bakanlar kurulu toplantısının ardından hükümet sözcüsü ve başbakan yardımcısı bülent arınç şam’daki türk büyükelçiliğine yapılan saldırıları değerlendirdi.

"suriye dışişleri bakanı velid muallim basın aracılığıyla olaylardan duyduğu üzüntüyü ifade etmiş ve özür anlamına gelecek sözler sarf etmiştir” diyen arınç, dışişleri bakanı ahmet davutoğlu’nun da pazartesi günü yaptığı açıklamada belirttiği gibi resmi bir özrün ankara’ya iletilmesini beklediklerini kaydetti. 

“bütün bu olaylar türkiye'nin suriye ile ilgili politikalarının ne kadar doğru ve haklı olduğunu göstermektedir'' diyen arınç, özür gelmezse büyükelçinin geri çekilme seçeneğinin masada olup olmadığının sorulması üzerine ''resmi kanallardan özür gelmezse o zaman bu soruyu tekrar sorun, ne yapacağımızı söyleyeyim'' karşılığını verdi.

‘suriye’ye güven imkanı kalmadı’

öte yandan dışişleri bakanlığının yayımladığı dış politika değerlendirmesinde, ankara'nın "suriye yönetimine karşı güven duyma imkanının kalmadığı" vurgulandı.
    
bakanlığın 2012 yılına ilişkin dış politika kitapçığında  "bu durum karşısında suriye yönetimine karşı güven duyma imkanımız kalmamıştır. bu süreçte türkiye, suriye halkının yanında durmaktadır. suriye'de sürecin bundan sonra nasıl şekilleneceği konusunda kesin bir öngörüde bulunulması mümkün olmamakla birlikte dini, mezhepsel veya etnik temelli bir iç savaş çıkması olasılığının ne pahasına olursa olsun engellenmesi önem taşımaktadır" ifadelerine yer verildi. 

kitapçıkta, arap birliğinin çeşitli koşulların karşılanmasını müteakip suriye yönetimi ile muhalefet arasında ulusal diyalog toplantısı düzenlemesi yönünde çözüm önerisinin desteklendiği ve bu önerinin ülkede akan kanın durmasını sağlaması, halkın meşru taleplerinin karşılanmasına yönelik siyasi geçiş sürecinin önünü açmasının temenni edildiği hatırlatıldı.

‘sığınmacılardan rahatsızlık duyuyorlar’

suriye yönetiminin öneriyi kabul ettiğini açıklamasına rağmen ülkede halka karşı şiddet eylemlerinin devam ettiği vurgulanarak, "arap birliği'nin 12 kasım 2011 tarihli toplantısında alınan suriye'nin üyeliğinin askıya alınması yönelik karar tarafımızdan yerinde bir adım olarak değerlendirilmiştir” denildi.

suriye ordusunun müdahalesi üzerine türkiye'ye sığınan suriye vatandaşlarının sayısının kasım ayı itibariyle 7 bini aştığı kaydedilen kitapçıkta, suriyelilerin hatay'da kurulan 6 çadırkentte misafir edilmeye devam ettiği belirtildi.

bu çadırkentlerin, suriyelilerin türkiye'ye sığınmasına asli sebebi olan suriye yönetimini rahatsız ettiğinin müşahede edildiği dile getirilen kitapçıkta, "bu rahatsızlık suriye yönetimince ülkemize yönelik olarak başlatılan çirkin kara propaganda kampanyasından da anlaşılmakta olup buna karşı uluslararası toplum nezdinde gerekli bilgilendirme yapılmaktadır" denildi.

türkiye'nin şam büyükelçiliği, lazkiye fahri konsolosluğu ve halep başkonsolosluk binalarına yapılan saldırılar üzerine şam yönetimine nota vermişti. türkiye, suriye'de görevli diplomatların ailelerini ülkeden tahliye etme kararı almıştı.

kaynak: anadolu ajansı