Soma'da Facia
'Tekmeyi savunacak durumda değilim'
Başbakan Yardımcısı Arınç, Soma'da bir protestocuyu tekmeleyen müşavir için "Etkisiz hale getirilmiş kişiye niçin tekme atılır?' dedi. Arınç, Erdoğan ile ilgili iddia içinse "Bulunduğum yerden Başbakan'ın yumruk attığını görmedim" dedi.

başbakan yardımcısı bülent arınç maden faciasının yaşandığı soma'da bir protestocuyu tekmeleyen başbakanlık müşaviri yusuf yerkel'i savunacak durumda olmadığını söyledi. "bu çok feci bir olay" diyen arınç, protestocunun şikayetçi olması durumunda adli soruşturma yapılabileceğini söyledi. arınç, yerkel ile ilgili idari soruşturma açılması durumunda da başbakanlık'ın gerekeni yapabileceğini söyledi.
bakanlar kurulu toplantısının ardından açıklama yapan arınç, tekmeleme olayını görüp görmediği yönündeki soruyu yanıtladı. arınç şunları söyledi:
"görüntüleri izledim. olayı görmedim. çıplak gözle baktığım zaman bu fotoğrafta yerde birisi var, iki özel harekâtçı onu etkisiz hale getirmişler, isminden bahsettiğiniz kişi onu tekmeliyor. bu çok feci bir olay. doğrudur, yerindedir diyecek değilim. zaten bu adam bir eylem yapmış, yerde olan bir insana niçin tekme atılır? kim olursa olsun atmaması lazım. pozisyonu itibarıyla da ayrıca düşünmeli... o kişi şikayet ederse adli soruşturma yapılabilir. idari soruşturmaya da konu olabilir. onu atayan makam kendisi hakkında işlem yapabilir. başbakanlık idari soruşturma yaparsa başbakan gerekeni yapacaktır."
'rapor trajikomik'
arınç, yerkel'in olaydan sonra aldığı "iş göremez" raporunu da değerlendirdi.
"rapor trajikomik bir olay" diyen arınç, "şahsen doktoru suçlayamam belirtilere göre iş göremezlik verir ya da 'iki günde iyileşir' der. olaydan sonrasına ait rapor verildiği anlaşılıyor. tekmeyi atmış, ayağında arıza olmuş. bir çekişme olsa adli bir konu olurdu inceleme gereği hissederdik. bahsetmemize bile gerek yok." ifadelerini kullandı.

erdoğan tokat attı iddiası
bülent arınç, başbakan recep tayyip erdoğan'ın soma'da bir kişiye tokat attığı yönündeki iddialara da yanıt verdi, bulunduğu yerden başbakan'ın yumruk attığını görmediğini söyledi:
"belediye önünde konuşma yaptı. konuşmaya başlamıştı ki yuh sesleri geldi. başbakan 'ben acınızı paylaşmaya geldim siyaset yapmaya gelmedim. bağırıp çağırıyorsunuz ama ben buradayım, bakanlarım burada' dedi. biraz kesildi yuhlar. araçla cadde üzerinde ilerlerken 50-60 kişilik grup vardı, 'çıkalım bir merhaba diyelim' dedi. ben 'yürüyelim' dedim. 'hayır onlar acılıdır onlarla selamlaşayım' dedi. insanlar mutlu oldular. o grubun yanında istifa sesleri başladı, araca doğru atılanlar oldu. hatırladığım şey, istifa diyen grubun önüne geldi 'tamam ben istifamı sunayım ama neden edeceğim söyleyin' dedi oradaki kızlara. kızlar mahçup oldu, oradan ayrıldı. yandaki grup 'katil' demeye başladı. başbakan 'niye katil diyorsun, kimi öldürdüm ben?' diye sordu. o sırada yalpalanma oldu, korumalar araya girdi. orada market varmış. o sırada yedi sekiz kişilik grup markete doğru girdi. görebildiğim, duyabildiğim kadarıyla başbakan kimseye yumruk atmadı. attı diyen de dört kez ifadesini değiştirdi. ne kadar itibar edilebilir? bulunduğum yerden başbakan'ın yumruk attığını görmedim. bir ülkenin adı verilerek 'başbakan filanın filanı dedi' dediler, yemin ederim böyle bir şey söylemedi. hangi ülkenin başbakanı yumruk atar, bizimki niye atsın? oraya acıları paylaşmaya gitti. hakaret ve yumruk attığının ifade edilmesi, sizi temin ederim ki ben böyle bir şey görmedim."
bakanlar istifa edecek mi?
başbakan yardımcısı arınç'a facia nedeniyle bakanların görevden alınması ya da istifa gibi bir durumun söz konusu olup olmadığı soruldu.
arınç, "gensoru verilmiş. meclis önünde nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz. etik açıdan şu an buna gerek var mı derseniz, görevinin başında olduğuna göre soruyu sorulmamış kabul edelim. ileride bir şey olacaksa başbakan kararını verir." dedi.
şehitlik konusunda henüz karar yok
arınç soma'da ölenlerin şehit sayılması ya da şehitlik haklarına sahip olmaları konusunun konuşulduğunu, aile ve sosyal politikalar bakanı'nın taslak sunduğunu ama henüz bir karar alınmadığını söyledi.
ölenlerin bazılarının imam nikahlı olduğu ve bu kişilerin eşlerinin aynı haklardan yararlanıp yararlanmayacağı yönündeki soruyu da yanıtlayan arınç, "nikah meselesi bize intikal etmedi. bildiğim kadarıyla hak sahipliği medeni nikahla bağlı değil. hak sahipliği kavramına alamıyorsak, bir mahrumiyet söz konusuysa çözeriz." dedi.
arınç madenlerin kapatılması fikrinin ise türkiye için gerçekçi olmadığını savundu, "mesele ekonomi açısıyla sürdürülmesi gereken bir iştir. niçin? 15 milyar ton rezervi bulunan türkiye'de her şeyi ithal yoluyla ikame etmeye kalksanız cari açığımız bugünkünden 100 misli daha fazla olur ve bu dünyanın hiçbir yerinde ekonomik karşılanmaz." dedi.
arınç "madende ağır risk var. insan olarak şunu söylemeliyim: bu şartlar altında bu üretim devam etmemeli. alınan bütün tedbirlere rağmen yetersizse bir yerde ortaya çıkacak sebep de basit şekilde önlenemiyorsa, ölüm mukadderse o zaman bizim kapatmayı ve bunun dışındaki tedbirleri düşünmemiz lazım" ifadesini kullandı.
bir gazetecinin tutuklananlarla ilgili istenen cezanın az bulunduğu yönündeki hatırlatması üzerine de şu yanıtı verdi:
"adli soruşturma başladı, bu konu yargının işi. kimse kendini savcı yerine koyup iddianame tanzim etmeye kalkmasın. savcı yanlış yaptıysa mahkeme düzeltir. adli yargılamayı etkilemeye kimse teşebbüs etmesin, yargı görüyor."
kaynak: al jazeera, anadolu ajansı
Yorumlar