Avrupa
Almanya'nın Alevi ve Sünnilere bakışı
Almanya'daki Aleviler, Başbakan Erdoğan'ın Berlin yönetimi ve Alevilerle ilişkilerine yönelik suçlamalarına tepkili. Al Jazeera Türk, Almanya'da hem Alevi hem Sünni temsilcilerle görüştü, devletle ilişkilerini mercek altına aldı.
Haberin Öne Çıkanları
Almanya
Alevi toplumu
Avrupa'daki Aleviler

başbakan tayyip erdoğan geçen hafta sonu almanya'ya gitti ve köln arena'da kendisini bekleyen kalabalık bir kitleye hitap etti.. aynı anda almanya'da yaşayan çok sayıda alevi de bu ziyareti protesto etmek için köln sokaklarındaydı. protestolarının bir nedeni almanya cumhurbaşkanı joahim gauck'un türkiye ziyaretinden bu yana devam eden alevilik tartışmaları ve almanya'da yaşayan aleviler ile ilgili bazı gazete ve televizyonlarda ortaya atılan iddialardı.
almanya'ya türk göçü
köln, almanya’nın yoğun türkiye göçü almış kentlerinden biri. hatta berlin ile birlikte türklerin, kürtlerin, sünnilerin ve alevilerin, hasılı türkiye’nin en fazla hissedildiği şehir denilebilir. işte biraz da bu nedenle, köln’de yaşayan türkiye kökenliler hem kentin olağan akışında hem de yerel politikada kendilerini yoğun bir biçimde gösteriyor. aralarında seçimlerde yerel meclislere aday olanlar, hatta bizzat şehirleri yönetmeye namzet olanlar var. türkiyeli yerel politikacı adaylarının afişlerine de sık sık rastlanıyor.
kuzey ren vestfalya eyaleti çalışma, toplumsal bütünleşme ve refah bakanlığı’nın al jazeera’ya verdiği bilgilere göre, katolik ve protestanlardan sonra almanya’daki en büyük

'alisiz alevilik'
federal almanya cumhurbaşkanı gauck’un türkiye ziyareti sırasında yaptığı, iktidar partisini eleştiren

“almanya’da ali’siz alevilik denilen bir olay var, yani ateist bir anlayışın, alevilik kisvesi altında, kendilerinin de desteklemiş olduğu bir yapı var, bunu bize yansıtıyorsun. türkiye’de böyle bir alevi yok dedik. almanya’daki bir kısım, avuç içi bir grup var, hem destekliyor almanlar, bunu da konuşacağım kendileriyle. onların diliyle gelip burada konuşuyorlar. bu yakışmaz. kendisiyle yaklaşık iki saat baş başa olduk. o yemekte bunları açık açık konuştuk. işin asıl sahibi biziz. kendisine somut örnekler verdik. almanya’da sana anlatılanları gider orada konuşursan, güçlü bir hükümetsiniz neden korkuyorsun, korkumuz yok dedik.”
almanya'da alevi örgütleri
almanya’da yaşayan, bir kısmı alman vatandaşlığına geçmiş anadolu kökenliler arasında aleviler kalabalık bir yer tutuyor. alevilerin büyük bölümü almanya’da 'almanya alevi birlikleri federasyonu' (aabf) çatısı altında örgütlü. avrupa genelinde 1.5 milyon civarında alevi'nin yaşadığı tahmin ediliyor. her ülkede ayrı federasyonlar altında örgütlenen alevi birliklerinin bağlı bulundukları bir de konfederasyonları bulunuyor: avrupa alevi birlikleri konfederasyonu, aabk.
bu çatı altında olmak istemeyen birkaç alevi grubu daha var. bunlar arasında cem vakfı’nın almanya kolu olarak faaliyet gösteren almanya alevi müslümanlar birliği (aamb) da var. fakat son olarak ankara’da başlayan “cemevi-cami” tartışmaları bu iki kuruluş arasındaki mesafeyi iyice açtı.
peki almanya’daki aleviler erdoğan’ın bu sözleri hakkında ne düşünüyor? erdoğan, almanya cumhurbaşkanı’nın türkiye’ye dönük siyasi eleştirilerine neden aleviler üzerinden yanıt verdi? aleviler alman hükümeti tarafından gerçekten destek görüyor muydu?
avrupalı aleviler
bütün bu konuları görüşmek için aabk’nın başındaki isim turgut öker ile konfederasyonun köln’deki genel merkezinde buluştuk. aabk’nın bugünkü yönetimi, çeşitli teolojik

