Türkiye - İsrail ilişkileri
Yahudi Kongresi’ne mektupla iade
Başbakan Erdoğan, 2004 yılında Amerikan Yahudi Kongresi’nin (AJC) kendisine verdiği ve geçtiğimiz hafta geri istediği 'Cesaret Ödülü’nü iade ediyor. Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, AJC'ye gönderdiği mektupta, "Erdoğan ödül olmadan da terörizme karşı mücadele etmeye devam edecek" dedi.

türkiye’nin amerikan yahudi kongresi (ajc) başkanı jack rosen’e gönderdiği mektubun içeriği başbakanlık kamu diplomasisi koordinatörlüğü'nün internet sitesinde açıklandı.
türkiye’nin washington büyükelçisi serdar kılıç’ın rosen’e hitaben kaleme aldığı mektup 27 temmuz 2014 tarihini taşıyor. kılıç mektubun hemen başında, başbakan erdoğan tarafından görevlendirildiğini belirtti ve ‘ödülün iadesi talebinin ajc’nin, israil hükümetinin izlediği işgal ve vahşet politikalarına duyarsız kalmasının göstergesi olduğunu’ söyledi. ajc, 24 temmuz 2014’de gönderdiği bir mektupla 2004 yılında başbakan recep tayyip erdoğan’a verdiği cesaret ödülü’nün iadesini istemişti.
kılıç mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“başbakan erdoğan bu ödül olmadan da terörizme karşı tavizsiz bir şekilde mücadele etmeye, filistin sorununun barışçıl yollardan çözümüne katkı sunmaya ve türkiye musevi cemaatinin can ve mal güvenliğini korumaya devam edecektir. öte yandan adalet, akıl ve vicdan adına sizi, küresel kamuoyunda büyük infiale yol açan ve aralarında sayısız musevi'nin de bulunduğu, yüz binlerce kişinin meydanlarda protesto ettiği israil hükümetinin politikalarını açıkça ve kamuoyu önünde kınamaya davet ediyoruz. böyle bir tavır almanız, bağlı olduğunuzu ilan ettiğiniz ilkelere daha iyi hizmet etmenize vesile olacaktır.”
mektubun tam metni
türkiye´nin washington büyükelçisi serdar kılıç imzasıyla amerikan yahudi kongresi başkanı jack rosen´e yollanan mektubun tam metni şöyle:
“sayın jack rosen
sayın başbakan’a 2004 yılında amerikan yahudi kongresi tarafından takdim edilen cesaret ödülü’nün iadesini istediğiniz 24 temmuz 2014 tarihli mektubunuza dair görüşlerimizi iletmek üzere, sayın başbakan tarafından görevlendirildim.
bahsi geçen ödülün iadesini istemeniz, israil hükümetinin izlediği işgal ve vahşet politikaları konusunda amerikan yahudi kongresi’nin mevcut liderliğinin yanlı ve duyarsız bir noktada bulunduğunun talihsiz bir göstergesidir.
başbakan erdoğan, dün olduğu gibi bugün de terörizmle mücadele, aşırılığın önlenmesi, filistin sorununun barışçıl yollar izlenerek, iki-devletli çözüm formülünün hayata geçirilmesi ve türk musevi cemaatinin can ve mal güvenliğinin sağlanması konusunda tam bir kararlılık içerisindedir. sayın başbakan bu konularda birçok somut girişimin öncülüğünü yaptığı gibi yapıcı adımları da aktif bir şekilde bizzat desteklemiştir ve desteklemeye devam edecektir.
fakat sayın başbakan’ın israil hükümetinin batı şeria ve gazze’de filistin halkına karşı uyguladığı işgal, abluka ve yıkım politikalarını kabul etmesi ve bunları göz ardı etmesi beklenmemelidir. hiçbir ayrım yapmaksızın, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 1000’den fazla sivilin öldürülmesi, hastanelerin ve birleşmiş milletler okullarının bombalanması, uluslararası hukuka aykırı olduğu gibi en temel insani değerlere de aykırıdır. bu bağlamda, gazze’ye yönelik saldırılarda savaş suçu işlenmiş olma ihtimalini incelemek üzere birleşmiş milletler insan hakları konseyi’nin bir komisyon kurulmasına karar verdiğini de hatırlatıyoruz.
