19. İstanbul Caz Festivali Programı

Yaklaşık 50 konser, 300'ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıya ev sahipliği yapacak festival 3-19 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

keith jarrett, gary peacock, jack dejohnette

amerikalı besteci ve müzisyen keith jarrett, yıldız ekibiyle 18 temmuz çarşamba akşamı istanbul caz festivali’nde sahne alacak. jarrett, 1996 yılında 3. istanbul caz festivali’nde verdiği konserden sonra ilk kez yine festival için istanbul’da olacak. keith jarrett, 1996’da birlikte çaldığı jack dejohnette ve gary peacock ile birlikte

saat 20.00’de haliç kongre merkezi’nde sahneye çıkacak.

müziğinde sadece klasik caz ile sınırlı kalmayarak, batı klasik müziği, gospel, blues ve etnik halk ezgilerinden de yararlanan jarrett, 1968’den 70’li yılların sonuna dek solo albümler yayımladı ve konserler verdi. miles davis’in 5 albümünde birlikte çalıştığı usta piyanist, 1983 yılından bu yana jack dejohnette ve gary peacock ile birlikte pek çok önemli kayda imza attı. ‘standards trio’ ismini alan üçlünün bir araya gelerek kaydettikleri standards volume 1, standards volume 2 ve changes büyük başarılar elde etti ve üçlü 25 yıldır caz müziğinin en önemli, en çok albüm çıkaran ve en çok turlayan gruplarından biri oldu. bugüne kadar birlikte beş kez grammy adayı olan üçlü, aralarında downbeat ve jazz times dergilerinin “en iyi akustik caz grubu” ödülü de bulunmak üzere dünyanın dört bir yanında birçok ödülün de sahibi.

tünel şenliği

festival kapsamında bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilecek tünel şenliği müzikseverlere “festival içinde festival” sunmaya devam edecek. farklı mekânlarda ve açık hava sahnelerinde düzenlenecek birçok konser, etkinlik ve atölye çalışmasıyla müziğin coşkusunu kentin kültür-sanat yaşamının nabzının attığı tünel-galata-şişhane hattına yayan tünel şenliği, bu yıl da festivalin ilk hafta sonunda önde gelen sanatçı ve topluluklara ev sahipliği yapacak.

7 temmuz cumartesi günü saat 18.00’de başlayacak şenlik, beyoğlu ve galata bölgesinde sokaklarda ve değişik mekanlarda konserler, atölye çalışmaları, özel sergiler ve ikramlarla gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam edecek. tünel şenliği’nin ayrıntılı programı, etkinlik haritası üzerinden takip edilebilecek.

galata ve tünel’de kurulacak iki ana sahnedeki ücretsiz konserlerle bütün bölgede bir festival atmosferi yaşanırken gece boyunca seyirciler değişik mekanlar ve sahneler arasında mekik dokuyarak, birbirinden farklı etkinliklere katılacaklar. salon, nardis, salt beyoğlu, alt, pera palace oteli balo salonu, beyoğlu belediyesi gençlik merkezi gibi beyoğlu bölgesinin renkli mekanlarında gece boyunca sahne alacak sanatçılar arasında phronesis, jo stance, jülide özçelik, gevende, daniel zamir ile hollanda ve türkiye diplomatik ilişkilerinin 400. yılı kutlamaları kapsamında festivale konuk olacak eric vloeimans, new cool collective, lefties soul connection, jungle by night ve ntjam rosie de bulunuyor. şenliğin en özel mekanlarından, sınırsız biletle girilebilecek hollanda konsolosluğu bahçesi de etkinliğe renk katacak.

müziğin yeni ufuklari “caz için tuhaf bir yer’de :

istanbul caz festivali, geçen yıl başladığı “strange place for jazz / caz için tuhaf bir yer” etkinliğine bu yıl yeni bir mekanda hayat veriyor.

