Eğitim
Bu problemin çözümü zor!
Doğru okulu seçmek; Türkiye’de yıllardır değişmeyen gündem. Sistem değişiyor, yatırımlar artıyor, okullara teknoloji geliyor ama “Bu çocuk hangi okula gidecek?” sorusu baki kalıyor. Veliler "Okul seçmek neden zor, çünkü okulların şartları ve eğitimleri eşit değil” diyor.

selin m., fatih’te yaşıyor. ev hanımı. kızı bu yıl birinci sınıfa başlayacak, oğlu ise üçüncü sınıfa devam edecek. kızını mahallesindeki okula kayıt yaptırmayacak. fiziki ve eğitim koşulları daha iyi olan başka mahalledeki okula yollayabilmek için adresini kâğıt üzerinde başka mahallede göstermiş.
feray aydoğan da 5’inci sınıfa geçen oğlunu sınıf mevcutları kalabalık, başarısı düşük olan mahallesindeki okula yollamamak için taşınmayı planlıyor.
e-kayıt sistemi üzerinden öğrenciler oturdukları mahalledeki devlet okullarına otomatik olarak kayıt oluyor. aslında teknik olarak bu kadar basit olan kayıt işlemi aileler için karmaşık bir probleme dönüşüyor. kalabalık sınıflar, öğretmen açıkları nedeniyle çocuklarını evlerinin yakınındaki okula yollamak istemeyen velilerden kimi taşınıyor, kimi seçtiği okula göre ikametgâhını kâğıt üzerinde değiştiriyor, kimi de özel okulu tercih ediyor.
‘okul seçmek neden bu kadar zor?’ sorusunun cevabını veliler veriyor: “çünkü okulların şartları ve eğitimleri eşit değil.”
türkiye’de sadece bölgeler arasında değil, yan yana iki ilçede, hatta aynı ilçedeki okullar arasında bile eğitim imkânları açısından büyük farklar var.
kalabalık sınıflar, sık değişen öğretmenler
selin m., okulların önce sınıf mevcudu ve öğretmenlerini araştırmış. çünkü en büyük sorunun kalabalık mevcutlar ve sık değişen öğretmenler olduğunu söylüyor:
“oğlum benim de mezun olduğum okulda eğitim hayatına başladı. iki senede tam üç öğretmen değişti. birinci sınıfa başladıktan altı ay sonra öğretmeninin tayini çıktı. sonra edebiyat mezunu bir öğretmen geldi. ondan sonra da ücretli bir öğretmen geldi. 4+4+4 nedeniyle okullar ilkokul ve ortaokul olarak ayrıldığı için okulumuz bu yıl ortaokul olacak. onun için bizi adresimize göre başka bir okula yönlendirdiler. o okulun da durumunu beğenmiyorum. ortamı hoşuma gitmiyor. kötü alışkanlıkları olan çocuklar var. ne oğlumu ne de birinci sınıfa başlayacak kızımı buraya yollamak istiyorum. ben de adresimi başka yere aldırdım. iki çocuğumu da atik ali ilköğretim okulu’na göndereceğim. bu okulu seçmemin nedeni görece daha iyi olması. bu okulun seneye tam gün eğitim yapacağı söyleniyor. iki binadan oluşuyor. fiziksel şartları biraz daha iyi. sınıfları da 36 kişi diyorlar. öğretmenlerini de çok iyi anlatıyorlar. evime yakın iyi diye bahsedilen bir okul var ama birinci sınıflar 55 kişi. o kalabalıkta nasıl eğitim olacak? maddi durumum daha iyi olsaydı çocuklarımı devlet okuluna yollamazdım”
selin m., hükümetin eğitim alanında yaptığı pek çok şeyi desteklediğini ancak eğitimde hâlâ eşitlik olmadığını söylüyor.