israil, maalesef uluslararası hukukun gereklerine göre hareket etmek yerine, işgal ve imha politikalarına devam etmektedir. başbakan erdoğan’ın ve türkiye cumhuriyeti hükümetlerinin her zaman ifade ettiği gibi israil-filistin ihtilafının tek çözümü; işgalin derhal sona erdirilmesi, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış planı çerçevesinde bağımsız filistin devletinin kurulmasıdır.
başbakan erdoğan’ın, israil hükümetinin sivil halka yönelik saldırılarına yönelttiği meşru eleştirileri, antisemitizm gibi yansıtmaya çalışmak, açık bir çarpıtmadır ve israil hükümetinin tarihi hatalarını örtbas etmeye yönelik bir girişimdir. başbakan erdoğan, antisemitizmin bir insanlık suçu olduğunu bütün dünyaya ilan etmiş bir liderdir. türkiye musevi cemaati ile yakın ilişkiler geliştiren başbakan erdoğan, musevi vatandaşlarımızı ve dünya musevilerini israil’in politikalarından ayrı tuttuğunu her fırsatta dile getirmektedir. ülkemizin zengin kültürel mirasının vazgeçilmez bir parçasını oluşturan türkiye musevi cemaatinin can ve mal güvenliği, türkiye cumhuriyeti kanunlarının teminatı altındadır. nitekim, türkiye’de, israil hükümetinin masum sivillere yönelik saldırılarına duyulan öfkeye rağmen musevi vatandaşlarımıza karşı herhangi bir hadise yaşanmamış olması, bu teminatın bir tezahürüdür. öte yandan türkiye musevi cemaati de, filistin’de yaşanan katliama duyarsız kalmamıştır. bu bağlamda, türkiye musevi cemaatinin, amerikan yahudi kongresi’nin takdim ettiği ödülü geri istemesini kınayan bir mesaj yayınladığını hatırlatmaya değer görüyoruz.
dünya musevi topluluğunun huzurunu bozan ve dönem dönem ırkçı ve antisemitik saldırıların hedefi haline getiren, israil hükümetinin izlediği işgal ve zulüm politikalarıdır. şiddetle kınadığımız antisemitik eylem ve söylemlerin yükselişe geçtiği dönemlerin, israil hükümetinin filistin halkına saldırdığı dönemler olması bir tesadüf değildir.
ifade edilen görüşler ve amerikan yahudi kongresi’nin mevcut liderliğinin gazze’deki masum sivillere yönelik saldırılara karşı takındığı tutum sebebiyle başbakan erdoğan’a, 2004 yılında takdim ettiğiniz ödülü iade etmekten memnuniyet duyacağız. başbakan erdoğan, bu ödül olmadan da terörizme karşı tavizsiz bir şekilde mücadele etmeye, filistin sorununun barışçıl yollardan çözümüne katkı sunmaya ve türkiye musevi cemaatinin can ve mal güvenliğini korumaya devam edecektir. öte yandan, adalet, akıl ve vicdan adına sizi, küresel kamuoyunda büyük infiale yol açan ve aralarında sayısız musevi'nin de bulunduğu, yüz binlerce kişinin meydanlarda protesto ettiği israil hükümetinin politikalarını açıkça ve kamuoyu önünde kınamaya davet ediyoruz. böyle bir tavır almanız, bağlı olduğunuzu ilan ettiğiniz ilkelere daha iyi hizmet etmenize vesile olacaktır.
saygılarımızla,
kaynak: kamu diplomasisi koordinatörlüğü
Yorumlar