Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu
'Yargıya müdahale ayyuka çıktı'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği öne sürülen ses kaydını dinlediğinde dehşete kapıldığını söyledi; Başbakan'ı 'yargıya müdahale etmekle', Ergin'i de 'direnmemekle' suçladı.

cumhuriyet halk partisi (chp) genel başkanı kemal kılıçdaroğlu edirne'de, başbakan recep tayyip erdoğan ile eski adalet bakanı sadullah ergin arasında geçtiği iddia edilen ses kaydıyla ilgili bir gazetecinin sorusunu yanıtladı.
erdoğan ile ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşması, işadamı aydın doğan'ın sermaye piyasası kurulu (spk) ile arasındaki davanın seyriyle ilgiliydi.
kılıçdaroğlu, konuşmayı dinlediğinde ‘dehşete kapıldığını’ söyledi. ana muhalefet lideri şöyle devam etti:
“nasıl olur da bir ülkenin başbakan'ı bir işadamını mahkum ettirmek için özel çaba harcar. bu açıkça bize demokrasinin olmadığını gösteriyor. daha önce kendisi itiraf etmişti zaten. 'yasama ve yargı benim için ayak bağı' demişti. böyle anlaşılıyor ki, kendi diktasını egemen kılmak için her alana müdahale ediyor. insanları mahkum ettirmek için özel çaba harcıyor. daha üzücü olanı direnmesi gereken bir adalet bakanı'nın 'emredersiniz' diye bir tavır takınmış olması. bu da şimdi hatay'da büyükşehir belediye başkan adayı. milletin yüzüne nasıl bakacaklar bunlar, merak ediyorum. hırsızlıkları ayyuka çıktı. yolsuzlukları ayyuka çıktı. şimdi yargıya müdahaleleri de ayyuka çıktı. ve bu adam şimdi meydan meydan dolaşacak, 'bana oy verin diyecek'. senin hırsızlığına bu millet niye oy versin? mahkemelere müdahale ediyorsun, millet sana niye oy versin? sen düne kadar adalet, adalet, adalet diye bağırıyordun. nasıl olur da adalete doğrudan müdahale edersin.”
kılıçdaroğlu, artık bütün dünyanın türkiye'de bir dikta rejimi olduğunu bildiğini söyledi, "diktatörler yalancıdır, doğruları söylemezler. belli kişileri düşman görürler ve onları mahkum etmek için özel çaba harcarlar. bu kaset onun somut bir örneğidir" dedi.
kaynak: aa
Yorumlar