“başbakan erdoğan 'alisiz alevilik' diyerek şablon haline gelmiş bir zihniyeti dışarı yansıttı. eskiden başbakanın geldiği siyasi kökenin mensupları 'aleviler ana bacı tanımazlar, mum söndürürler, bunların malı da, canı da helaldir' fetvaları verirlerdi. erdoğan bizi şimdi terfi ettirdi ve sadece teolojik bir suçlamada bulundu. güya almanya'daki bizler hazreti ali'yi reddeden insanlarmışız. ‘hazreti ali’siz bir aleviliği savunuyormuşuz, böyle temelsiz suçlamalarda bulundu. bu bir başbakana yakışmayacak bir tartışma ve bizim açımızdan da anlamsız. biz yaratılanları yaratandan dolayı seviyorsak, bir insanın neye, nasıl inanacağına kendisinin karar vereceğini kabul etmek, buna saygı göstermek lazım. sen inanan birisiysen, inancının gereklerini yerine getiriyorsan, kendine göre onun sevaplarını öbür dünyada yaşayacaksan, kendinden sorumlusun. sonuçta ateist insan da, kendi yaşamından kendisi sorumludur. bunun aksini savunmak tahammülsüzlüktür.”
öker, aabk çatısı altındaki farklı inanç pratikleri olan grupların hiçbirine teolojik bir dayatmada bulunmadıklarını, konfederasyonun bu anlamda bir yönlendirmede bulunmasının doğru olmadığını düşünüyor.
peki verili nüfus istatistikleri tam olarak durumu yansıtıyor mu? öker avrupa genelinde 1.5 milyon civarında alevi’nin yaşadığını tahmin ettiğini söylüyor:
“bu nüfusun 1 milyona yakını almanya'da. konfederasyonumuza üye 250 alevi kültür merkezi'nin 150'si almanya'da. arkasından fransa, hollanda, avusturya, isviçre, belçika, danimarka, isveç, norveç ve ingiltere geliyor. buna ek olarak da tek tek alevi kültür merkezlerinin bulunduğu ülkeler var; romanya, italya, kıbrıs gibi... bunlar da konfederasyonumuzun bileşenleri.”
'tanınan inanç grubu'
aabf 1995 yılında okullarda alevilik dersleri için başvuru yaptı. cemevleri ise zaten halihazırda vardı. fakat resmi anlamda kabul görmek için aleviliğin bir inanç grubu olarak tanınması gerekiyordu. öker, “zaten cemevleri ile ilgili bir sorun yaşamıyorduk, almanya'daki laiklik anlayışı herkesi kapsıyor. herhangi bir inançla ilgili taraftarlığı yok, biz de nasıl daha önce hıristiyanlar kilise, yahudiler sinagog açtıysa, aynı haklarla biz de cemevleri açtık. hiç kimse bize ‘siz kimsiniz, alevilik nedir’ diye sormadı.” diyor.
almanya'da eyalet sistemi geçerli olduğundan, alevilik dersleri önce berlin'de başladı. üniversiteler alevilik ile ilgili araştırmalar yaptı. aabf’nin almanya'daki alevileri temsil edip etmediğine bakıldı. bunun ardından almanya eğitim bakanlığı derslerin açılmasına karar verdi. berlin'den sonra, dersler kuzey ren vestfalya, hessen, badenwuttenberg ve bayern ile devam etti.
aabf, alman devleti nezdinde bir inanç kurumu olarak, muhatap kabul ediliyor. kutlamalarda, devlet resepsiyonlarında ve çeşitli platformlarda almanya'da yaşayan alevileri hukuki olarak temsil eden bir inanç kurumu durumunda.
"alman devletinden maddi destek almıyoruz"
türk medyasının bir bölümünde alevilerin alman hükümetinden maddi destek gördüğüne yönelik iddialar da zaman zaman gündeme getiriliyor. aabk başkanı öker bu iddiayı da kesin bir dille reddediyor. öker bütün inanç kurumlarına bağlı sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü sosyal etkinliklere devlet tarafından sağlanan katkı dışında, alman devleti ile herhangi bir parasal ilişki içinde olmadıklarını söylüyor:
"daha önce de duyurduk, finansal destek alıyorsak ve iddiayı ortaya atanlar kanıtlarlarsa biz kendi cephemizden bir kurumun onuru, şerefi, haysiyeti, en anlamlı bulduğu değerleri her ne ise bu değerleri çiğnediğimizi deklare ederiz. tersi halinde de bu iddiayı ortaya atanları yalancılıkla itham ederiz. bizim bugüne kadar alman devletinden inanç faaliyetleri ile ilgili bir cent’lik bile para almışlığımız yok. bütün inanç grupları gibi burada sosyal kültürel faaliyetleri yürütülür. bu faaliyetleri yapan camilere de, sinagoglara da, kiliselere de insanlığa hizmetlerinden dolayı dernekleri üzerinden bir destek sağlanır. derneklerin gençlere, işsizlere, yaşlılara yönelik faaliyetleri için avrupa’da devletler stk’lara destek verirler. bize özel, imtiyazlı olarak alman devletinden elde ettiğimiz en küçük bir maddi destek yoktur".
sünni müslümanlar ve ditib
almanya’da sünniler de bazı eyaletlerde “inanç grubu” olarak kabul görüyorlar. fakat sünnilerin bu hakkı almaları daha uzun sürdü. örneğin şu anda köln’ün bağlı olduğu kuzey ren


