yargı ile emniyet arasında krize neden olan soruşturmada, iş adamları mustafa latif topbaş, üsame kutup, cemal kalyoncu, ömer faruk kalyoncu, mehmet cengiz, abdullah tivnikli ve cengiz aktürk ile bosphorus 360 limited şirketi ve zirve holding anonim şirketi hakkında mal varlıklarına tedbir kararı alınmıştı.

soruşturmayı savcı muammer akkaş'tan devralan dört savcı, şüphelilerin avukatlarının itirazını inceledi. savcılar başsavcı vekili oktay erdoğan’ın koordinesinde pazartesi günü toplantı yaptı. toplantıya bir bölümünde mali suçlarla mücadele şube müdürlüğü’nde görevli amirlerde hazır bulundu. 

istanbul 2 no'lu hakimliği tarafından, şüphelilerin suçla ilgisi olup olmadığına bakılmaksızın, bütün mal varlıklarına el konulmasına karar verildiği tespit edildi.

avukatların talebini yerinde bulan savcılar, "ileride telafisi imkansız zararlara sebebiyet verilmemesi" açısından şüphelilerin el konulan mallarının iadesine karar verdi.

yeni savcılardan eleştiri

malların iadesine karar veren savcılar, dosyadaki görevinden alınan savcı muammer akkaş ve 2. nolu hakimlik tarafından verilen tedbir kararını da eleştirdi. "el koyma kararı" için daha kuvvetli şüphe gerektiğini belirten savcılar, mal varlıklarına el koyulması için cmk. 133'üncü maddesindeki suçların işlenmesi gerektiğini ancak bu suçların el koyma kararında yer almadığını belirtti.

soruşturma evrakında eksiklikler

mal varlıklarına el koyulması için isnat edilen suç ile elde edilen mal varlığı arasında bir irtibatın bulunması gerektiğini ifade eden savcılar, "eylem tarihinden önce edinilen mallar ile miras yolu ile edinilen mallara tedbir konulması mümkün mümkün değildir. oysa mahkemenin tedbir kararında böyle bir ayrıma gidilmeksizin tüm mal varlıklarına el koyulmasına karar verilmiştir. ayrıca şüphelilerin ayrı ayrı eylemleri ile suçlardan elde ettikleri mal varlığı miktarları, soruşturma evrakındaki bu yönde eksiklikler dolayısıyla tespit edilememiştir" denildi.

32 çuval evrak açılmadı

incelemede, el koyma kararını veren 2. nolu hakimliğin, 32 çuval mühürlü evrakı açmadan yarım saat gibi bir sürede bu kararı verdiği belirtildi. savcılar, "şüphelilerin bu suçla ilgili olup olmadığına bakılmaksızın bütün malvarlıklarına el konulmasına dair karar verildi." değerlendirmesi yapıldı.

'masak'tan rapor alınmadı'

soruşturmanın sürdürüldüğü, evrakın incelenmesine devam edildiği belirtilen kararda, "şüphelilerin mal varlıklarına elkonulması tedbiri bakımından ise şüphelilere veya sanıklara dair para, fon, menkul, gayrimenkul, hak ve alacaklar gibi mal varlığı hareketleri izlenmemiş ve herhangi bir kayıt getirilmemiştir. şüphelilere isnat edilen suçlar, suç tarihinden ve bu suçlardan elde edilen kazanç miktarlarının ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken böyle bir tespite gidilmeksizin ilgili talepte bulunulmuştur. masak'tan herhangi bir rapor alınmamıştır. dosyada suçlara yönelik yetkili bir kurumdan veya bilirkişi den alınmış başka bir rapor da bulunmamaktadır" denildi.

soruşturmanın usule uygun olarak yapılıp yapılmadığına dair kuşkular oluştuğunu belirten savcılar, şüpheli avukatı mustafa doğan inal’ın talebi doğrultusunda, ileride telafisi imkansız zararlara sebebiyet verilmemesi açısından tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiğini bildirdi. 

savcı görevden alınmıştı

17 aralık'taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından, savcı muammer akkaş 25 aralık 2013'te ikinci bir yolsuzluk operasyonu için 41 kişi hakkında gözaltı kararı almıştı.

soruşturma, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak’, ‘ihaleye fesat karıştırmak’, ‘nüfuz ticareti’, ‘rüşvet’, ‘kamu malına zarar vermek’ iddialarıyla yürütüldü. 

savcının talebiyle mahkeme gözaltı kararı alınan yedi kişi ve iki şirket için de mal varlıklarına tedbir kararı vermişti. ancak soruşturma yargı ile emniyet arasında krize neden oldu.

savcının verdiği gözaltı emrini istanbul'a ilk yolsuzluk operasyonundan sonra atanan emniyet müdürü selami altınok uygulamadı. başsavcı turan çolakkadı da akkaş'ı soruşturmadan aldı. gözaltı kararları da uygulanmadı, tedbir kararı da 12 gün sonra 6 ocak 2014'te uygulanmaya başlandı.

savcı akkaş görevden alınmasının ardından yaptığı yazılı açıklamada 'mahkeme kararlarını uygulamayan sıralı amirler suç işlemiştir' demiş, istanbul başsavcısı turan çolakkadı ise akkaş'ı soruşturmayla ilgili olarak kendisini bilgilendirmemekle suçlamıştı.

kaynak: al jazeera