Azınlık cemaatleri
Balıklı Rum Vakfı’na dava
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı dört Rum, İstanbul'un varlıklı vakıflarından Balıklı Rum Hastanesi Vakfı aleyhine 23 yıldır seçim yapmadığı ve gelirlerini beyan etmediğini gerekçe göstererek dava açtı.

balıklı rum hastanesi vakfı aleyhine davayı, katina evdokiye veriopolos, evdoksia galanopulo, keti vuças, evangelos mihalidis açtı. geçtiğimiz hafta bakırköy asliye hukuk mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasının haziran ayının ilk günlerinde yapılması bekleniyor.
dört davacı, 23 yıldan bu yana görevde olan ve en son 1991'de seçime giden vakıf yönetiminin o yıldan bu yana seçim yapmamasını gerekçe gösterdi. davacılar vakfın seçim yapmasını ve gelirlerini beyan etmesini talep ediyor. vakfın yönetim kurulu başkanı olan 90 yaşındaki dimitri karayani’nin zihinsel faaliyetlerinin yerinde olup olmadığı konusunda da rapor isteniyor.
ihtilaf 1936 yılına dayanıyor. dönemin yönetimi çıkardığı yasayla azınlıkların mülklerini beyan etmesini istedi. pekçok mülk türkiye’nin sancılı yıllarında el konulduğu için beyan edilemedi. beyannameye kaydedilenler haricinde yeni mülk alımı da engellendi. tarihe 1936 beyannamesi olarak geçen bu düzenlemelerden sonra, 1937 yılında da azınlık vakıflarında seçimler yasaklandı.
“atalarımızın mirası”
davacı evangelos mihalidis bu davayı açma gerekçelerini şu sözlerle aktardı:
”1991 yılından bu yana seçim yapma hakkı olmasına karşın balıklı rum vakfı seçim yapmamak konusunda direniyor. 2012 yılında seçim yapılacağı söylendi ama yapılmadı. bu davayı açmamızın temel gerekçesi atalarımızın mirasına sahip çıkmak ve rum toplumuna ait olan varlıkları muhafaza etmek. balıklı vakfı çok zengin bir vakıf. gelirlerini beyan etmelerini ve seçim yapmalarını talep ediyoruz.”
vakıf başkanı karayani’nin kızının vakfa ait bir araziyi özel bir koleje kiraladığını iddia eden mihalidis bu konuda da açıklama beklediklerini söyledi.
devlet müdahalesi iddiası
atina merkezli istanbullu rumların evrensel federasyonu başkanı nikolas uzunoğlu ise vakıf yönetiminin 1991 yılında seçimle değil devlet müdahalesiyle yönetime geldiğini iddia etti. 2004, 2008 ve 2012 yıllarında seçim hakkı tanınmasına karşın vakfın öngörülen tarihlerde seçim yapmadığını söyleyen uzunoğlu "bizler vakfın adil bir seçim yapmasını bekliyoruz" dedi. vakfın seçim yapmaması nedeniyle türkiye’nin de sorumlu olduğunu belirten uzunoğlu şunları söyledi:
“lozan antlaşması ile türkiye azınlık toplumlarına ait kurumların idaresini üstlenmiş durumda, tc kanunları da seçim yapılmasını öngörüyor.”
“ilk dava yol gösterecek”
davacı tarafın avukatı cem sofuoğlu’ysa bunun ilk niteliğinde bir dava olduğunu, bugüne kadar benzerinin açılmadığını söyledi ve ekledi:
”bu davada alacağımız sonuç benzeri sorunları olan diğer azınlık vakıflarına da kuşkusuz yol gösterici olacak.”
türkiye’nin de yaşanan ihtilaftan dolayı sorumlu olduğunu belirten sofuoğlu gerekçesini şu sözlerle aktardı:
”lozan antlaşması’yla birlikte türkiye gayrimüslim toplumlara ait faaliyetleri ve seçim süreçlerini kontrol edeceğini taahhüt ediyor. türkiye bu noktada taahhütlerini yerine getirmemiş durumda. dava aleyhimize sonuçlanacak olursa önce anayasa mahkemesi’ne, oradan da sonuç alamazsak avrupa insan hakları mahkemesi'ne (aihm) gideceğiz.”
sofuoğlu bu davadan beklentilerini de şöyle anlattı:
”öncelikle seçim yapılması talep ediliyor. ayrıca vakıf başkanı karayani 90 yaşında, zihinsel faaliyetlerinin yerinde olup olmadığıyla ilgili mahkemeden rapor talep edeceğiz.”
“iddialar asılsız”
davanın hedefindeki balıklı rum hastanesi vakfı başkanı dimitri karayani ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.“devlet seçimleri durdurdu. bizim elimizden gelen bir şey yok” dedi. yeni seçim yasasının vakıflar genel müdürlüğü tarafından onaylanmasını beklediklerini dile getiren karayani şöyle devam etti:
"seçim yapmak için yeni kanunu bekliyoruz. sadece biz değil ermeni ve yahudi toplumu da bekliyor. ayrıca bunlar hastane yönetiminden anlarlar mı, sormak isterim.”
karayani’nin sözünü ettiği seçim yönetmeliği geçtiğimiz yıl vakıflar genel müdürlüğü tarafından yeni bir yönetmelik hazırlanıncaya kadar askıya alındı. davacılar ise, 1991 yılından bu yana seçim yapılmadığına dikkat çekiyor.
Yorumlar