adını ünlü caz topluluğu e.s.t’ye ait bir albümden (strange place for snow) alan “strange place for jazz – caz için tuhaf bir yer”, bu yıl 14 temmuz cumartesi akşamı emirgan’daki sabancı üniversitesi sakıp sabancı müzesi’nde volvo car türkiye sponsorluğunda gerçekleştirilecek. saat 20.00’de başlayacak gecede, yenilikçi ve yaratıcı projeleri ile caz müziğine yeni ufuklar kazandıran dünyaca tanınmış gruplar arka arkaya sahne alacak.

gecenin ilk topluluğu, avrupa cazının en önemli topluluklarından olan e.s.t. grubunun kurucularından perküsyoncu magnus öström’ün kendi adını taşıyan yeni grubu olacak. sonrasında kadrosunda stefon harris, david sanchez ve nicholas payton gibi üç usta cazcının yer aldığı ninety miles’ın vereceği konserle devam edecek gecenin kapanışını ise, norveç’in yaratıcı elektronik-caz müzisyenlerinden bugge wesseltoft ve “arkadaşları” erik truffaz, ilhan erşahin ve joaquin joe claussell’in vereceği konserle tamamlanacak. üç konserin bir arada gerçekleşeceği bu gece boğaz kıyısında eşsiz bir konumda yer alan sakıp sabancı müzesi’nin güzel atmosferinde gerçekleşecek. müzikseverler için son dönemlerin en ilginç ve etkin topluluklarını dinleme veya keşfetme imkanı sağlayan, unutulmayacak bir gece olmaya aday.

festivale özel bir prömiyer: the istanbul project

festival izleyicisi tarafından yakından takip edilen dünyaca ünlü müzisyen marcus miller, iksv’nin kuruluşunun 40. yılında özel bir projeye imza atacak. marcus miller’ın istanbul caz festivali’nin siparişi üzerine bestelediği son eseri, “the istanbul project”in dünya prömiyeri, türkiye’den değerli müzisyenlerin de katılımıyla, 5 temmuz perşembe günü cemil topuzlu açık hava sahnesi’nde saat 21.00’de gerçekleştirilecek. istanbul caz festivali’nin eser siparişi vererek, dünya yıldızları ile türkiye’den sanatçıların buluşturacağı prömiyerler serisi önümüzdeki yıllarda da devam edecek.

marcus miller’a bu konserde türkiye’den önde gelen klarnet virtüözlerinden hüsnü şenlendirici, vurmalı çalgılar ustası burhan öcal, en basit ritimleri çarpıcı bir anlatıma dönüştüren usta sanatçı okay temiz (vurmalı çalgılar), ülkenin yetiştirdiği en iyi caz trompet sanatçılarından imer demirer (trompet) ve kendine has tekniği ve ileri seviyedeki müzikal bilgisiyle gitar virtüözü bilal karaman (gitar) eşlik edecek. ekibin diğer üyeleri ise üstün yetenekleri sebebiyle marcus miller tarafından desteklenen genç müzisyenler louis cato (davul), ve alex han’ın (saksafon), yanı sıra miller’ın üyesi olduğu bir başka topluluk smv ile birlikte birçok konser veren önemli müzisyen federico gonzalez peña (tuşlu çalgılar).

antony and the johnsons, 39 kişilik filarmonia istanbul orkestrasi’yla

günümüzün en önemli seslerinden, çok yönlü sanatçı antony hegarty, çok özel bir proje için istanbul’a geliyor. 2007 yılında yine istanbul caz festivali’nin konuğu olarak tarihi şan tiyatrosu’nda hafızalardan silinmeyen bir konser veren antony and the johnsons, dinleyicileriyle bu kez 39 kişilik filarmonia istanbul orkestrası ile birlikte açık hava’da buluşacak.

antony and the johnsons, 9 temmuz pazartesi akşamı saat 21.00’de açık hava sahnesi’nde düzenlenecek olan “cut the world” konserinde bugüne kadar yayımlanmış dört albümünden seçme şarkılarının nico muhly, rob moose ve maxim moston tarafından yapılan senfonik aranjmanlarını anthony weeden yönetimindeki filarmonia istanbul eşliğinde seslendirecek.

