Ekonomi
Türkiye gelir eşitsizliğinde ilk üçte
Patronlar Kulübü TÜSİAD, Türkiye’deki gelir eşitsizliğinin ekonomik büyümeyle giderilemeyeceğini açıkladı. TÜSİAD gelir eşitsizliğinin sosyal ve politik sorunlara yol açtığını vurguladı.
Haberin Öne Çıkanları
2002-2007 arasında eşitsizlik geriledi
Eşitsizlik sosyal sorun

türk sanayicileri ve işadamları derneği (tüsiad) yönetim kurulu başkanı haluk dinçer "oecd'nin araştırmasına göre türkiye, şili ve meksika'dan sonra en yüksek gelir eşitsizliğine sahip üçüncü ülke konumunda. gelir eşitsizliklerinin sadece ekonomik büyümenin neticesinde giderileceği beklenemez" dedi.
tüsiad'ın "türkiye'de bireysel gelir dağılımı eşitsizlikleri: fonksiyonel gelir kaynakları ve bölgesel eşitsizlikler" başlıklı raporunun tanıtım toplantısında konuşan dinçer, gelir dağılımındaki adaletsizliğin artmasının sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve politik sorunlar da oluşturduğunu bildirdi.
2000'li yıllarda oecd ülkelerinde gelir eşitsizliği artarken, aynı dönemde türkiye'de bireysel gelir dağılımı eşitsizliğinde düzelmenin meydana geldiğini anımsatan dinçer, bu gelişmeye rağmen türkiye'nin gelir eşitsizliğinin yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaya devam ettiğini kaydetti.
düşük enflasyon olumlu etkiledi
oecd'nin araştırmasına göre türkiye'nin şili ve meksika'dan sonra en yüksek gelir eşitsizliğine sahip üçüncü ülke konumunda olduğunu vurgulayan dinçer, gelir eşitsizliklerinin sadece ekonomik büyümenin neticesinde giderilemeyeceğini dile getirdi.
raporun bulgusuna göre türkiye'deki gelir dağılımı eşitsizliğindeki düzelmenin 2002-2007 döneminde gerçekleştiği bilgisini veren dinçer, "anlaşılıyor ki ekonomiyi arz yönlü güçlendirmeyi amaçlayan politikalar, gelir eşitsizliğini azaltıcı bir etki yapmış" dedi.
haluk dinçer ayrıca düşük enflasyon ve faizle birlikte artan potansiyel büyüme oranının da bu iyileşmeye katkı sağladığını ifade etti.
zenginle yoksul arasındaki fark
tüsiad başkanı dinçer, 2007-2011 döneminde büyümenin dalgalı bir seyir izlediğini, yapısal reformların hız kestiğini anımsatarak, "gerek küresel ekonomik krizin olumsuz etkileri, gerek konjonktürel büyüme süreci, bireysel gelir dağılımında durağan bir seyre neden olmuştur" dedi.
en zengin yüzde 20'lik kesimin toplam gelirden aldığı payla, en yoksul yüzde 20'lik kesimin toplam gelirden aldığı pay karşılaştırıldığında da benzer bir sonuca ulaşıldığına işaret eden dinçer, 2002 yılında dokuz katın biraz üzerinde olan farkın, 2007 yılında yedi katın biraz üzerinde göründüğünü söyledi.
dinçer 2011 yılındaysa aradaki farkın aynı düzeyde kaldığını, zenginle yoksul arasındaki farkın 2002-2007 döneminde kapanmaktayken, 2007-2011 döneminde sabit kaldığının altını çizdi.
kaynak: anadolu ajansı
Yorumlar