Ülke profili

Ülke profili: Hırvatistan

Soğuk Savaş sonrası bağımsızlığın sancılarını yaşayan Balkan ülkesi, siyasi kararlılığı sonucunda 2014 itibariyle AB üyesi oldu.

Hırvatistan

balkanlarda, adriyatik kıyıları ile akdeniz’in kesiştiği bir bölgede bulunan hırvatistan, eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi eserleriyle özel bri konuma sahiptir.

1991'de, dönemin yugoslavya sosyalist federal cumhuriyeti'nden ayrılan hırvatistan, 1 temmuz 2013 günü avrupa birliği'nin (ab) 28. üyesi ilan edildi. hırvatistan'ın üyeliği, 2014 itibariyle hayata geçti.

siyasi tarihi

hırvatistan'ın balkanlar'daki temelleri, slavların bir kolu olan hırvatların 7. yüzyılda bölgeye yerleşmesine dayanır.

9. yüzyıla kadar ayakta kalan bir devlet kuran hırvatlar, sonrasında 925 yılında hırvatistan krallığı'nı kurdular. bu dönemde hristiyanlıkla tanıştılar. 1091'e kadar altın çağını yaşayan hırvatistan krallığı, iv. petar kresimir döneminde en geniş sınırlarına ulaştı. macarlar tarafından toprakları işgal edilen hırvatistan, 1102 yılında macaristan krallığı ile birleşti.

Temel bilgiler

başkent: zagreb

yüzölçümü: 56.594 km²

nüfus: 4.290.612

para birimi: kuna

dili: hırvatça

kuruluş: 8 ekim 1991

bundan yaklaşık 4 yüzyıl sonra balkanlar'da osmanlı imparatorluğu etkisini hissettirdi. 1493 - kırbova ve 1526 - mohaç savaşı’nda hırvatistan, osmanlı karşısında ağır yenilgiler aldı. ancak hırvatistan, habsburg hanedanı'nın himayesine girdiler.

osmanlı imparatorluğu, 16. yüzyıldaki seferleriyle hırvatistan’ın büyük bölümünü eline geçirdi. slovenya, batı bosna ve lika osmanlıların hakimiyetine geçti. 1566 yılında yeni bir macaristan seferine çıkan kanuni sultan süleyman zigetvar’ı aldı.

17. yüzyılda ise avusturya arşidüklüğü, hırvatistan topraklarını almak için bir çok sefer düzenledi fakat başarılı olamadı. osmanlılar ile avusturyalılar arasında 1664 yılında imzalanan vasvar antlaşması ile hırvat topraklarının osmanlı devleti'nde kaldığını kabul edildi. ama bu durum fazla uzun sürmedi.

1683 yılında ii. viyana kuşatmasının başarısız olmasından sonra osmanlı devleti, hırvatistan’ı elinde tutmakta zorlandı. nitekim 1699'da osmanlı, hırvatistan'ın dalmaçya kıyılarını venedik cumhuriyeti'ne bırakmak zorunda kaldı. 19. yüzyıl sonuna kadar hırvatistan topraklarının çoğu avusturya imparatorluğu'nun bir parçasıydı. bu dönemde hırvatlar, alman ve macar kültürlerinin etkisi altında yaşadılar. buna karşılık, aynı dönemde sırplar, hırvatlar, slovenler ve boşnaklardan oluşan güney slavlarını bir bayrak altında toplamayı amaçlayan 'yugoslav2 hareketi güç kazanmaya başladı.

birinci dünya savaşı'nın bitmesinden kısa bir süre önce, otonom bir yapıyı temsil eden hırvat meclisi, avusturya-macaristan imparatorluğu'ndan ayrılma kararı aldı.

savaşın bittiği yıl olan 1918’de bu karar hayata geçirildi ve ‘sırp, hırvat ve sloven krallığı’ olarak da bilinen yugoslavya krallığı kuruldu. ancak farklı etnik unsurları bir arada barından yugoslavya krallığı, sürekli kargaşa içinde yaşadı.

faşist eğilimli ustaşa örgütünü kuran bazı hırvatlar, yugoslavya'dan ayrılmak üzere silahlı hareket başlattılar. örgütün gerçekleştirdiği en büyük eylem, 9 ekim 1934'de yugoslavya kralı i. aleksandar’a suikast düzenleyip onu öldürmekti.

