Gülen örgütü soruşturmaları

Savcıdan 'tahliye' kararına iade

'Paralel yapı' soruşturmasındaki tutuklulara tahliye kararı vererek krize neden olan hâkimler verdikleri kararın uygulanmasını istedi; ancak İnfaz Savcılığı talebi reddetti.

Konular: Türkiye
'paralel yapı' soruşturmaları kapsamında tutuklanan polislerin tahliye tartışmalarında yeni gelişmeler yaşandı. tahliye kararlarını veren iki mahkeme, kararların uygulanmasını istedi. ancak infaz savcılığı bu talebi de geri çevirdi. infaz savcısı ahmet hanefi uslu, tahliye kararlarını mahkemeye iade etti. uslu, ‘istanbul 10. sulh ceza hakimliği’nin 25 nisan 2015’te verdiği karar ile mahkemenin (asliye ceza mahkemesi) görev ve yetkisi olmadığını’ belirtti. 
iki mahkeme tahliyelerin yapılmasını istedi
tutuklu polislerin avukatları 29. asliye ceza mahkemesi hâkimi metin özçelik’e bir başvuru daha yaptı. avukatlar, ‘polislerin tutukluluğunun devamı yönünde karar veren istanbul 10. sulh ceza hâkimliği’nin kararının yok hükmünde olduğu yönünde yeni bir karar verilmesini’ talep etti.
talebi değerlendiren metin özçelik, ceza muhakemeleri kanunu'nun (cmk) 27. maddesine göre görev ve yetkinin asliye ceza mahkemesi’nde olduğunu belirtti.
kararda, “cmk hükümlerine göre kesin nitelikteki mahkeme kararlarına karşı üst merciin yazılı emir yolu (olağanüstü kanun yolu) ile ilgili yargıtay ceza dairesi olduğu, istanbul 10. sulh ceza hâkimliği’nin mahkememiz kararını değerlendirme ve kaldırma yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır” denildi.
istanbul 10. sulh ceza hâkimliği'nin verdiği kararın ‘yok hükmünde olduğuna’ karar veren özçelik, istanbul 10. sulh ceza hâkimi necmettin kafalı ve kararı yerine getirmeyen yetkililer hakkında istanbul cumhuriyet başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına ve hsyk’ya bildirilmesine hükmetti.
özçelik tahliye kararının uygulanması için istanbul 32. asliye ceza mahkemesi kararının infaz savcılığı'na gönderilmesine hükmetti.
bu kararın ardından cumartesi günü polisler için tahliye kararı veren istanbul 32. asliye ceza hâkimi mustafa başer de bir karar verdi. tahliye kararlarını uygulamayan infaz savcılığı’na yazı gönderen başer, “mahkememizce verilen tahliye kararları usûl yasasına uygun, kesin ve itiraza tabi olmayıp, derhal uygulaması gereken kararlardır. başka bir sulh ceza mahkemesinin kararımızı değerlendirme ve yok sayma şeklinde karar vermesi usûl hukukuna uygun değildir” dedi. mahkemenin kararını yerine getirmeyenlerin hürriyeti tahdit suçu işleme ihtimali ile karşı karşıya olduğunu belirten hâkim mustafa başer, tahliye kararlarının uygulanmasını istedi.
infaz savcılığı'ndan ret
infaz savcılığı ise bu talebi de geri çevirdi. infaz savcısı ahmet hanefi uslu, ‘usülsüz tahliyeler hk’ konulu yazı ile istanbul 32. asliye ceza mahkemesi’ne yanıt verdi. tahliye kararlarını mahkemeye iade eden infaz savcılığı, ‘istanbul 10. sulh ceza hakimliği’nin 25 nisan 2015’te verdiği karar ile mahkemenin (asliye ceza mahkemesi) görev ve yetkisi olmadığını’ belirtti. 
kriz nasıl başlamıştı?
istanbul 32. asliye ceza hâkimi, 'paralel yapı' soruşturmasında tutuklanan ve aralarında samanyolu tv yöneticisi hidayet karaca ile ömer köse, yurt atayün ve ali fuat yılmazer'in de bulunduğu polislerin tahliyesine 'soruşturma dosyalarını görmeden' karar verdi. ancak nöbetçi sulh ceza hâkimliği "tahliye talebini değerlendirme yetkisi bende" diyerek polislerin tahliye edilmemesi yönündeki kararını silivri cezaevi’nden sorumlu savcılığa gönderdi.
17- 25 aralık soruşturmalarının ardından, emniyetten tasfiye edilen polisler daha sonra ‘devletteki paralel yapı’ soruşturmaları kapsamında tutuklanmıştı.
tutuklu polisler ve avukatları geçtiğimiz hafta ilginç bir hamle yaptı.
sulh ceza hâkimlikleri kurulurken çıkarılan kanuna göre, ‘soruşturma kapsamındaki tutukluluk hallerine ve itirazlarına ilişkin başvuruları sulh ceza hâkimleri’ değerlendiriyor.
ancak polislerin avukatları geçtiğimiz hafta pazartesi günü nöbetçi sulh ceza hâkimliği yerine istanbul 29. asliye ceza mahkemesi’ne başvurdu. bu mahkeminin hâkimi daha önce özel yetkili mahkeme olan ve askeri casusluk davasına bakan istanbul 11. ağır ceza mahkemesi'nin başkanlığını yapan metin özçelik.
talebi değerlendiren metin özçelik, polislerin tarafsızlığını yitirdiği için ‘reddi hâkim talebinde bulunduğu 10. sulh ceza hâkimi'nin de reddi yönünde karar vermişti. hâkim özçelik tahliye taleplerinin gelmesi üzerine soruşturma savcılarından şüphelilerle ilgili dosyayı istedi. ancak soruşturma savcılığı yetkinin sulh ceza hâkimliği’nde olduğunu belirterek, dosyaları göndermedi.
tahliye taleplerini değerlendirmesi için ise dosyayı istanbul 32. asliye ceza hâkimliği’ne gönderdi. bu mahkeminin hâkimi ise, hrant dink davasına bakan istanbul 14. ağır ceza mahkemesi’nin üye hâkimi olan mustafa başer.
hâkim başer cumartesi gecesi kararını verdi. ancak soruşturma dosyalarını savcılığın ‘yetkili olmadığı’ için göndermediği hâkim başer, soruşturma dosyalarını incelemeden kararını açıkladı.
hâkim başer, samanyolu tv yöneticisi hidayet karaca ile yurt atayün, ali fuat yılmazer ve ömer köse gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 70’e yakın polisin tahliyesine karar verdi.
mahkemenin bu kararı ile yargıda yeni bir tartışma başladı. çünkü sulh ceza hâkimliği devreye girdi. nöbetçi istanbul 10. sulh ceza hâkimliği bir karar verdi. yetkinin kendisinde olduğunu belirten istanbul 10. sulh ceza hâkimliği ‘istanbul 29. ve 32. asliye ceza mahkemelerinin kararlarının geçersiz olduğuna, soruşturma aşamasındaki tutuklama ve itirazları değerlendirme yetkisinin sulh ceza hâkimliği’nde olduğuna’ hükmetti.
sulh ceza hâkimliği bu kararını polislerin tutuklu bulunduğu silivri cezaevi’nden sorumlu bakırköy cumhuriyet başsavcılığı’na da göndererek, polislerin tahliye edilmesinin önüne geçti.
 
kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;