müzik topluluğuyla birlikte adını ilk kez 1998 yılında duyuran antony and the johnsons, 2005 yılında yayımladıkları i am a bird now adlı albümleriyle mercury ödülü’nü kazandı. 2009 yılında yayımlanan the crying light eleştirmenlerden büyük takdir toplarken, 2010’da yayımlanan swanlights için beş yıldız veren the sun antony’i “yaşayan en büyük seslerden biri” olarak tanımladı. birlikte müzik yaptığı isimler arasında björk, boy george, yoko ono, laurie anderson, cocorosie ve lou reed gibi isimler olan antony hegarty, 2008 yılından bu yana londra senfoni orkestrası, brooklyn senfoni orkestrası ve sidney oda orkestrası gibi dünyanın önemli orkestraları ile de konserler verdi.  antony hegarty, yalnızca müzik dünyasının gördüğü en güzel seslerden olmanın yanı sıra belçika’da palais des beaux arts’ta, londra’daki isis gallery’de ve milano’daki triennale’de eserleri sergilemiş görsel sanatçı kimliğiyle de tanınıyor.

erykah badu ilk kez istanbul’da

uzun zamandır beklenen bir ilk, 19. istanbul caz festivali kapsamında gerçekleşecek. “neo-soul’un kraliçesi”, dört grammy sahibi erykah badu, etkileyici sahne performansı, eklektik müzik arzı, derin, renkli ve özgün sesiyle matraş sponsorluğunda 13 temmuz cuma akşamı saat 21.00’de açık hava sahnesi’nde ilk kez istanbullu hayranlarının karşısında olacak.

ilk albümü baduizm’i 1997 yılında yayımlayan ve bu kaydıyla billie holliday ile kıyaslanan badu, yıllar içerisinde soul, neo soul, rnb ve hip hop türlerini harmanladığı kendine özgü müzik tarzını oluşturdu. on&on ile ‘en iyi r n b performansı’ dalında grammy almayı başaran badu ikinci albümü mama’s gun’ı 2000 yılında yayımladı; bu kez de “bag lady” isimli şarkısı ile iki grammy ödülüne aday gösterildi. dördüncü grammy’sini brown sugar filminin müziğindeki “love of my life” şarkısı ile 2003 yılında aldı. aynı yıl üç senelik bir aradan sonra worldwide underground”u yayımladı. 2008 yılında yayımladığı ve irak savaşı’nın başladığı döneme denk gelen new amerykah part one: 4th world war’u 2010 yılında yayımladığı new amerykah part two: return of the ankh takip etti.

besteci, albüm yapımcısı, oyuncu, aktivist ve moda ikonu kimliğiyle de adından söz ettiren sanatçı, 2003 yılında kurduğu kar amacı gütmeyen kuruluşu b.l.i.n.d (beautiful love incorporated non-profit development) ile sosyal, kültürel ve ekonomik konularda yardım çalışmaları düzenliyor.

esperanza spalding ve lyambiko ayni sahnede

açılışını caz standartları ve özgün besteleri, ipeksi vokaliyle seslendiren lyambiko’nun yapacağı konserin ikinci yarısında kontrbasın genç dahisi, vokalist ve besteci esperanza spalding sahneye gelecek. bu mükemmel caz gecesi 16 temmuz pazartesi akşamı saat 21.00’de harbiye cemil topuzlu açık hava sahnesi’nde gerçekleştirilecek.

gecenin açılışını yapacak, 2003 yılında boston globe tarafından “caz müziğinin uzun zamandır gördüğü en büyük vokal” olarak nitelendirilen lyambiko, echo jazz 2011’de de yılın en iyi kadın şarkıcısı seçildi. lyambiko’ya piyanoda marque lowenthal, bas gitarda usta basçı robin draganic ve davulda heinrich koebberling eşlik edecek.

