einstein'dan bu yana dünyaya gelen en parlak kuramsal fizikçi olarak kabul edilen matematik profesörü, şu an bir tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşıyor ve kendisi için özel olarak geliştirilen ve yüz hareketlerini tanıyarak sesler çıkaran  bilgisayar sayesinde konuşabiliyor.

baş göstermesinin ardından zaman içinde hawking’in hareket yeteneklerini kaybetmesine neden olan amyotrofik lateral skleroz (als) hastalığı, ingiliz bilim adamının fizik alanında dünyanın birçok sırrına ışık tuttuğu çalışmalarını sürdürmesine engel olmadı.

evrenin oluşumu ve nasıl yönetildiğini açıklamaya çalışan çalışmalarını daha çok görelilik ve kuantum teorisi etrafında geliştirdi. 

1974 yılında henüz 32 yaşındayken ingiltere’nin en prestijli bilim topluluğu ‘royal society’nin en geç üyesi olma hakkını kazandı. bundan beş yıl sonra, cambridge üniversitesi’nde isaac newton için kurulan lucas kürsüsü ’ne getirildi.

akademi çevrelerindeki ünü 1988 yılında yayınlanan ‘zamanın kısa tarihi: büyük patlamadan karadeliklere’  adlı kitabı ile daha da arttı. kitap evrenin doğasını, herkesin anlayabileceği şekilde, oldukça basit ve çekici bir dille anlatıyordu.

teşhis konulduğunda henüz 21 yaşındaydı. teşhisin ardından kendini ‘trajik’ hissettiğini kabul eden hawking, kısa zamanda çalışmalarına geri döndü ve jane wilde ile evlenerek üç çocuk sahibi oldu.

als hastalarının genellikle beş yıldan daha az yaşadığını belirten mnd birliği araştırma bölümünden brian dickie, “hawking’in 50 yıla yakın bir zamandır bu hastalıkla yaşıyor olması onu istisnai kılıyor” dedi.

hawking bir keresinde “fiziksel engelimin ünlü olmama katkı sağladığına eminim” demiş, “insanlar oldukça sınırlı olan fiziksel kapasitem ve uğraştığım evrenin sınırsız doğası arasındaki zıtlıktan etkileniyorlar” diye konuşmuştu. 

hawking 67 yaşında, lucas profesörü unvanı ile matematik bölümünden mezun oldu ancak bilim ile içli dışlı olmaya devam etti. büyük karbon çarpıştırıcısının çalışmalarını yakından izledi.

uzaya gitme merakından hiç vaz geçmedi çünkü ona göre dünya’nın kaynakları tükendiğinde insanoğlunun tek umudu orada yatıyor.

ikinci eşinden 2006 yılında ayrılan hawking, new scientist dergisine geçen hafta verdiği röportajda ‘gün içinde en çok neyi düşünüyorsunuz?” sorusuna “kadınları. onlar tamamen bir sır” diye cevap verdi. 

yeni yaşı kutlanıyor

hawking’in doğum günü vesilesiyle cambridge üniversitesi’nde bir sempozyum düzenleniyor.

bilim adamının doğum günü aynı zamanda 20 ocak’ta londra bilim müzesi’nde şimdiye kadarki başarılarını ve katkılarını gözler önüne serecek serginin açılışıyla da kutlanacak.

'evrenin durumu' konulu sempozyuma, royal society’nin eski başkanı, ‘kraliyet’ ünvanlı astronom martin rees, nobel fizik ödülü sahibi saul perlmutter ile amerika’nın önde gelen kuramsal fizikçilerinden profesör kip throne da katılacak. 

hawking ile öğrencilik yıllarında tanıştıklarını söyleyen rees, “o zamanlar onun doktorasını bitirecek kadar yaşamayacağına inanılıyordu” dedi.

rees, hawking’in yaşamasının ‘tıp mucizesi’ olduğunu belirtirken, esas, çalışmalarının hawkings’in ölümsüzlüğünü kanıtlayacağının altını çizdi.

“şöhreti bilime yaptığı katkıları gölgede bırakamaz. hawkings, yerçekimi konusundaki bilgilerimizi geliştirmek adına hiç şüphesiz einstein’dan bu yana hiç kimsenin yapmadığını yaptı” dedi.

profesör kip throne ise hastalığının hawking’in çalışmalarında yardımcı olduğunu söyledi.

“stephen ellerini kullanma yeteneğini kaybettikten sonra karmaşık şekilleri ve topolojileri oldukça hızlı bir şekilde aklında canlandırabilme konusunda kendisini geliştirdi. bu özelliği zor fizik problemlerinde kimsenin göremediği çözümleri görebilmesini sağladı” dedi.

kaynak: ajanslar