Haber

16 yıl sonra Kavakçı ismi yeniden

Merve Kavakçı'nın 16 yıl önce milletvekili seçilip başörtüsüyle Meclis'e girmesi siyasi krizle sonuçlanmıştı. Şimdi kardeşi Ravza Kavakçı Kan başörtüsüyle Meclis yolunda. AK Parti 1. Bölge adayı Kavakçı'nın Maltepe'deki seçim çalışmasını izledik.

AK Parti adayı Ravza Kavakçı Kan seçim bölgesinde ev ve esnaf ziyaretleri yaparak seçmenleri le buluşuyor. [Fotoğraf: Mustafa Değirmenci]

türkiye, ‘kavakçı’ soyadını 1999 seçimlerinin ardından meclis'e giren fazilet partisi (fp) milletvekili merve kavakçı ile tanıyor. kavakçı başörtülü olarak meclis'e girince kriz yaşanmış, dönemin başbakanı bülent ecevit "lütfen bu kadına haddini bildiriniz" demiş, meclis'te "dışarı, dışarı" sesleri yükselmişti. kavakçı bu protestolar ardından önce meclis'ten, ardından vatandaşlıktan çıkarılmıştı.

bu olaydan 16 yıl sonra merve kavakçı’nın kız kardeşi ravza kavakçı kan, ak parti listelerinden 1. bölge 9. sıra adayı olarak seçime girmeye hazırlanıyor. ablası merve kavakçı da fp'den aynı bölgeden aday olmuştu.

al jazeera günde 12-13 saat seçim çalışması yapan kavakçı kan'ın saha çalışmalarını takip etti. kavakçı kan aldığı tepkileri, vekil seçilirse yapacaklarını anlattı.

“toplumun tolerans seviyesi yükseldi”

kavakçı kan seçim çalışmasına istanbul'un maltepe ilçesine bağlı idealtepe semtinde başladı. önce seçim irtibat bürosunda partili kadınlarla buluştu, kendini tanıttı, destek istedi. ardından maltepe sahilindeki esnafı ziyaret etti. esnaf ziyaretinden önce daha seçim aracındayken beraberindeki partili kadınları da tembihlemeyi ihmal etmedi: 

esnaf ziyaretleri yaparken izin alarak içeri girelim, fotoğrafları da izin alarak çekelim. ben bir restoranda yemek yerken rahatsız edilmek ya da fotoğrafımın çekilmesini istemem. mutlaka izin alarak konuşalım.”

Ravza Kavakçı Kan eskiye oranla toplumun tolerans ve hoşgörü seviyesinin yükseldiğini söylüyor. [Fotoğraf: Mustafa Değirmenci]

maltepe sahilinde kafe ve restoranlardan izin alarak içeri girdi, masaları teker teker dolaşıp kendini tanıttı, destek istedi. uzun diyaloglara girmedi. nedenini "insanları fazla rahatsız edip, vakitlerini almak istemiyorum" diye açıklıyor.

konuştukları arasında tepkisiz kalanlar, çok fazla göz göze gelmemeye çalışanlar, kavakçı’nın selamını almakla yetinip, uzun sohbetlere girmeyenler var.

2011 genel seçiminde ak parti 1. bölge'den 16 vekil çıkardı. hal böyle olunca kavakçı'nın da meclis'e girmesine kesin gözüyle bakılıyor.

maltepe belediyesi chp’li. ak parti ise geçen yıl yapılan belediye başkanlığı seçiminde ilçede yüzde 38 oy aldı. chp ise yüzde 49. 

chp’nin baskın olduğu bölgede olumsuz tepki alıp almadığını merak ederken, bir diyaloga şahit olduk. kavakçı'nın selam verdiği bir masada oturan iki kadın selamı aldı, kavakçı'nın elini sıktı ve seçimde başarı diledi. kavakçı kadınlara özgeçmişinin yer aldığı kartları vermek isteyince ise kadınlardan biri kartları eliyle iterek, sakin bir şekilde şöyle dedi: “kişisel olarak çalınacak bir şeyim kalmadı. bunları siz alın. teşekkürler.” kavakçı ise kibarca 'tamam' deyip kadınların yanından ayrıldı.

