim 2003’te rektörler, öğretim üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşları ve öğrenciler tarafından anıtkabir’e düzenlendi.

kaynak: al jazeera ve ajanslar

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;