12 kişilik zengin bir orkestrayla izleyicilerin karşısına çıkacak esperanza spalding, 2011 yılının grammy müzik ödüllerinde “ yılın en iyi çıkış yapan sanatçısı” ödülünü kazanarak, bu dalda ödül kazanan ilk caz sanatçısı unvanını da elde etti. spalding hem oscar ödüllerinde hem de nobel barış ödül töreni’nde sahneye çıkmıştı.

morrissey açik hava’da

ingiliz alternatif müziğinin ikonlarından, efsanevi topluluk the smiths’in kurucusu, duyarlı ve protest şarkıların söz yazarı morrissey, vereceği konserle festivalin muhteşem finalini gerçekleştirecek. şiirsel şarkı sözlerinin yanı sıra, güçlü sahne karizması ile ingiltere ve amerika’da olduğu kadar ülkemizde de geniş bir hayran kitlesine sahip olan sanatçı 19 temmuz perşembe akşamı saat 21.00’da cemil topuzlu açık hava sahnesi’nde istanbullu müzikseverlerle buluşacak. konserin açılışını ise genç ozan şarkıcı kristeen young yapacak.

morrissey, ismini ilk kez 1980’lerde, kurucusu ve vokalisti olduğu ünlü ingiliz alternatif rock müzik grubu the smiths ile duyurdu. gruptan ayrılmasını takiben solo kariyerine başladı. bugüne kadar vauxhall & i, you are the quarry, ringleader of the tormentors, years of refusal gibi albümlerle solo kariyerine başarı üstüne başarıyla devam eden sanatçı “everyday is like sunday,” “the more you ignore me, the closer i get,” “let me kiss you,” “first of the gang” ve “you have killed me” gibi hitlere de imza attı. radiohead, jeff buckley gibi müzik efsanelerinin de örnek aldıklarını söyledikleri morrissey, rolling stones dergisinin yaptığı gelmiş geçmiş en iyi 100 şarkıcı listesinde yer alıyor.

caro emerald’dan bossa nova, caz ve mambo gecesi

hollanda’nın en başarılı şarkıcılarından caro emerald samba, caz, bossa nova ve mambo türlerini birleştiren, 40’lı ve 50’li yılların filmleri ve müziğini harmanlayan sıcak ve hayat dolu şarkılarıyla festivalin bu seneki konuklarından. caro emerald, birbirinden göz alıcı sekiz müzisyenle birlikte 10 temmuz salı günü saat 21.00’de bilgi üniversitesi santralistanbul kıyı amfi’de olacak.

2010 yılında yayımladığı 40’lı ve 50’li yılların tınıları ile harmanlanmış olan albümü deleted scenes from the cutting room floor ile sadece avrupa’da bir milyonu aşkın albüm satışı yakalayan caro emerald, hollanda müzik listelerinin bir numarasında 30 hafta boyunca kalan “back it up” ve “a night like this” gibi hit şarkılarıyla hem avrupa’da hem de türkiye’de geniş bir dinleyici kitlesi edindi.

sharon jones & the dap kings ilk kez istanbul’da

soul ve funk’ın efsanevi ismi, james brown’ın en önemli mirasçısı, mark ronson ve amy winehouse gibi sanatçıların temsil ettiği sound’un öncüsü sharon jones, birlikte muhteşem sahne performanslarını gerçekleştirdiği grubu the dap-kings ile istanbul’u hareketlendirecek. 17 temmuz salı akşamı saat 21.00’de santralistanbul kıyı amfi sahnesinde olacak olan sharon jones & the dap kings coşkulu ve dans dolu bir gecede ilk kez istanbullu hayranlarıyla buluşacak.