bu diyalogun ardından kavakçı toplumun eskiye göre tolerans seviyesinin yükseldiğini dile getirdi:

önceden olsa çok daha sert ve farklı tepkiler alırdık. ama şimdi siz de gördünüz, bayan tebrik etti, başarılar diledi, elimi sıktı. sonrasında da sözlü olarak tepkisini dile getirdi. bu olay bile başlı başına çağdaşlaştığımızın göstergesi. farklı görüşlere karşı toplumun nezaket ve tolerans seviyesinin yükseldiğinin göstergesi.”

Ravza Kavakçı Kan Kimdir?

ankara kolejini bitirdikten sonra üiversite öğrenimini teksas üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünde 1993 yılında tamamladı. 1998-2001 yılları arasında fazilet partisi istanbul kadın kolları dış ilişkiler başkanlığını yürüttü.  bir süre mühendis olarak akbil projesinde çalıştı. belediyenin avrupa birliği tarafından fon alan ilk projesinin koordinatörlüğünü yürüttü. 2008'de boğaziçi üniversitesi'nden avrupa çalışmaları yüksek lisans derecesi aldı. 2009-2013 yılları arasında washington dc howard üniversitesi siyaset bilimi bölümünde doktora yaptı. doktora sürecinde uluslararası ilişkiler ve mukayeseli siyaset alanlarına yoğunlaşmanın yanı sıra orta doğu ve afrika ile ilgili ihtisas kazandı. 2010-2013 arasında aynı üniversitede ders verdi. özellikle oryantalizm, postkolonyal teori, discourse teorisi üzerinde çalışmalar yaptı. tezinde türkiye'nin avrupa birliği'ne giriş sürecindeki güç ilişkilerini rol modellik kavramı üzerinden inceledi. 

 

ev sohbetlerinde ikna çabaları

kavakçı yoğun programına esnaf ziyaretinin ardından ev sohbeti ile devam etti. genellikle kadınlarla temas kuran kavakçı ile birlikte gittiğimiz bir evde 10-15 kadın vardı. ev sahibi farklı görüşlerden insanları toplamaya gayret ettiğini söyleyerek, komşularını tanıttı. kavakçı içeri girdiğinde filiz ertekin isimli bir kadın soğuk bir üslupla, ‘eee biz buraya neden geldik?’ diye soruverdi. kavakçı ise, "kendimi tanıtayım" diyerek lafa girdi, aldığı eğitimden bahsetmeye başlayınca, filiz ertekin de yumuşamaya başladı. ancak soruları vardı. ardı ardına sordu sorularını. "ak saray", "yolsuzluk iddiaları" ile ilgili kavakçı’nın ne düşündüğünü sordu. kavakçı, ak saray’a bir kere gittiğini, abartıldığı kadar olmamakla beraber ihtişamlı olduğunu söyledi:

“ben kendi adıma washington’da okumuş beyaz saray’ı görmüş biri olarak aynı zamanda ak saray’ı görünce ülkem adına gurur duydum. çünkü dışarıya karşı, yabancı misafirlerimize karşı bizi iyi temsil ettiğini düşünüyorum.”

kavakçı kan partinin politikalarıyla ilgili çok fazla suya sabuna dokunmadan yorum yapıyor. detaya girmemeye özen gösteriyor. temkinli konuşuyor. sorunları dinliyor, dikkatle not alıyor. taleplerin hepsi için teker teker söz vermiyor ama elinden gelenin en iyisini yapacağını söylüyor. kavakçı kan ile sohbetin sonunda kendisiyle kucaklaşarak ayrılan filiz ertekin’e ikna olup olmadığını soruyoruz.

“ravza hanım'a hayran oldum. umarım hepsi öyledir. son derece donanımlı bir ailede yetişmiş, kendini güzel yetiştirmiş; dünyayı tanıyor, kendini, dinini biliyor ve milliyetçi olması beni etkiledi. oy verir miyim? bilmiyorum. ama umutlarım arttı.”