ikinci dünya savaşı başlayınca yugoslavya, 19412de nazi almanyası tarafından işgal edildi ve kısa bir süre içinde teslim olarak birkaç parçaya bölündü. son yugoslavya kralı ii. peter, ingiltere'ye sığındı.

slovenya'nın büyük bölümü ve banat doğrudan almanya'ya bağlandı. italya daha önce hak iddia ettiği slovenya'nın güneyi ile hırvatistan'ın dalmaçya bölgesinin çoğunu aldı.

nazi işgalinden dört gün sonra 10 nisan 1941'de zagreb'de bir hırvatistan bağımsız devleti'nin kurulduğu ilan edildi. italya, almanya ve vatikan, bu devleti kısa süre sonra tanıdılar. yeni kurulan bu devlet, slovenya, krayina, bosna-hersek, srem ve dalmaçya'nın bir bölümünü kapsıyordu. devletin başına geçen ustaşa lideri ante paveliç yönetiminde sırplara, yahudilere ve çingenelere karşı katliam politikası yürütüldü.

devletin bu tutumuna karşı halk, iki koldan örgütlenme başladı. ilki işgalden önce yugoslavya ordusunda görevli olan albay draza mihailoviç'in önderliğinde kurulan ve çetnikler olarak bilinen sırp çetelerdi. ikincisi ise 1941 yılında josip broz tito yönetimindeki yugoslavya komünist partisi'nin başlattığı silahlı ayaklanma hareketiydi.

partizan adı verilen bu kuvvetler sovyetleri birliği’nin de desteğiyle ekim 1944’te belgrad’ı ele geçirdi. sırp milliyetçi çetnikleri de yenen partizan hareketi, 2 aralık 1945'te demokratik yugoslavya federasyonu'nun kurulduğunu ilan ettiler. böylece hırvatistan, ömrü 45 yıl sürecek güçlü bir federe yapıya, özerk bir cumhuriyet olarak dahil oldu.

1946 yılında ülkenin adı yugoslavya federal halk cumhuriyeti, 1963'de de yugoslavya sosyalist federal cumhuriyeti olarak değiştirildi. soğuk savaş yıllarında tito'nun önderliğindeki yugoslavya, diğer doğu bloku ülkelerine göre sovyetler birliği’nden daha bağımsız bir siyaset izledi. bu dış politika anlayışıyla ‘bağlantısızlar hareketi’nin öncülüğünü yaptı.

soğuk savaş'ın sona ermesiyle 1990'da doğu bloku'nda başlayan çözülme, hızla yugoslavya federasyonu'na da yansıdı. slovenya, hırvatistan, makedonya ve bosna-hersek'te bağımsızlık talepleri ortaya çıktı.

19 mayıs 1991 tarihinde hırvatistan’da ülkenin geleceğini tayin edecek bir referandum yapıldı. ülkede yaşayan ve yugoslavya’nın dağılmasına karşı çıkan sırpların boykot ettiği oylamada yüzde 95 destekle bağımsızlık kararı çıktı.

bu karar üzerinde sırbistan, hırvatistan'a saldırıya geçti. ekim 1991'de sırpların dubrovnik kentini kuşatması üzerine avrupa topluluğu (bugünkü ab) sırbistan'a ambargo koydu. aynı dönemde bosna-hersek de benzer bir referandumla bağımsızlık kararı alınca, sırbistan dikkatini bosna'ya çevirdi.

ocak 1992'de birleşmiş milletler'in (bm) aracılığıyla bir barış anlaşması imzalandı. 22 mayıs 1992 tarihinde hırvatistan bm'ye üye oldu.

hırvatistan’ın bağımsızlığı, tıpkı slovenya gibi, fazla kan dökülmeden sağlansa da aynı durum bosna-hersek için geçerli olmadı.

1992-1995 yılları arasında yüz binlerce sivilin ölümüyle sonuçlanan bosna savaşı boyunca hırvatistan devleti, önce hırvatların çoğunlukta olduğu bölgeleri kontorl altına almaya çalıştı. ancak daha sonra bosna-hersek'teki boşnak-hırvat koalisyonunu destekledi. uluslararası toplumun geç de olsa devreye girmesiyle bosna-hersek, hırvatistan ve sırbistan anlaşma masasına oturdu. 21 kasım 1995'de kabul edilen dayton antlaşması’yla savaş sona erdi.

siyasi yapı

ülkenin bağımsızlığını kazanmasının ardından cumhurbaşkanlığı görevini devralan franyo tuçman'ın 10 aralık 1999’da ölümünün ardından 7 şubat 2000 tarihinde yapılan seçimleri kazanan styepan mesiç bu göreve ocak 2005’te yapılan seçimlerle ikinci kez geldi.

