Türkiye Süper Ligi
Türkiye’de 'scout sistemi' ne işe yarar?
Süper Lig’de yabancı sınırının kalkmasının ardından scout ekiplerine düşen görev daha da arttı. Fakat takımlar bu sezon da genç yetenek bulmak yerine yüksek bedelli yıldızlara yöneldi. Rıdvan Dilmen'e göre gidişat oldukça tehlikeli.

‘scout’un en bilinen tanımı yetenek avcılığı. yani dünyanın dört bir yanından genç yetenekleri keşfedip takımlarına kazandırmak. böylece kulübün ekonomisine büyük katkı sağlamak.
bu cümlenin ardından akla ilk olarak porto geliyor. hem büyük bir kulüp olup hem daha büyüklerin adeta bir altyapısı haline gelen portekiz ekibi neredeyse her yıl kasasına 100 milyon euro’ya yakın transfer getirisi koyuyor. örneğin bu sezon jackson martinez’i 35 milyon euro’ya atletico madrid’e, danilo’yu 31,5 milyon euro’ya real madrid’e, carlos eduardo’yu 10 milyon euro’ya al hilal’e sattılar. sadece kiraladıkları oyunculardan gelen para bile 5 milyon euro'dan fazla.
türkiye’de transfer rekorları tablosunun en üst sırasında 1999-2000 sezonunda 19.2 milyon dolarlık bedelle real madrid’e transfer olan elvir baliç’in olması, üstelik fenerbahçe’ye de bursaspor’dan tam 9 milyon dolar'a gelmesi gerçek bir türkiye resmi.
büyük kulüplerinin ekonomik problemler nedeniyle transfer yapmakta zorlandığı türkiye’de taraftar yıldız oyuncu istiyor, yönetimler kısa yoldan başarı peşinde, ama o da bir türlü gelmiyor. yabancı sınırlamasının kalktığı ülkede şu ana kadar yapılan transferlerin yaş ortalaması 25'in üstünde. anlaşılan türk kulüpleri bu sene de para kazanan değil yine kaybeden taraf olacak.
meleke: tamamen çalışma eksikliği
spor yazarı uğur meleke “bu yıl kulüplerin genellikle genç değil tecrübeli yabancılara yönelmesi, tamamen çalışma eksikliğiyle ilgili. doğru organizasyonu kuran ve 3-5 kişilik sağlam bir izleme ekibiyle çalışan bir antrenörün her yıl 1-2 iyi oyuncu getirmemesi için hiçbir neden yok bence” ifadesini kullanıyor.
scouting sistemi eskisi kadar zor, zahmetli ve maliyetli değil. artık tek futbolcu için günler süren, masraflı, uzun yolculuklu, denizaşırı seyahatlar kalmadı. kulüplerin transfer girişimleri için dünyanın en ufak ligindeki maçları bile bir anda karşınıza getirecek yeni sistemler ortaya çıktı. uğur meleke de buna dikkat çekiyor ve bu sistemler sayesinde sağlıklı bilgiler alınabileceğini söylüyor:
"scouting terimi, arama/tarama ekipleri, birçok modern kavram gibi biraz geç giriş yaptı türk spor literatürüne. sadece 20 yıl önce internet yoktu dünyada zaten. sadece 5-10 yıl önce de bir oyuncuyu layıkıyla izlemek için onun bulunduğu ülkeye gidip birkaç hafta kalmanız, lisanına/sosyal hayatına hakim olmanız gerekliydi. ve doğal olarak bu maliyetli iş, türkiye'de spor kulüplerine çok makul gelmiyor, onun yerine menajer önerilerine yöneliyorlardı.
ama son 5 yıldır bir futbolcuyu izlemek kolaylaştı artık. kasetler değil, olağanüstü arşiv sistemleri girdi hayatımıza. bugün bir teknik direktöre bir oyuncu önerildiğinde bilgisayarının başına oturup, 5-6 saat ayırıp oyuncunun son 3-5 maçını izleyip, net bir fikir sahibi olabiliyorlar. bunun için ne menajerin getirdiği kasetlere ihtiyacı var, ne de youtube videolarına. artık birkaç firma var ki, dünya çapında 60-70 ligin tüm maçlarını 90 dakika bilgisayarınıza getirebiliyor.