“ablamın rızası ve desteği önemliydi”  

Ravza Kavakçı Kan adaylık başvurusu yapmadan önce ablasının desteği ve rızasını aldığını söylüyor. [Fotoğraf: Mustafa Değirmenci]

ev sohbetinin ardından kavakçı kan’a sorularımızı yöneltiyoruz. kavakçı’ya siyasete girmeye nasıl karar verdiğini soruyoruz. o ise aile olarak zaten hep siyasetin içinde olduğunu anlatıyor. ablası merve kavakçı meclis'e girdikten sonra daha fazla siyasi tecrübe edindiğini söylüyor:

“2 mayıs 1999’da ablamın meclis'e girmesiyle siyasetin farklı alanlarında kısa zamanda çok derin siyasi tecrübe edinme fırsatı buldum. ondan evvel de hem refah partisi’nde çalışmıştım hem de fazilet partisi’nde istanbul hanımlar komisyonu’nda dış ilişkiler başkanlığı görevini yürütüyordum. ayrıca siyaset doktorası yaptığım için siyasete yabancı değildim.”

kavakçı kan gelen teklif üzerine ak parti’ye adaylık için başvurmuş. ancak teklifin kimden ve nasıl geldiği konusunda detay vermek istemiyor. teklif geldiğinde ise ailece değerlendirdiklerini ve istişare ettiklerini dile getiriyor:

‘bizim sıkı ve büyük bir aile meclisi istişare heyetimiz var. annem, babam, eşim, kardeşlerim, çocuklar.  herkesin fikrini her zaman soruyoruz. oturup beraberce karar verdik.  öncelikle benim için ablamın ne dediği önemliydi. o destekledi. onun desteği, rızası çok önemliydi. zaten onun rızası, desteği olmasa böyle bir şeyi düşünmezdim.’

ravza kavakçı kan ablasının meclis'e girdiği günlerde yaşadıkları hakkında şunları söylüyor:

‘tabii o gün orada yapılan aslında merve kavakçı’nın şahsına değildi. oradaki problem 30 yaşındaki bir genç kadını dışarı atalım, işte perişan edelim değildi. o gün orada haddi bildirilen istanbul halkıydı, ona oy verenlerdi. birinci bölge seçmeniydi. o verdiğimiz oyun akabinde bir sandalye boş kaldı. itibarı zedelenen merve kavakçı değildi. tbmm idi. türkiye halkından, birinci bölge seçmenlerinden asla özür dilenmedi. o olayın üstü kapatıldı. hukuksuzluk üzerine hukuksuzluk yapıldı.’

13 yılda hayal denilen gerçek oldu

türkiye’de son 13 yılda siyasetin geldiği noktanın ise hayal edilemez olduğunu söyleyen kavakçı kan, türkiye’nin bu süre zarfında çok yol kat ettiğini söylüyor:

2 mayıs 1999’dan bu yana meclis'e örtülü bir vekilin girmesi, üniversitede başörtülü eğitim görmek ve ders vermek hayaldi. sağlık hizmeti almak için nüfus cüzdanındaki resmin başörtülü olması bile endişe verecek bir durumdu. çok ciddi bir değişim yaşadık, bu değişim sadece muhafazakârlar için başörtüsünde yaşanmadı. kürt vatandaşlarımız için de bu geçerli. birkaç sene öncesine kadar kürt kimliği tanınmıyordu. ancak bu alanlarda da ciddi yol kat edildi. türkiye son 13 yılda gecikmiş de olsa çok önemli birçok alanda ciddi değişim yaşadı.”

kavakçı kan, ak parti iktidarı döneminde en çok başörtüsü sorununun çözülmesinin gecikmesini eleştirdiğini söylüyor. "yıllar sonra kendisinin başörtüsüyle meclis'e girmesinin, 28 şubat’ın bittiğinin göstergesi olup olmadığını" sorduğumuzda ise şöyle cevap veriyor:

o yönde atılmış çok önemli bir adım diye düşünüyorum. başörtülü olarak seçilip başörtülü olarak inşallah ant içecek ilk grup olduğumuz için bu önemli bir adım. ama diğer taraftan bana sahada devamlı şunu soruyorlar: 'biz orada merve hanım'ı görmek istiyorduk. ne zaman merve hanım'a milletvekili statüsü iade edilecek?'  o olduğu gün, ona oy verenlerden özür dilendiği gün 28 şubat’a nokta diyebileceğiz.

