al jazeera’ye özel bir mülakat veren suriye'deki en büyük muhalif yapılardan biri olan islami cephe'nin siyasi lideri abbud,  her devrim hareketinin bazı aşamalardan geçtiğini hatırlatarak, grupların vizyonlarının zaman içerisinde belirginleşmesinin doğal bir durum olduğunu vurguladı.

esed rejiminin insanlara her türlü acıları çektiren baskıcı bir rejim olduğunu ifade eden abbud, ortak açıklamayla bu rejime karşı siyasi projelerini ortaya koyduklarını dile getirdi.

islami cephe siyasi sorumlusu, üç yıllık devrim sürecinin sonunda grupların artık ortak değerlerde bir araya gelmesinin zorunlu olduğunu vurguladı ve bundan sonraki adımın ise, muhalif gruplar arasındaki işbirliği ve uyumun sağlamlaştırılması olacağını bildirdi.

hasan abbud, ‘öncelikle gücümüz ölçüsünde sahadaki devrimcilerin devrimin hedeflerine hizmet edecek biçimde görüş birliğine varmasını istiyoruz. daha sonra askeri ve siyasi hedefleri aynı anda gerçekleştirecek çabaların birleştirilmesi merhalesine geçeceğiz’ dedi.

grupların üzerinde anlaştığı esaslar hakkında ise, ‘devrimin ortak bir çabanın ürünü olduğuna ve sonuna kadar bu çerçevede devam etmesi gerektiğine vurgu yaptık. suriye halkının yaşadığı acıların bitmesi konusunu temel hedefi yapan hiç kimseyi baskı altına almadan hiç bir tarafı tutmadan hareket etmeye karar verdik’ ifadelerini kullandı.

abbud, şeref belgesinde suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıldığını ve aksine tutum tatınanlara karşı duracaklarıni bildirdirerek, ‘suriye’nin toprak bütünlüğü tartışılamaz’ dedi.

azınlıklar

muhalif grupların imzaladığı şeref belgesinin azınlıklar açısından rahatlatıcı mesajlar taşıdığını dile getiren abbud, bütün suriye toplumu için özgürlük ve adalet temelinde bir sistem istediklerini vurguladı.

abbud, basının, azınlıkların yararının rejimin devam etmesinde olduğu ve onları sadece rejimin koruduğu düşüncesini yaymaya çalıştığını da vurguladı.

bunun yanlış olduğunu söyleyen hasan abbud, sözlerinin kanıtı olarak, suriye rejiminin kendi kitlesini çıkarlarına hizmet etmeyen bir savaşa sokmasını gösterdi.

DOSYA: SURİYE'DE İÇ SAVAŞ

'söz sahibi suriyeliler olmalı'

islami cephe siyasi sorumlusu, suriye’nin geleceği hakkında savaşa müdahale eden uluslararası güçlerin değil suriye halkının söz sahibi olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

uluslararası güçlerin suriye’ye müdahalesinin işleri kolaylaştırıcı olumlu bir şekilde olması gerektiğini dile getiren abbud, şeref belgesine imza atan bütün grupların suriyelilerden oluştuğunu açıkladı.

yabancı savşçılar

yurdışından gelen savaşçılar konusundaki soruyu cevaplandıran hasan abbud, suriyelilerin vefalı insanlar olduğunu ve kendilerine yardım için gelen insanlara yaptıkları iyiliklerden dolayı teşekkür ettiklerini ve kendilerini koruduklarını söyledi. ancak bir çok kişinin halka yardımlarının yerini öfkeye bıraktığını bildirdi.

abbud, taraflarla birlikte şeref belgesinin üzerinde kelime, kelime çalıştıklarını ve hiç kimsenin kendilerine bir şey dikte etmediğini vurguladı.

humus'daki anlaşma

humus’ta kuşatma altındaki muhalif silahlıların çıkması için rejimle yaptıkları anlaşma hakkında ise abbud, ‘anlaşma yok... herkesin bildiği şartlarda bir çıkış oldu. iki yıldır direnen kardeşlerimizin erzakları kalmadı. yiyecek kalmamıştı ve rejim tüm gücüyle saldırıyordu’ dedi.

humus’daki anlaşmanın tüm muhalif taraflar tarafından yapıldığını ve görüşmelerin yürütülmesi için islami cephe’nin yetkilendirildiğini sözlerine ekledi. 

kaynak: al jazeera