Eğitim

Başörtüsünde farklı görüşler

Ortaokul ve lisede öğrencilerin başörtüsü takabileceği yönündeki düzenleme hakkında eğitimciler arasında görüş ayrılıkları var. Uygulamanın çocuklarda baskı yaratacağı noktasında endişe duyanlar da var, uygulamayı özgürlükçü bir yaklaşım olarak görenler de.

Konular: Eğitim, Türkiye
MEB'in, kılık kıyafet yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle ortaokul ve lisede öğrenciler okulda başörtüsü takabilecek. [CHA]

milli eğitim bakanlığı'na (meb) bağlı okullardaki öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelikte yapılan değişiklikle 5. sınıftan yani 11-12 yaşından itibaren isteyen öğrenciler başörtüsü takabilecek. yani ortaokul ve lisede öğrenciler okula başörtüsü ile gidebilecek. yeni uygulama konusunda eğitim sendikaları arasında görüş ayrılıkları var. uygulamayı tepki ile karşılayanlar da, çocuklarda baskı yaratacağı noktasında endişe duyanlar da var, tabii bu durumdan memnun olanlar da.

"eğitimde onca sorun varken..."

eğitim sen genel başkanı kamuran karaca, uygulamayı eğitim gündemine siyasi müdahale olarak değerlendirdiklerini belirtiyor. uygulamanın mahalle baskısı yaratacağını söyleyen karaca şöyle konuştu:

“bilimsel laik eğitim temelinde pek çok sorun var; derslik, öğretmen açıkları, okullar arasındaki fırsat eşitsizlikleri… bunların tartışılması gerekiyorken inanç istismarı üzerinden eğitime müdahale edilmesini doğru bulmuyoruz. başörtüsü takabilme yaşının 5. sınıfa kadar indirilmiş olması tüm okulların imam hatiplere dönüştürülmesi demek. çocuklar üzerinde mahalle baskısı olacaktır. 18 yaşına kadar herkes çocuktur. başörtüsü takacak olan ya baskı olduğu için ya da ailesi istediği için takacaktır. bir okulda başörtüsü takan ve takmayan çocuklar arasında inanç ve inançsızlık tartışması olmayacağı nasıl düşünülür? eğitim ve inanç kurumları ayrı. eğitim ortamları bu tartışmaların dışında olmalı.”

demir: amaç karma eğitime son vermek

eğitim iş sendikası başkanı veli demir, uygulamayı sert sözlerle eleştiriyor:

“tevhid-i tedrisat’a ve anayasa’ya aykırı olan bu düzenleme ile atatürk ilke ve inkılaplarına, demokratik, bilimsel ve laik eğitime açıkça meydan okunmuştur. 4+4+4 eğitim sistemiyle tüm okulları imam hatip'e çeviren siyasi iktidar, nihai hedefinin karma eğiteme son vererek tüm okulları medreseye çevirmek olduğunu ortaya koymuştur"

avcı: özgürlükçü adım, öğrenci ile sınırlı kalmasın

demokrat eğitimciler sendikası (des) başkanı gürkan avcı ise uygulamayı özgürlükçü bir adım olarak gördüklerini söylüyor. avcı, hatta kıyafet serbestliğinin yalnızca başörtüsüyle ve yalnızca öğrencilerle sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

"eğitim sistemini ve eğitim bileşenlerini sivilleştirmeden, özgürlükçü reformlar yapmadan, demokratik değerleri yerleştirmeden okullarımızdan beklediğimiz verimi, kalite ve başarıyı yakalayamayız. 2013 yılında yapılan yasal değişiklikle kamudaki bayan öğretmen ve memurlara başörtüsü özgürlüğü tanınırken erkek öğretmen ve memurlara 12 eylül darbe mirası kıyafet yönetmeliği dayatılmaya devam ediliyor. bırakalım öğretmen ve öğrencilerimiz ne giyeceğine kendileri karar versin. bir eğitim kurumunda öğretmenlerin ve öğrencilerin özgürlüğüne ve özgünlüğüne karışmak, belirli bir giyim şeklini dayatmak en başta bilim dışı, baskıcı bir anlayışın tezahürüdür."

koncuk: serbestlikten yanayız ama...

türk eğitim sen genel başkanı ismail koncuk ise, türkiye’de artık siyasetin başörtüsünden nemalanmaması gerektiğini belirtiyor. başörtüsünün her alanda serbest olmasından yana olduklarını anlatan koncuk, uygulamanın tehlikeli yanları olduğunu ve buna dikkat etmek gerektiğini anlatıyor:

“ortaokullarda, 5. sınıftan itibaren başörtüsü takılabilecek olmasına dikkatli yaklaşmak gerekiyor. çocukların burada kendi iradeleri ile başörtüsü konusunda karar verme olgunluğuna erişmiş olması lazım. mahalle baskısı, anne baba baskısıyla başörtüsü takanlar ciddi psikolojik travmalar yaşayabilir. başörtüsünü okullarda baskı ve kamplaşma konusu haline getirmemek için azami dikkat sarf edilmeli. 12 yaşında bir öğrenci bunu taşıyabilir mi ? bu hem din hem bilim adamları tarafından tartışılması gereken bir durumdur. 30 kişilik sınıfta türban takmayan üç öğrenci ya da türban takan üç öğrencinin olması her iki taraf için de sorun yaratabilir."

özel: okullar buna hazır

eğitim bir sen genel başkan vekili ahmet özel, uygulamayı bir eksiğin tamamlanması olarak yorumluyor: 

"özgürlükler bağlamında olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. iki sene önceki yönetmelikte derse ve okula bağlı bir özgürlük anlayışı vardı. seçmeli kuran-ı kerim dersinden başını örtebiliyor, matematikte açıyordun. imam hatipte kapatabiliyorsun ama anadolu lisesi'nde açmak zorundaydın. derse ve okula göre özgürlük değil, bireye göre özgürlük talep ediyorduk. bu uygulama olumlu bu yüzden.  başını örten ya da örtmeyen çocumlara mahalle baskısı olacağını zannetmiyorum. iki yıl önceki kısmi uygulama ile, kadın öğretmenlerin başlarını örtebilmesiyle alışıldı zaten. veliler, çocukları üzerinde tasarruf hakkında sahip, en doğal hakkı. veli karar alırken de çocukların isteklerini göz önüne alıyor zaten." 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;