“kadın vekiller farklı alanlarda da hizmet edebilir”

kavakçı kan kadın vekil olunca illâ kadın ile ilgili çalışma yapmasının beklendiğini, bu konunun da önemli olduğunu ancak kadınların farklı alanlarda da hizmet edebileceğini ifade ediyor. kavakçı bu konuda başbakan ahmet davutoğlu ve eşi sare davutoğlu arasında geçen bir diyaloğu anlatıyor:

"başbakanımız ankara’daki aday tanıtım toplantısının ertesi günü kadın adaylara bir kahvaltı verdi. sayın sare davutoğlu da bir konuşma yaptı. orada sare hanım dedi ki: 'kadın milletvekili olunca illâ da kadın ve aile bakanlığı'nda, belli bakanlıklarda değerlendirilmek zorunda değil, kadın vekiller başka görevler de yapabilir.' sayın başbakanımızın cevabı ise 'mesaj alınmıştır' oldu."

kavakçı meclis'e girdiğinde yapmak istediklerini ise şöyle anlatıyor:

‘ben avrupa birliği, dış politika, biraz bilim teknik çalıştım. teknolojinin gençler üzerindeki etkileri üzerinde çalışmalar yapmak isterim. mesela sosyal medya, üzerinde sosyologların, psikologların, sosyal bilimcilerin üzerinde çalışmaları gereken bir alan. basının yapabildiği tacizlerin ya da yanlış bilgi üretiminin bedelinin ne kadar kötü olduğunu, ne kadar ağır olduğunu bilebilen bir insan olarak sosyal medya kullanımında da, kötü kullanımın sosyolojik, psikolojik etkisinin araştırılması gerektiğini düşünüyorum.'

bu noktada türkiye'nin ab birliği politikasını soruyorum kavakçı kan'a. zira ak parti iktidarının ilk yıllarında bu konuda cok ciddi adımlar atıldı. sonra adımlar yavaşladı ve son yıllarda türkiye - ab ilişkileri gerildi. kavakçı kan, türkiye'nin uyum sürecinde başta insan hakları olmak üzere birçok alanda çok önemli kanunlar çıkardığını, ancak ab'nin türkiye'yi aynı noktalarda eleştirmeye devam ettiğini, bunun ise çifte standart olduğunu ifade ediyor:

"bizde devlet güvenlik mahkemeleri vardı, askeri yargı vardı. asker yargının içindeydi. şimdi o artık sivil mahkemelere dönüştü. işkence konusunda, birçok haksızlıklar konusunda cezai anlamda yenilikler getirildi. onun için ak parti'nin icraatlarını destekliyorum. son dönemde bir durgunluk var. uyum yasaları geçirildikten sonra türkiye’nin de tabii beklentileri vardı ab tarafından. ama türkiye ab'nin söyleminin değişmediğini gördü. ab'nin bu tutumu çifte standarttı." 

kavakçı kan türkiye'nin dış politikasını ise şöyle değerlendiriyor:

"genel anlamda baktığımızda eskiden avrupa ve abd ne derse yapan, avrupa ve abd’nin boyunduruğu altında bir türkiye imajı söz konusuydu. ama şimdi baktığımızda ortadoğu’da ve bölgede söz sahibi bir ülke görüyoruz. bölgede türkiye varlığı da artık ayrı bir aktör oldu. türkiye uluslararası sistem açısından daha ilkeli daha karakterli ve daha söz sahibi bir ülke oldu. suriye konusunda açık kapı politikası da yine insanlık adına en güzel örneklerden biridir."

kaynak: al jazeera

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;