'Kürtaj bir insanlık suçudur'

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün anne karnında hayatını devam ettiren insana karşı yapılacak her müdahalenin yasaklanması gerektiğini söyledi.

Konular: Yaşam

Haberin Öne Çıkanları

"Cezası olmalı"

10 haftadan önce yasal

TTB Başbakanı eleştirdi

Üstün "Hangi aylıkken yapılırsa yapılsın fark etmez. Şu ankinin aksine, hayatın daha önceden başladığına inanıyorum" dedi. [AA]

başbakanın recep tayyip erdoğan’ın cuma günü yaptığı bir konuşmada gündeme getirdiği kürtaj konusu ile ilgili bir yorum da tbmm insan haklarını inceleme komisyonu başkanı ayhan sefer üstün’den geldi.

anadolu ajansı'na konuşan üstün, anne karnında hayatını devam ettiren insana karşı yapılacak her müdahalenin yasaklanması gerektiğini belirterek, ''kürtaj, bir insanlık suçudur. kürtaj ile doğacak çocuğun yaşam hakkı elinden alınmaktadır'' dedi.

'hukuk açısından da kabul edilemez'

üstün, kürtajın cezalandırılması gerektiğini ifade ederek, kürtajın türkiye'de tartışılıyor olmasının önemli olduğunu söyledi. 

kürtajın kötü bir şey olduğunu, hukuk açısından da kabul edilemez olduğunu söyleyebileceğine dikkati çeken üstün, “kürtaj ile doğacak çocuğun yaşam hakkı elinden alınmaktadır. belirli bir aydan sonra hayatın başladığını kabul etmek, büyük bir yanılgıdır. artık, bu yanılgının toplum genelinde giderilmesi gerekmektedir” dedi.

10 haftaya kadar isteğe bağlı

kürtaj dünyada yedi ülkede tamamen yasak. 61 ülkede kısmen, 73 ülkede ise tamamen serbest. türkiye’de kürtaj 1983 yılında kabul edilen ‘nüfus planlaması kanunu ile yasallaştı. kanuna göre 10 haftaya kadar olan gebelikler isteğe bağlı, 10 haftadan sonraki gebelikler ise, anne hayatını tehdit eden durumlar ya da bebeğin yaşamsal anomalilerinde, hekimlerin alternatif sunması ve ailelerin onayıyla sonlandırılabiliyor.

toplumumuzun da yavaş yavaş bu yanılgıdan kurtulduğunu dile getiren üstün, “yeni ceza hukuku mantığı da bu şekilde gelişmekte olup, anne karnında hayatını devam ettiren çocuğun maddi manevi varlığına karşı yapılan saldırılar cezalandırılmalıdır” dedi.

'hangi aylıkken yapılırsa yapılsın fark etmez'

türkiye'de gebelikten belirli bir süre sonra kürtajın yasak olduğunu hatırlatan üstün, , ''hangi aylıkken yapılırsa yapılsın fark etmez, kürtaj insanlık suçudur. ben, şu ankinin aksine, hayatın daha önceden başladığına inanıyorum. bu işin çok farklı boyutları var zaten. insan hakları boyutu var, ceza hukuku boyutu var, gelenek ve görenek gibi boyutları da var'' şeklinde konuştu.

toplumun kürtaj konudaki düşüncesini öğrenmek gerektiğine işaret eden üstün, “şu anda tbmm'nin gündemi çok ağır. bu konunun gündemimize alınması için biraz beklememiz gerekmektedir. çünkü çok sayıda konu var elimizde ama bizim yaklaşım tarzımız da budur'' dedi.

erdoğan uludere'ye benzetmişti

cuma günü uluslararası nüfus ve kalkınma konferansı eylem programı'nın uygulanmasına ilişkin 2012 uluslararası parlamenterler konferansı kapanış oturumuna katılan erdoğan, "sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım ve bunu bir cinayet olarak görüyorum. kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. hiçbir farkı yok" ifadelerini kullanmıştı.

başbakan partisinin cumartesi günü düzenlenen genel merkez kadın kolları 3. olağan kongresi'nde kendisini bu sözlerinden dolayı eleştirenlere, “her kürtaj bir uludere’dir diyorum. anne karnında öldürmenin doğumdan sonra öldürmekten ne farkı var?” diye seslenmişti.

'başbakanın değerlendirmesi bilimsellikten uzak'

türk tabipleri birliği'nden (ttb) yapılan açıklamada, kürtaj hakkının kadınların kendi bedenleri ve doğurganlıkları üzerinde söz sahibi olmasının ayrılmaz bir parçası olduğu belirtildi.

kürtajın erkeğin, devletin kadın bedeni üzerindeki vesayetinin kaldırılması anlamına geldiği savunuldu.

açıklamada ''kürtajın yasal süresi, pek çok ülkede 12 hafta iken türkiye'de 10 haftadır. ne var ki, sağlık kuruluşları fiili olarak kürtajı sekiz haftaya kadar yapmakta ve yasal hak açıkça devletin sağlık hizmetleri kanalı ile ihlal edilmektedir. uzun süredir fiilen yürürlükte olan kürtaj hakkı gaspının, önümüzdeki süreçte bir yasaklamaya dönüşmesinden endişe duymaktayız” denildi.

sezeryanı ise bir doğum yöntemi olarak tanımlayan ttb “doğumun ne yolla yapılacağı annenin ve çocuğun sağlığı göz önünde tutularak planlanır. bu konuda devletin müdahalesi abesle iştigaldir. başbakanın değerlendirmesi ise bilimsel olmaktan uzaktır'' dedi.

kaynak: ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;