2002 yılında kurulan new yorklu soul, funk ve r&b grubu sharon jones & the dap kings’in güçlü vokali sharon jones, üstadı james brown ile aynı topraklardan, augusta, carolina’dan geliyor. 80’lerin ünlü klasik soul grupları soul providers and the mighty imperials’ın üyelerinden kurulan the dap kings ise soul müziğin en revaçta olduğu 70’li ve 80’li yılların en derin savunucuları.

soul müziğe tutkularını peş peşe çıkardıkları naturally (2005) ve kendilerine büyük bir hayran kitlesi edindiren 100 days, 100 nights (2007) gibi başarılı albümleri ile gösteren sharon jones & the dap kings, 2010 yılında i learned the hard way’i yayımladı. en iyi film dalında oscar ve golden globe adayı olan up in the air filminin müziğinde yeniden yorumladıkları woody gurthie şarkısı “this land is your land” ile büyük ses getirdi. bugüne kadar dünyanın birçok festivalinde sayısız konser veren ekip, “soul” kardeşleri prince’in birçok konserinde de sahneye enerji kattı. ekibin, geçtiğimiz sene yayınladığı canlı konser kayıdı soul time! tüm eleştirmenlerden tam not aldı.

jamaika’nin reggae efsaneleri

jamaika’nın bağımsızlığının 50. yılında gerçekleştirilen bu özel proje ülkenin efsane isimleri ernest ranglin, monty alexander, sly & robbie ve jamaika kökenli ingiliz reggae sanatçısı bitty mclean 4 temmuz çarşamba akşamı saat 21.00’de dhl sponsorluğunda the marmara esma sultan’ın etkileyici atmosferinde bir araya getirecek.

1950’li yıllarda ska türüne şekil veren en önemli isim olan ve avrupa festivallerinde fırtına gibi esen gitar virtüözü ernest ranglin, elli yıllık kariyerinde amerikan cazı, halk şarkıları ve jamaika’nın müziğini aynı potada etkileyici bir biçimde eriten ve ülke müziğinin büyükelçisi kabul edilen monty alexander ve jamaika’nın önde gelen reggae ekiplerinden sly & robbie’nin liderleri, bugüne kadar 200 bin kayıtta yapımcı ya da müzisyen olarak yer alan davulcu sly dunbar ile basçı robbie shakespeare aynı sahnede buluşacak. topluluğa vokallerde jamaika kökenli ingiliz reggae sanatçısı bitty mclean eşlik edecek.

till brönner arkeoloji müzesi'nde 

almanya’nın en çok satan caz albümlerine imza atan, kuşağının en iyi trompetçilerinden till brönner 6 temmuz cuma günü saat 21.00’de arkeoloji müzesi’nde istanbullu cazseverlerle birlikte olacak

ilk albümü generations of jazz’ı 22 yaşında yayımlayan till brönner, 20 yıllık müzik kariyerine birçok albüm, film müziği ve ödül sığdırmayı başardı. yalnız müzisyenliği ile değil, sesi ve sahne şovuyla da adından söz ettiren till brönner 2004 yılında yayımladığı that summer albümü ile alman pop listelerinde 16. sıraya yükselerek almanya’da tüm zamanların en çok albüm satan caz sanatçısı unvanını da elde etti.

trompet çalmanın ve şarkı söylemenin yanı sıra prodüktörlük de yapan brönner, 2008 yılında yapımcısı olduğu bass-bariton thomas quasthoff’ın albümü ile grammy müzik ödüllerine aday oldu. ikinci grammy müzik ödülü adaylığını ise, take 6 grubunun the standard albümündeki solosu ile ‘en iyi enstrümantal caz solosu’ dalında aldı. dave brubeck, james moody, natalie cole ve tony bennett gibi cazın önde gelen isimleriyle aynı sahneyi paylaşan brönner, almanya’nın en prestijli müzik ödüllerden echo award’ı da beş kez kazandı.

uluslararasi caz festivallerinin yeni yildizlari

ikinci albümü when the heart emerges glistening’i ünlü blue note plak şirketinden yayımlayan ambrose akinmusire ve onun ardından tutkulu ve berrak sesiyle modern cazın en yaratıcı genç yorumcularından, besteci ve söz yazarı gretchen parlato, passion travel sponsorluğunda 11 temmuz çarşamba akşamı saat 20.45’te arkeoloji müzesi sahnesinde dinleyenlere her yönüyle cazın ruhunu yansıtacak bir gece yaşatacak.

the los angeles times’ın 2011 yılında izlenmesi gereken isimler listesinde gösterdiği ambrose akinmusire günümüzün en önemli trompetçilerinden biri kabul ediliyor. 2009 yılında yayımladığı in a dream billboard dergisi tarafından “en büyüleyici caz albümü” seçilen gretchen parlato’nun en önemli özelliği ise benzersiz sesini bir enstrüman gibi kullanabilmesi. vokalliğinin yanı sıra şarkı sözlerini de kendi yazan parlato; wayne shorter gibi önemli müzisyenlerin bestelerine de sözler yazarak onları yeniden yorumluyor.