dolayısıyla artık scouting maliyetleri de yeniden tanımlanıyor doğal olarak. bir oyuncunun önce kayıtlardan 5-10 maçını izleyip, net bir fikir sahibi olduktan sonra gönderebilirsiniz ekibinizi onun ülkesine. ve gayet de sağlıklı fikir sahibi olabilirsiniz oyuncu hakkında"
dilmen: çok tehlikeli bir gidişat
ntv spor yorumcusu rıdvan dilmen ise “biz artık modelimizi katar'a, dubai'ye çevirdik. bu, çok tehlikeli bir gidişat. gerçekten çok tehlikeli. bizim derhal porto ve shakhtar modeline dönmemiz gerekiyor" diyor.
galatasaray'ın ilk lig maçında 30 yaş altı iki oyuncu olduğuna dikkat çeken dilmen "her kulübün bir scout ekibi var değil mi? transferlere bakıyoruz. van persie, podolski, mario gomez, eto’o. hepsi tanınmış oyuncular. 20 yaşındaki oyuncuyu bul brezilya’dan, arjantin’den, van’dan erciyes’ten... modelimizi değiştirmemiz lazım. galatasaray bir kredi kazandı. madem ekonomik sebeplerle oyuncu transferi yapamıyorsun 19-20 yaşındaki oyuncuları transfer edebilirsin. galatasaray’ın sivas maçında ilk 11’de 30 yaş altı oynayan sadece iki oyuncu vardı. telles ve yasin. ‘çilek dönemi’ bittiyse bunu yapabilirsin. beyan da edebilirsin şeffaf bir şekilde. çünkü 2016 sezonu zor bir sezon galatasaray için. seneye avrupa kupaları için ciddi bir teminat göstermesi gerekiyor. tamam taraftar transfer ister ama galatasaraylı da buna saygı duyar. yine takımının yanında olur" ifadelerini kullanıyor.
'scout ekiplerinin oyuncu bulduklarına şahit değilim' diyen güntekin onay’a göre ise genç futbolcuya yönelmeyi toplumun talep etmesi gerekiyor: "taraftarların, medyanın, camiaların ‘niye oyuncu yetişmiyor? neden altyapıdan oyuncu gelmiyor? ‘ diye talep etmesi lazım. türkiye’de herkes memnun futbolculara verilen yüksek bonservislerden, yüksek maaşlardan"
utkucan: sadece genç yeteneklerden sorumlu değiliz
emre utkucan, galatasaray scout ekibinin başındaki isim. dünya futbolunu yakından tanıyor, her gün 10 saatten fazla maç izliyor. yüzlerce futbolcuyu takip ediyor, amacı da galatasaray'ın geleceği. iki yıl önce fatih terim'in teklifiyle takıma katılan utkucan'a göre bir scout sadece genç yetenek bulmakla yükümlü değil, herhangi bir yıldız veya tecrübeli bir futbolcu önerisi de scout'ların görevlerinden:
"çok bilinen bir oyuncu da scout edilebilir. tecrübeli birisi de aranabilir. sadece genç oyuncu bulmak, yetenek keşfetmek olarak bakamayız meseleye. burada mühim olan hocayı böyle bir transfere ikna edebilmektir. görüşleri olumsuz ise olumluya çevirebilmektir"
geçen yıl kulüp dergisine verdiği röportajda "scouting sadece oyuncu takibini barındırmıyor. bu departmanın devamlı proje üretmesi şart. pilot takımlar projesi, galatasaray'ın dünyaya açılımına entegrasyonu, yurtdışı oluşumu için fizibilite raporlarının hazırlanması, kiralık oyuncu modelinin yerleştirilmesi, altyapının yani bizim öz kaynağımızın güçlendirilmesi. bunların hepsi scouting görevleri arasında olmalı" diyen utkucan "sadece oyuncu bulmak, yetenek keşfetmek de yetmez. teknik adamları oyuncular konusunda ikna edebilmek, yönlendirebilmek gibi farklı mecralarda farklı görevler doğabilir. en azından benim bakış açım öyle, kendi kulübümde de bunu yerleştirmeye çalışıyorum" ifadesini kullanıyor.
kaynak: al jazeera
Yorumlar