şubat 2010’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde galip gelen ivo josipoviç halen görevini sürdürüyor.

ülkede cumhurbaşkanlığı seçimi beş yılda bir halkın oyuyla yapılıyor aynı kişi en fazla iki kez aday olabiliyor.

parlamenter demokrasiyle yönetilen hırvatistan, 1991-2000 tarihleri arasında merkez sağ eğilimli hırvatistan demokratik birliği (hdz) önderliğindeki koalisyon hükümetlerince idare edildi. 2000-2003 tarihlerinde ise iktidarda, sosyal demokrat parti (sdp) liderliğindeki altı partiden oluşan ivica racan’ın liderliğindeki koalisyon hükümeti vardı. kasım 2003'te yapılan erken genel seçimlerden sonra tekrar hdz önderliğindeki merkez sağ koalisyon yönetime geldi.

2007 genel seçimlerden yine hdz birinci parti olarak çıktı. koalisyon hükümetine de bu partinin lideri ivo sanader başbakanlık yaptı.

başbakan sanader’in 1 temmuz 2009'da kişisel nedenlerle siyaseti bıraktığını, başbakanlık ve parti başkanlığı görevlerinden istifa ettiğini açıklamasının ardından, yadranka kosor görevi devraldı.

aralık 2011’de düzenlenen seçimlerden oyların yüzde 53’ünü alan ve parlamentoda 80 milletvekili temsil hakkı kazanan dört partiden oluşan merkez sol ittifakı galip ayrıldı. ittifak, zoran milanoviç’in başbakanlığında göreve başladı.

hırvatistan’da yürütme yetkisi hükümete ait olmakla birlikte, iç ve dış politikaların belirlenmesinde cumhurbaşkanının yetkileri vardır.

ülke 20 idari bölge ve zagreb şehrinden oluşuyor. her idari bölge ve altındaki belediyeler, yerel seçimlerde doğrudan halk tarafından seçiliyor.

yargı sistemi, yerel mahkemeler, bölge mahkemeleri ve yüksek mahkeme’den oluşan üçlü bir yapıdan oluşuyor.yüksek mahkeme üyeleri ‘sabor’ olarak bilinen parlamento tarafından sekiz yıllığına göreve getiriliyor.

ekonomi

bağımsızlık sonrası hırvatistan ekonomisi düşük enflasyon oranı, istikrarlı para birimi ve büyüme oranı gibi istikrar göstergesi verilere karşılık, yüksek cari açık, dış borç oranı ve düşük rekabet gücüyle tanımlanan bir ekonomik yapı görünümü kazandı.

hırvat ekonomisi, kamu mülkiyetindeki işletmelere dayanan sosyalist ekonomiden serbest piyasa ekonomisine geçişin yarattığı yapısal sorunları büyük ölçüde aşsa da, özelleştirme konusunda bazı sancılar yaşıyor.

ülkede ilk olarak bankacılık ve iletişim sektörleri özelleştirildi. ancak enerji, demir-çelik, demiryolları, gemiinşa sanayi gibi sektörlerde özelleştirme ve yeniden yapılanma faaliyetleri henüz hedeflenen seviyeye ulaşamadı.

2001-2008 döneminde ortalama yüzde 4,4 oranında büyüme kaydeden hırvatistan ekonomisi, küresel ekonomik krizin etkisiyle 2008 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ciddi bir yavaşlama gösterdi. gsyih, 2009 yılında yüzde 5,8, 2010 yılında yüzde 1,7 oranında küçüldü. 2011 yılında ise yüzde 0,8 ile zayıf bir büyüme oranı gösterdi.

işsizlik ülkenin önemli makroekonomik sorunlarından birisidir. 2011 yılındaki işsizlik oranının yüzde 18,2 olduğu açıklandı.

gsyih’nin sektörler itibariyle dağılımına bakıldığında, hizmet sektörünün payı yüzde 65,6, sanayinin payı yüzde 28,1 ve tarımın payı yüzde 6,3’tür. hizmet sektörü içinde turizmin önemli bir katkısı bulunmaktadır.

kaynak: al jazeera ve ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;