çıkışta olan yeteneklere üye festivallerde yer alma imkanını veren uluslararası caz festivalleri birliği’nin (ijfo) düzenlediği “talent opportunity program” kapsamında ve passion travel sponsorluğunda düzenlenecek konser, isimlerini şimdiden geniş kitlelere duyurmaya başlayan, “geleceğin norah jones’ları, joshua redman’ları” olma yolunda ilerleyen “genç usta”ları  gecikmeden tanımak için eşsiz bir fırsat olacak.

lars danielsson yeni albümü liberetto ile festivalde

kuzey cazının en önemli isimlerinden ünlü kontrbasçı lars danielsson festivalin bu yılki konukları arasında. türk pirelli sponsorluğunda düzenlenen bu konser 12 temmuz perşembe akşamı saat 21.00’de arkeoloji müzesi’nde gerçekleşecek. lirik yorumlarla güçlü ve nefes kesici bir virtüözlüğü bir araya getiren lars danielsson’un anadolu ezgilerinden izler taşıyan son albümü liberetto sonrasında istanbul’da vereceği konserde kendisine ünlü fransız piyanist yaron herman ve magnus öström de eşlik edecek.

lars danielsson, 18 yıl birlikte çaldığı ve kendi adı ile anılan ‘lars danielsson quartet’ ile birçok başarılı esere ve albüme imza attı. danielsson kendi grubunun yanı sıra randy ve michael brecker, john scofield, jack dejohnette, mike stern, billy hart, charles lloyd, terri lyne carrington ve dave kikosk gibi isimlerle de çalıştı. halen ünlü perküsyoncu trilok gurtu ile birlikte de çalan danielsson, caz repertuarına kattığı libera me, melange bleu gibi önemli albümlerine 2012 yılında liberetto’yu ekledi. danielsson anadolu ezgilerinden izler taşıyan liberetto’da bir araya getirdiği çeşitli kültürlerin ve müzisyenlerin farklı seslerini etkileyici bir bütünsellikle harmanlıyor.

ustalarla buluşmalar

istanbul caz festivali kapsamında 2006 yılından bu yana istanbul’un tarihi mekanlarında düzenlenen ve dünyaca ünlü sanatçıları, yeni ve özgün üretimler sergilemek üzere bir araya getiren “ustalarla buluşmalar” konserleri bu yıl yine özel bir projeyle devam ediyor.

19 temmuz perşembe akşamı, saat 21.00’de istanbul arkeoloji müzesi’nde gerçekleştirilecek  konserde, tunus avangart müzik sahnesinin en önemli isimlerinden, bugüne dek bugge wesseltoft’tan omar sosa’ya dek birçok usta isimle düetlere imza atan, udi, besteci ve vokalist dhafer youssef, “dance of the invisible dervishes” adını taşıyan konserde, kendi deyimiyle “istanbul’a aşkını ilan edecek.”

gecede dhafer youssef’a, kendi jenerasyonunun en önemli piyanistleri arasında kabul edilen kristjan randalu (piyano), norveç’in en önde gelen gitaristi eivind aarset (gitar), bas virtüözlüğünün yanı sıra besteci, aranjör ve eğitimciliğiyle öne çıkan chris jennings (bas) ve dünyanın adı en önemli vurmalı çalgılar virtüözleri arasında sayılan amerikalı marilyn mazur eşlik edecek. türkiye’de klarnet denince akla gelen ilk isim olan, yerel müziği yurtdışına taşıyan isimlerden hüsnü şenlendirici ve mükemmel tekniği ve kompozisyonlarıyla dünya çapında tanınan kanun ustası aytaç doğan da ayrıca projeye eşlik edecek. 

istanbul modern’de yeni ozanlar” 

kanadalı indie rock grubu the dears, “yeni ozanlar” serisinin konuğu olarak ilk kez istanbul’a geliyor. 12 temmuz perşembe akşamı saat 21.00’de başlayacak konserde the dears, istanbul modern’in avlusunu bir açık hava şölenine çevirecek.