“ditib dışında, zamanla gelişmiş kardeş müslüman derneklerimiz var. onlarla belli aralıklarla bir araya gelir, onların ortak maslahat ve dertlerini ele alan istişare toplantıları yapar, kimi zaman birlikte basın bildirileri kaleme alır, kimi zaman da ortak faaliyetler yaparız. mesela bir araya gelip sevgili peygamberimizin doğumunu kutlarız, kutlu doğum haftasında. ya da almanya'daki ırkçılık olaylarına karşı ortak dosyalar hazırlayıp, almanya'daki mesul politikacılara vermek gibi ortak çalışmalarımız da vardır.”
ditib’in camilerindeki din görevlilerinin tamamı da ankara’dan, diyanet işleri başkanlığı tarafından atanıyor. yine camilerde çocuklara ve gençlere yönelik din eğitimi bu din görevlileri ve ilahiyatçılar tarafından veriliyor.
sünniler bazı eyaletlerde tanındı
aabf’nin bir inanç grubu olarak tanınmasının ardından, ditib de federal almanya eyaletlerindeki oluşumlarını tamamladı. alboğa, “bu aşamaya gelmek istememizin sebeplerinden biri de almanya'da dini cemaat olarak tanınmak. şu anda almanya'da katolik, protestan, hıristiyan cemaatleri ile eş seviyeye gelme, onlarla eş tutulma sürecine gelmiş durumdayız. hessen eyaletinde ditib bir dini cemaat olarak tanındı, islam din dersleri uygulamasında bir muhatap olarak kabul edildi. yine hamburg ve bremen eyaletlerinde de bir dini cemaat olarak tanındı.” diyor. şu anda bu bölgelerde ramazan ve kurban bayramları resmi olarak dini bayram günleri olarak tanınıyor. baden vürtenberg, bavyera gibi eyaletlerde dini cemaat olarak tanınmak için gerekli dilekçeler verildi, eyalet hükümetlerinin sorumlularıyla istişareler devam ediyor.
sünni örgütlenmelerinde parçalı yapı

aljazeera’nin sorularını yanıtlayan kuzey ren vestfalya çalışma, toplumsal bütünleşme ve refah bakanlığı sosyal bütünleşme dairesi genel müdürü anton rütten da, sünni toplulukların almanya’daki örgütlenme yapısının sünni müslümanların bir inanç grubu olarak tanınmasını güçleştirdiğini söylüyor. rütten, “almanya’da katolik ve protestan kiliseleri, kendi üyelerini net olarak bilir ve kaydeder. islam'da bu tam olarak böyle değil. müslümanlar burada daha farklı şekillerde örgütlendiler. kilise örgütlenmelerinde olduğu gibi, bireylerin organizasyonda nasıl yer aldıkları tam olarak bilinemiyor.” diyor.
rütten, 2011’den bu yana kuzey ren vestfalya eyaletinde alevilerin resmen bir inanç grubu olarak tanındığını; eyalet eğitim bakanlığınca okullarda alevi öğrencilerin alevilik inancı ile ilgili dersler almasına olanak sağlandığını belirtiyor:
“almanya’da din özgürlüğü vardır. bu dinler arasından herhangi birinin kayırılması söz konusu değildir, avantajları daha az olan gruplardan da söz edilemez. aleviler son yıllarda nrv’de bir dini grup olarak tanındılar. sünniler de bu hedefe erişebilirler.”
rütten, almanya’da “almanya müslümanları koordinasyon konseyi”nin oluşumunu son yıllardaki önemli ilerlemelerden biri olarak gördüklerini belirtiyor. oluşumun, islami organizasyonlar ile kuzey ren vestfalya hükümetinin daha yakın işbirliği içinde çalışma imkanlarını artırdığını düşünüyor.
alevi kültürü ve medyası
aleviler tek çatı altında birleşme sorununu çözdüler. birkaç grup dışında alevilerin büyük bir bölümü aabf’de bir araya geldi. köln alevi kültür merkezi’nin başkanı selahattin göktürk,

süreci, "avrupa ülkelerindeki cemevleri ve kültür merkezleri kendi ülke federasyonlarına, o federasyonlar da avrupa alevi birlikleri konfederasyonu’na bağlıdır. kültür merkezindeki faaliyetlerimiz özellikle alevi inancına ve kültürüne yönelik faaliyetler. bize kadar aktarılan inancımızı, yaşarken bizden sonraki kuşaklara anlatmak, öğretmek en büyük amaçlarımızdan birisi.” diye anlatıyor.
alevilerin sesi dergisi 25 yıldır aralıksız olarak çıkıyor. dergi türkçe, almanca ve fransızca olarak üç dilde basılıyor. ayrıca, son beş yıldır aabk bünyesinde yayın yapan yol tv adında bir de televizyon kanalı var. yani aleviler, kendilerini ve inanç sistemlerini göçmen olarak gelip yerleştikleri almanya’da resmen kabul ettirmeyi başardılar, bunun yanı sıra kendi medyalarını kurup sorunlarını anlatmaya devam ediyorlar. türkiye’de elde edemedikleri bazı hakları orada aldılar. cemevleri ve alevi kültür merkezleri bu şekilde bir statüye kavuştu. almanya’daki aleviler ankara’dan kendilerine yönelik olarak gelen eleştirilere ise, tıpkı almanya’da olduğu gibi türkiye’de de bir statü talep ederek karşılık veriyor.
Yorumlar