Iraklıların yüzük maçı
Iraklıların ‘Mheibes’ oyunu savaş zamanlarında halkı bir araya getiren, barışın sembolü olmuş bir etkinlik ve Ramazanın vazgeçilmez eğlencesi.
Haberin Öne Çıkanları
Irak'ta yüzük oyunu
Ramazan'ın eğlencesi

irak’ta ramazan ayı geleneksel yüzük oyunu ile renkleniyor. ülke çapında arttırılan güvenlik önlemlerinin ortasında kalan yerel halk, semtler arası düzenlenen “mheibes” maçları ile deşarj oluyor. ateşli geçen karşılaşmalarda iki takım birbirlerinin sakladığı yüzüğü bulmak için yarışıyor.
mehbis arapça ‘yüzük’ anlamına geliyor. yüzüğü saklayacak olan 40 kişilik takım yerini alıyor, sıra sıra dizilmiş sandalyelere oturuyor. ayakta duran diğer takımın oyuncularından biri, oturan takım üyelerinden kimin elinde yüzük olduğunu bulmaya çalışıyor.
yüzüğü saklayan takımda herkes kollarını bağdaş yapmış oturuyor. amaç elinde yüzük olduğunu belli etmemek… karşı takımdan yüzüğü bulmakla görevlendirilmiş oyuncu ise tek tek sandalyelerin arasında dolaşarak, vücut dilinden ve yüz ifadelerinden yüzüğün kimin elinde olduğunu bulmaya çalışıyor.
eğer yüzüğü bulmakla yükümlü oyuncu başarısız olursa, yüzüğü saklayan takım bir puan kazanıyor. yüzük bulunduğu takdirde bulan takıma geçiyor ve bu sefer de onlar yüzüğü saklamaya, diğer takım ise bulmaya çalışıyor. önceden belirlenen puana ilk ulaşan takım oyunu kazanıyor.
deneyim ve yetenek önemli
irak'ın başkenti bağdat'ın çoğunlukla sünniler'in yaşadığı adhamiyah semtinin, saba abkar takımını ağırladığı maç da benzer sahnelere şahit oluyor.
adhamiyahlı 30 yaşındaki fırıncı qahtan, “yüzüğü kimin tuttuğunu yüz ifadesinden ve hareketlerinden anlayabilirsin. çünkü bu kişi genellikle heyecandan terler ve titrer, diğer oyunculara göre daha garip davranır. ama yüzüğün kimde olduğunu bilmek yine de tecrübe gerektiren bir şey” diyor.
“mheibes bizim kanımızda var” diyor müsabakanın organizatörlerinden essam al-malik. amerika birleşik devletleri’nin irak’ı işgal ettiği 2003 yılından itibaren savaş içinde geçen yıllar için ise şöyle konuşuyor: “oynamaktan hiç vazgeçmedik. o zamanlar bile oynuyorduk ama sadece adhamiyah’a yakın, komşu bölgelerdeki takımlarla müsabakalar düzenleyebiliyorduk.”
“eskiden maçlar şafak vaktine, hatta bazen ertesi gün öğlen vaktine kadar devam ederdi,” diyor malik amerikan işgalinden önceki yılları kastederek.
ama 2003’ten bu yana ülkenin her yanına yayılan şiddetin getirdiği gece sokağa çıkma yasağı ve duvarlarla çevrilip birbirinden ayrılmış komşu yerleşimler bu durumu artık imkansız kılıyor.
‘dostluk kazansın’ diyen maçlar
kerbela takımının kaptanı güney irak’ın şii bölgesi kerbela’da düzenlenecek şampiyonaya bağdatlı takımların ve ağırlıklı olarak şii nüfusun bulunduğu güney şehirleri diwaniyah, najaf ve kufa’dan gelen takımların yanı sıra, çoğunlukla sunni’lerin yaşadığı baquba ve mussayib şehirlerinden takımların da katılacağını belirtiyor.
bu oyun yıllar boyunca bu ve benzeri dostluk maçlarına aracı olmuş.
örneğin çoğunlukla sünniler'in yaşadığı adhamiyah ile çoğunlukla şiilerin yaşadığı kadhimiyah şehrinin arasından geçen nehrin üzerindeki köprü yıllarca araç trafiğine kapalı kalmış. qahtan, 2007 yılında, köprü tamamen açılmadan bir yıl önce bu iki komşu bölge arasında barışı teşvik etmek için oynanan maçı unutamıyor. “katıldığım en güzel maç 2007 yılında al-aima köprüsü üzerinde, adhamiyah ve kadhimiyah arasından oynanan maçtı. tek amacımız insanları bir araya getirmekti, kazanmak gibi bir derdimiz hiç yoktu” diyor.
Yorumlar