6 kişilik grubun üyeleri, vokal ve gitardaki murray lightburn, klavyede natalia yanchak ve robert benvie, gitarist patrick krief, bas gitarist roberto arquilla ve perküsyoncu jeff luciani’den oluşuyor. the dears’in zaman zaman kabareye varan sahne şovuyla bu konser, kaçırılmaması gereken bir gece vaat ediyor.

ozan şarkıcı ve grubun vokali olan murray lightburn’un liderliğinde kurulan topluluk indie rock ve pop’ı bir araya getiren etkileyici müzikleri ve “omega dog,” “you and i are a gang of losers,” “hate then love” gibi liste başı şarkılarıyla dünya çapında sadık bir dinleyici kitlesi edindi. 2003 yılında yayımladıkları ikinci albümleri olan no cities left ile nme tarafından “son zamanlarda çıkan en iyi grup” olarak tanımlanan the dears, 2006 yılında üçüncü albümlerini kaydetmeye başlayana kadar dünyayı turladı. sloan, the tragically hip, keane, the secret machines ve morrissey gibi çok önemli sanatçı ve gruplar ile birlikte dünya turuna çıkan the dears, 2007 yılında yayımladıkları 4. albümleri gang of losers ile 2007 polaris music ödülü’ne aday oldu. the dears 2011 yılında yayımladıkları son albümleri degeneration street ile de polaris music 2011 listesine girmeyi yine başardı.

european jazz club geceleri

festivalde türkiye caz sahnesinin başarılı isimlerini avrupalı ustalarla özel projelerde buluşturan “european jazz club” serisi festival boyunca salon’da devam edecek ve konserler saat 22.30’da başlayacak.

european jazz club konserleri kapsamında 09 temmuz pazartesi akşamı baki duyarlar quartet feat. eric vloeimans, 10 temmuz salı akşamı oğuz büyükberber feat. simon nabatov, wolter wierbos & tobias klein, 11 temmuz çarşamba akşamı bilal karaman feat. lars danielsson ve 17 temmuz salı akşamı ayşe gencer band feat. dimitri baevsky’in konserleri yer alıyor. tamer temel ve yahya dai konserlerinin tarihleri ise daha sonra açıklanacak.

genç caz konserleri 

son dokuz yıldır genç caz müzisyen ve topluluklarına istanbul caz festivali programında yer alabilecekleri bir platform oluşturan “genç caz konserler dizisi, bu yıl da devam ediyor.

bu yıl onuncu kez düzenlenen genç caz konserleri 7 temmuz cumartesi günü gerçekleştirilecek tünel şenliği kapsamında ücretsiz olarak izlenebilecek.

genç caz konserler dizisi’ne katılacak gruplar, salon’da yapılacak değerlendirme konseri ile belirlenecek. 27 mayıs pazar günü 13.00’de başlayacak ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek genç caz değerlendirme konseri’ne tüm cazseverler davetli. festival kapsamında gerçekleştirilecek genç caz konserlerine katılacak grupları seçecek olan kurul,  hülya tunçağ, kerem görsev, önder focan, pelin opcin, sevin okyay, elif çağlar ve ferit odman’dan oluşuyor.

nardis jazz club’da festivale paralel konserler 

istanbul’un sevilen caz kulüplerinden nardis jazz club bu yıl festival heyecanına, festivale paralel olarak düzenleyeceği konserlerle dahil olacak. nardis’te festival süresince tarihleri arasında türkiye caz sahnesinin önemli isimleri konser verecek.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;