eğitim göçü
okul seçiminde zorlanan bir başka veli ise oğlu ortaokula başlayacak olan feray aydoğan. 15 yıllık sınıf öğretmeni olan aydoğan için bile bu seçim hiç kolay değil. kartal öğrenci veli derneği’nden olan aydoğan’ın oğlu 5’inci sınıfa başlayacak. kartal’da oturduğu mahalledeki iki okula da oğlunu gönül rahatlığıyla yollayamayacağını söylüyor. aydoğan evini başka mahalleye taşımayı düşündüğünü anlatıyor:
“oğlumu yollamayı düşündüğüm iki okul var. ikisi de başka mahallede. bu iki okulun da 4+4+4’ten sonra başarıları biraz düştü. sınıfları da kalabalıklaştı. mevcutlar 40’ın üzerinde ama yine de diğerleri arasında daha iyi kalıyor. fiziksel imkânları da biraz daha iyi. oğlumu bu okullardan birine yollamam ekstra servis ve yemek ücreti demek. evimi taşımam da masraf. ancak çocuğumun geleceği daha önemli.”
veli para verirse okul ‘iyi’ oluyor
eğitimci olan aydoğan’ın şikâyeti çok :
“okullarda eğitim eşit değil. katkı payı, bağış gibi çeşitli isimlerle velilerin okullara verdiği paralarla okullar dönüyor. hangi okula veli daha çok para desteği verirse, kütüphanesi, laboratuvarı oluyor ya da bu mekânlar daha işlevsel oluyor. velilerin destekleriyle farklı dersler de konuluyor. çünkü ücretli öğretmen tutulabiliyor. bu okullar, ekonomik durumu daha iyi olanların eğitime harcadığı para arttığı için daha avantajlı ve başarılı oluyor. yoksul olanların okullara katkısı sınırlı olduğu için, velinin katkı sağlayamadığı okullar da ‘başarısız’ olarak nitelendiriliyor. çocuğumun iyi bir yabancı dil eğitimi almasını isterdim. meb’in seçmeli ders listesinde satrançtan, zekâ oyunlarına, bilim uygulamalarına kadar pek çok ders var. ancak bunların pek çoğu okullarda seçtirilmiyor çünkü öğretmen yok. 3-4 aydır tek gündemimiz ozan’ın gideceği okul. koşullar eşit olmadığı sürece, ozan mahallemizdeki okuldan daha iyi olan okula gitse de bir şey değişmeyecek. çünkü onun gideceği okuldan da iyi okullar var.”
türk eğitim derneği başkanı selçuk pehlivanoğlu’na göre türkiye eğitim sisteminin iki temel sorunu var. bunlardan biri sıralama sınavı baskısı, ikincisi derslik ihtiyacı, öğretmen eksikliği ve öğretmen niteliği. pehlivanoğlu’na göre bunlar okul seçimini de zorlaştıran sorunlar:
“sorunun kaynağını çözmeden, sistemin şekil ve şartları değiştiriliyor. ancak sorunlar, yıllar geçse de önümüzde duruyor. kişilerin kalabalık sınıflarda okumak istememeleri en temel hakkı. sosyal devletin görevi eşit değil ama adaletli eğitimi tüm vatandaşlarına sunmasıdır. bizim gibi kalabalık ülkelerde eşit eğitim demek hayal. derslik, öğretmen açığını kapatmak lazım.”
3 yılda 45 bin derslik yapıldı
milli eğitim bakanlığı’na (meb) da okullar arasındaki eşitsizliğin azaltılması için ne gibi çalışmalar yürütüldüğünü, son üç yılda derslik ve öğretmen açıklarıyla ilgili yapılanları yazılı olarak sorduk. bakanlık, son üç yılda 45 bin 774 derslik, 2011 yılından bu yana da 146 bin öğretmen ataması yapıldığını, ağustos ayında da 40 bin öğretmen daha atanacağının cevabını verdi. daha fazla haber için al jazeera türk dergi eğitim sayısını indirin.
indirmek için:
Yorumlar